ATATÜRK HAVAALANINI
DEVLET İŞLETMEMELİ...
Vatan gazetesinde Cemil Varol’un bir haberini okudum. 3,5 yıldır atatürk Havaalanını işleten TAV’ın (Tepe-Akfen-Vie konsorsiyumu) süresi dolduğu için görevden ayrılması ve işletmeyi devlete (Devlet Hava Meydanları İşletmelerine) devretmesi gerekiyormuş.
Çok yazık olur.
DHMİ, yıllardır çeşitli hava meydanlarını işletmeye çalışıyor, ancak yapamıyor. Yapmasına da imkan yok. Devlet bürokrasisinin bu işin altından kalkmasına imkan olmadığını hala anlayamadık mı?
TAV, Atatürk Havaalanını pırıl pırıl yönetiyor. Avrupa’nın en iyi ve en temiz havaalanlarından biri diyebilirim. İnsan gurur duyuyor.
Şimdi bu canım eser tekrar bürokratların eline geçecek. Nezaket bitecek, pislik gelecek ve özetle eskiye dönülecek.
Yapmayın, etmeyin...
TAV’ın koşulları mı düzeltilir, başka bir formül mü bulunur, bilemem. Ancak, Atatürk Havaalanı bürokrasiye feda edilmemeli...
GEL DE SOVYETLER
DÖNEMİNİ ARAMA (!)
Şeytan İmparatorluğu denildi. Tüm kötülüklerin oradan kaynaklandığı inancı yayıldı. Yıllar boyunca Kominist avı yaşandı.
Ve birgün Sovyetler Birliği çöktü.
Herkesler sevindi.
Artık kötülükler imparatorluğundan kurtulunmuş ve daha güzel bir dünya’ya kavuşulmuştu.(!) Bizim kamp kazanmış, Amerika ile birlikte hareket edenler haklı çıkmışlardı. Dünya derin bir nefes aldı.
Kısa bir süre sonra, büyük bir yanılgıya düşüldüğü anlaşıldı. Meğer tam aksine iki kutuplu dünya, özellikle bizim gibi küçük ülkeler için, çok daha rahat ve güvenliymiş. Sovyetlerin çöküşüyle birlikte pandora kutusunun kapağı açıldı ve içindeki cinler etrafa dağıldı. Etnik kavgalar başladı, mozaikler çatladı, ittifaklar birbirine girdi, köktendinci akımlar kontrolden çıktı ve tüm dengeler bozuldu.
Tek kutuplu dünya, tek jandarmalı bir ortamda ABD cirit atmaya başlayınca insanlar daha da fazla rahatsız oldular.
Bir zamanlar kovaladığımız, dövdüğümüz Sovyetler Birliğini bugün neredeyse arar noktaya geliyoruz.
DR. ZEYNEP DAĞI’YI
OKUYUN...
Bütün bunları Dr. Zeynep Dağı’nın (Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi) Boyut Kitaplarından ( HYPERLINK "mailto:[email protected]" [email protected]) çıkan “Rusya’nın dönüşümü” adlı nefis bir çalışması aklıma getirdi.
Kimlik-Milliyetçilik ve Dış Politika çerçevesinde, Rusya’nın Çarlık döneminden başlayıp bugüne kadar ki kavramlarının ve bu uygulamaların dış politikaya yansıması anlatılıyor.
Artık Rusya’yı incelemek suç sayılmadığı için rahatça da okuyabilirsiniz.(!)
Dr. Zeynep Dağı’ya teşekkürler. Bilgi hazinemizi zenginleştirdi.
FENER RUM PATRİĞİNİN
GÜZEL JESTİ...
Fener Rum Patriği Bartholomeus, ülkemizde Patrikhanenin “kötülükler imparatorlğu” olduğunu iddia edenleri her fırsatta yalanlayan bir tutum sergiliyor. Bu göreve geldiği günden beri, kelimelerine daima dikkat eden, yaşadığı ülkeyi kollayan bir dini lider olarak karşımıza çıkıyor. Bir defa dahi Türkiye’yi kötüleyen veya Uluslararası kamuoyuna şikayet eden bir yaklaşımı görülmedi.
En son örneği, Kıbrıslı Rumların ilk defa Türkiye’ye gelmeleri sırasında yaşandı. Hürriyet gibi bu konularda en duyarlı bir gazetenin manşetine taşıdığı haber dikkat çekicidir. Kıbrıs’lı Rumlara “çekinmeden buraya gelin” mesajını vermiştir.
Eğer Bartholomeus, temsil ettiği kiliseyi ve Rum Ortodokslarının liderliğini ön plana çıkarmak istese farklı davranabilirdi. Türkiye’nin AB üyeliği yarışından kendine ve kilisesine kazanç sağlamayı düşünse, bambaşka bir tutum alabilir ve kendi camiasında kahramanlaşabilirdi. Ancak bunları yapmadı. Aksine, Türkiye’yi ön plana çıkardı. Bartholomeus, gerçek bir efendi olduğunu ispatladı.
AVRUPA YOLUNUN
HARİTASI
Bahadır Kaleağası uzun yıllardır TÜSİAD’ın Brüksel’de temsilciliğini yapıyor. Temsilci olmak yeterli bir referans değil. Kaleağasını AB konusunda kimi üst düzey Büyükelçilerimizin dahi önüne geçiren unsur, bilgi dağarcığının zenginliği.
İşte bu zenginliğini Avrupa Yolunun Haritası (Dünya Yayıncılık ( HYPERLINK "mailto:[email protected]" [email protected]) adlı son kitabıyla hepimize yansıtıyor ve bilgilerini paylaşıyor.
Eğer Brüksel’i biraz çözmek, müzakerelerin nasıl yapıldığını, Türkiye’nin nasıl görüldüğü veya görülmediğini anlamak istiyorsanız, bu kitabı mutlaka alın...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|