AB’DE RÜZGAR,
TÜRKİYE YÖNÜNDE ESİYOR
Türkiye hem kendi toplumunu, hem de dünya’yı şaşırtıyor. İyi yönetilse şaşkınlık yaratma unsuru azalacak belki, ancak şu sıralarda Avrupa’daki bakışlar Türkiye’nin üstünde. Rüzgar, Türkiye’den yana esiyor. Kimi küçük, kimi büyük olaylar, Türkiye’yi yakından izleyenlerin kafasını karıştırıyor ve ülkemizle ilgili yeni değerlendirmeler yapılıyor.
Bazılarımıza basit gibi görünebilir, ancak Eurovision yarışmasında ve Cannes film festivalinde Türk sanatçıların derece kazanmaları bile, Avrupa insanının gözündeki Türk imajını etkiliyor. Brüksel’de konuştuğum nice yetkili dönüp dolaşıp bu iki yarışmadan söz ettiler. Şaşkınlıklarını dile getirdiler.
TEZKERE’NİN REDDİ
İZ BIRAKMIŞ...
Türkiye’nin şaşkınlık yaratan en belirgin tutumu ise, Tezkere olayı ile karşımıza çıkıyor. Bu konuyu ayrı bir yazıda ele alıp derinlemesine inceleyeceğim, ancak burada da etkilerinden söz etmek istiyorum.
Özellikle Avrupa Parlamentosundaki “Türkiye gözlemcileri” dikkatle altını çiziyorlar. Tezkere’nin reddinin yarattığı deprem hala sürüyor.
İnsanlar, Türkiye’ye bir türlü etiket takamıyorlar. Bu deprem’in olumlu yankıları olduğunu da hemen söylemekte yarar var.
Tezkereye kadar ki Türkiye imajı ile bugünkü arasında –şaşkınlığın nedeni de zaten bundan kaynaklanıyor- dünyalar kadar fark var.
6 INCI PAKET VE
SONRASI...
Diğer bir şaşkınlık ve memnuniyet kaynağı da, hükümetin hazırladığı son uyum paketi ile ortaya çıkmış durumda. Daha net anlatmak gerekirse, AKP hükümetinin AB konusuna asılması, 6 ıncısından sonra yeni paketlerinde devreye sokulacağını açıklaması, Brüksel’deki en kötümserleri dahi etkilemiş.
Şaşkınlık-Memnuniyet, ancak aynı zaman da bir de korku var. korku, Kopehnag kriterlerinin tümünü karşılamış bir Türkiye’ye HAYIR demenin çok güç olacağının anlaşılmasından kaynaklanıyor. Avrupa giderek köşeye sıkıştığının farkında...
ASKER TARTIŞMALARI
DA FARKLI İZLENİYOR
Avrupa Parlamentosu, özellikle Asker-Sivil ilişkileriyle ilgili tartışmaları izliyor. Hem ne olduğunu, hem de Asker konusunun böylesine açık konuşulup tartışılmasını anlayabiliyorlar. Kafaları son derece karışık. Buna rağmen, duyduklarına ve okuduklarına inanmakta güçlük çekiyorlar.
Türkiye’deki Sivil-Asker ilişkisinin artık eskisi gibi olmayacağının, darbeler döneminin kapandığının farkındalar. Yine de kuşkuyla bakıyorlar.
Kendi kendilerine herhalde “Şu Türkler farklı insanlar” diyor olacaklar ki, bu aralarda en çok Türkiye konuşuluyor.
Bütün bunların ışığında, 2004 Aralığında tam üyelik müzakereleri içinde acaba tarih alınabilineceğini söyleyebilir miyiz?
Daha erken.
AB henüz, Türkiye hakkında bir karar verebilmiş değil. Ancak korkunun kaderi değiştirmeyeceğini de hissetmeye başlamışlar.
Ben, son derece olumlu bir hava kokladım.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|