Mehmet Ali Birand
 
BÜYÜKANIT AB İÇİN İNCE AYAR YAPTI
 
 

BÜYÜKANIT  AB

İÇİN İNCE AYAR YAPTI


Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı ikinci başkanı Org . Yaşar Büyükanıt’ın  Harp Akademilerinde düzenlenen Uluslararası sempozyumdaki konuşmasında  iki mesaj vardı.


Mesajların ilki, Amerika’ya ve diğer büyük devletlere bir serzenişi içeriyordu. Büyükanıt, büyük devletlerin küreselleşme çerçevesinde küçük devletlere gündem ve yöntem ihraç ettiğini ve zaman zaman bu konularda iki taraf arasında çıkar farklılığının doğduğunu belirtti.


Büyükanıt’a göre, küreselleşme ile birlikte ülkelerin güvenlikle ilgili kavramlarının da değişmeye başladığını ve bu konuda herkesin yeniden düşünmesi gerektiğini vurguladı. 


İkinci mesaj ise, Türkiye-AB ilişkileri ile ilgili idi. 


Büyükanıt, TSK’nın  AB’ye tam üyeliği tartışılmaz bir hedef olarak gördüğünü çok net ve açık şekilde tekrarladı. Hatta konuşmasında Atatürk’ün görüşlerinden alıntılar yaparak bu politikanın kendileri tarafından da desteklenmesinin  çok doğal olduğunu belirtti. Bu şekilde “Asker direniyor” şeklindeki  tartışmalara yer olmadığını net biçimde ortaya koydu.


Ancak, konuşmada Türkiye’nin en duyarlı olduğu iki noktaya özellikle dikkat çekildi. Bunlarda biri, Türkiye’nin laik sisteminin ne pahasına olursa olsun korunması, ikincisi bölücülüğe karşı mücadeledeki kararlılığı.


Eğer basit Türkçe’ye dönüştürülürse Büyükanıt, bu iki noktada AB’nin getirdiği Kopenhag kriterlerinin laik sistemi  korumak ve bölücülükle mücadele etme konularında yeterince güven vermediği kuşkusunu dile getirdi.


Bu konuda da hem içeriye hem de dışarıya şu çağrılarda bulundu:


Kopenhag kriterlerini gerekçe sayarak Kürt milliyetçiliği vasıtasıyla Türkiye’yi bölmeye çalışanlar boşyere uğraşmasınlar. Ne kadar kriter olursa olsun TSK böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalındığı zaman gereken adımları atar.

AB’de bu iki konuda Türkiye’ye gereken güveni sağlamalıdır. Bunun için uyum yasalarında elimizi kolumuzu bağlayan bir yaklaşım gösterilmemelidir.


Aslında durum oldukça net.


TSK, ilke olarak AB hedefini desteklemekte ancak uyum yasalarındaki bazı maddelerle ilgili kuşkularını ve kaygılarını sürdürmekte. Ancak bu kuşku ve kaygıların bu hedefi engelleyecek  noktada  olmadığı da  anlaşılıyor.


AB, hiçbir zaman Şeriat’a veya Din devletine kaymış bir Türkiye’yi içinde barındıramayacağını  defalarca tekrarlamıştır. Ne kiliselerin ne camilerin egemenliği AB’de yer bulamamaktadır. Dolayısıyla, Büyükanıt’ın üstünde durduğu “Laik sistemin korunması” AB’nin de en önde gelen isteklerinden biridir.


Aynı şekilde bölücülük ile demokrasinin de bağdaşmadığı Avrupa’nın şimdiye kadar ki uygulamalarında çok net şekilde ortaya çıkmaktadır. Dikkat edecek olursak AB sayesinde İspanya’daki ETA terörü eski Fransız desteğinden arınmış ve tüm AB ülkelerindeki ayrılıkçı güçler büyük ölçüde sinmişlerdir.AB yetkilileri konuşmalarında sık sık “ Bir ülke bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığında kimse kalkıp Kopenhag kriterleri vardır bundan dolayı gerekiyorsa bölünün diyemez. Her ülke kendini savunur”  demektedirler.


Şu sıralarda karşı karşıya kaldığımız sorun Türkiye’nin bu kaygılarını giderecek  somut yöntemlerden kaynaklanmaktadır. Yani,  uyum yasalarının ne şekilde çıkma ve nasıl uygulanacağı görüş farklılıkları yaratmaktadır.


Eğer AB Kopenhag kriterlerinin dışına çıkmadan  yasaların uygulanmasında Türkiye’ye yeterli güvence verebilir, Türkiye’de laiklik karşıtı unsurlar ve bölücülükle  Kopenhag kriterleri çerçevesinde mücadele edebileceğini gösterebilirse sorun kendiliğinden ortadan kalkacaktır.


Özetle, herşey iki tarafın iyi niyetine bağlıdır. Yoksa ilkelerde farklılık bulunmamaktadır.  Laiklik ve bölücülüğe karşı Türkiye’nin kendini güvencede hissedeceği bir düzenleme ve AB’nin de bu düzenlemelerin kendi kriterlerine ters düşmeyeceği şekilde uygulanabileceğini kabul etmesi yeterlidir.


Bu çerçevede önümüdeki aylarda atılacak adımlar son derece kritiktir. Zira zaman giderek azalmaktadır. Kavramlar üzerinde tartışmayı artık bir kenara bırakıp hızla karşılıklı güven ortamını yaratacak adımların atılması ve değişikliklerin yapılması şarttır. Bugün gelinen noktada Türkiye’yi AB dışında bırabilecek hiçbir yaklaşıma izin vermemek gerekmektedir.


Org. Büyükanıt, TSK’nın AB’ye yaklaşımındaki ince ayarıyla Türk askerinin AB’ye bakışını  gayet açık şekilde ortaya koymuştur.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…