?ERİAT?I S?NG? DE?İL,
ASIL AB ENGELLER
Türkiye?nin birgün ?eriat hukukuna teslim olması ve ülke?de Din Devleti kurulması bu topraklar üzerinde? ya?ayan büyük bir ço?unlu?un en korktu?u? rüyadır. Rüyadır, ancak bir yandan da ?ya gerçekle?irse? korkusu vardır.
Bu korkuya kar?ı sigortamız da, yıllar boyunca hep Silahlı Kuvvetler olmu?tur. Sırtımızı Askere? dayadık ve onların? yansıttıkları? süngü korkusu bize rahatlık sa?ladı. Adeta, ?eriat tehdidini Asker?e ihale ettik. Böylece kendimizi, özellikle 40 yıldır güvencede hissettik. Do?rusu onlar da, kimi zaman süngü dürtüsü, kimi zaman süngü?nün getirdi?i caydırıcılıkla laik sistemin ayakta kalmasını sa?ladılar.
Ancak, aradan geçen 40 yılda, dünya inanılmaz ?ekilde de?i?ti. Eski kavramlar unutuldu. İslama dayanan diktatörler sallanmaya veya devrilmeye, İslam adına yapılan? terör eylemlerinin? -özellikle 11 Eylül olayı ve son Irak sava?ı ardından-? kolu kanadı kesilmeye ba?landı.
Artık Demokrasi, İnsan Hakları ön plana çıktı. Bu de?erlere sahip olmayan ülkeler Uluslararası? camiadan dı?lanır, yolsuzlu?a itilir ve baskı altına alınır oldular.
Eskiden, çe?itli gerekçelerle askeri darbelere göz yumulur ve desteklenirdi.
Bugün, ne gerekçeyle olursa olsun, tepkiyle kar?ılanıyor.
Sonuçta, hem Din unsuruna dayalı yönetim ?ekilleri, hem de Askeri darbeler dönemi kapandı.
ASKER DARBE YAPAMAZSA
BİZİ KİM KORUYACAK?
Bu çerçeve içinde, Türkiye?nin durumuna bakalım.
?lkemizde ?eriat isteyenlerin? sayısı çok küçük olmasına ra?men hala vardır. Kimi bunu açıkça söyleyebilmekte, kimileri de gizli bir gündem maddesi olarak kafalarında saklamaktadır. Zamanı geldi?i ve kıvamı tuttu?u anda uygulamaya sokmayı planlamaktadırlar.
Buna kar?ın, laik kesimin güvence olarak gördü?ü Asker korkusu veya? -süngü?nün caydırıcılı?ı- de?i?en dünya ve Türkiye ko?ulları nedeniyle- giderek azalmaktadır.
Bugün artık, bir iç sava? çıkmadı?ı, ülke kaosa dü?medi?i taktirde, eskiden ya?adı?ımız gerekçelerle Türkiye?de askeri bir darbe beklenmemelidir. TSK giderek artan ?ekilde gerçek i?levine dönme baskısı altına girecektir.
Peki, bu? toplumu kimler koruyacaktır?
Uzun yıllar çelik bir ?emsiye altında ya?amaya alı?mı?? olan Türk toplumunun önemli bir bölümünde, bu korku açıkça hissedilmektedir.
G?VENCEMİZ ARTIK
AB ?YELİ?İDİR
Bu sorunun yanıtı gözümüzün önündedir.
İçerdeki korunmamız Sivil Toplum örgütlerine kayacak, dı?ardaki esas korunma ise Avrupa Birli?inden? gelecektir.
Avrupa Birli?ine tam üye olmu? bir Türkiye?de Din Devleti kurulması imkansızdır. Böyle bir?ey AB?nin tüm felsefesine, ya?am tarzına ve mekanizmalarına? aykırıdır.
Tam üyelik, Türkiye?yi AB?ye öylesine, milyonlarca ince ba?la ba?layacak; ekonomik, sosyal ve politik yönden öylesine bir iç içelik do?acaktır ki, ?eriat isteyenler nefes alamaz olacaklardır. Kafalarındaki dünya?yı gerçekle?tirmeleri söz konusu dahi edilemeyecektir.
LAİK?LER AB?YE SARILMALI,
DİNCİLER KAR?I ?IKMALI...
Yukarıda yazdıklarım bir tahmin de?il, ya?anmı? ve ispatlanmı? geli?imlerdir.
İ?te bu çerçeve içinde, Türkiye?nin sistemini korumak isteyen Laik çevrelerin AB hedefine çok daha fazla kilitlenmeleri gerekmektedir. Sistemi, uzun vadede? Askerin Süngüsüyle koruyamayacaklarını artık görmeli ve AB?nin getirece?i caydırıcılı?ı ön plana çıkarmalılardır.
Oysa ilginçtir, laik güçler AB?ye ku?kuyla bakmakta, Demakrasi ve İnsan Hakları adı altında Dincilerin güçlenip ülkenin sistemini de?i?tireceklerine inanmaktadırlar.
?ok yanlı? bir de?erlendirme...
Türkiye?nin 1 inci lige çıkması ve Laik-Demokratik sistemle yoluna devam etmesinin tek yolu Avrupa Birli?idir. Süngü korkusu de?il...
Nitekim gerçek dinciler AB?den kö?e bucak kaçmakta, gerçek Atatürkçüler de AB?ye ko?maktalar. Sanıyorum, kafalardaki karı?ıklıklar bir süre daha gidecek, ancak sonunda gerçekler görülecektir.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|