KIBRIS TÜRKLERİ AB’Lİ
OLUYOR. BİZ NE OLACAĞIZ?
Kıbrıs’ta çok ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Türk tarafı, Kopenhag (Aralık 2002) doruğunda kaçırdığı bir fırsatı bu defa arka kapıdan girerek yakalamaya çalışıyor.
Kapıların açılması, Rum pasaportu almanın serbest bırakılması, Türkiye7nin kendi kapılarını da Kıbrıs Cumhuriyetine açması vs...vs...
Ardı ardına tabular yıkılıyor.
Önümüzdeki aylarda daha da yeni adımlar atılacak. AB’den olumlu sinyaller alındığı taktirde bu adımlar daha da derinleştirilecek.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bu adımların Kıbrıs sorununu nereye götüreceğini ben göremiyorum. Neden bugüne kadar beklenildiğini de anlayamıyorum.
Ancak ne olursa olsun, doğru işler yapılıyor. Nereye varacağımızı ise ilerde görürüz.
Beni asıl düşündüren nokta, İlter Türkmen’in dikkatimizi çektiği başka bir olasılık.
Pasaport ve Güneyde çalışma serbestisinden söz etmek istiyorum.
Biliyorsunuz, kısa bir süre öncesine kadar, Rum bölgesinde çalışmak, hele hele Rum pasaportu almak “vatana ihanet” ile eşdeğerdeydi. Çok iyi hatırlıyorum, Denktaş, Rum pasaportu alanların cezalandırılması için hükümet kararı çıkarttırdı. Pasaportlarını geri verenleri alkışlarda karşıladı. Güney’de çalışmakta kötü görünürdü.
Şimdi, bunların hepsi değişti.
Nedeni belli değil, ancak zarar yok.
Artık herşey mubah.
İşte bu durum çok kimseyi düşündürüyor. Zira çözüm olmasa dahi bu durumun sürekli olmasını KKTC’nin işine geldiğini söyleyenlerin sayıları giderek artıyor.
BİZİM HALİMİZ
NE OLACAK?
“Bu durum “ ne demek?
Bu durum, çözüm bulunmasa dahi, Kıbrıs’lı Türklerin istedikleri gibi Güneye gidip gelebilmeleri, orada iş bulup çalışabilmeleri, pasaport alıp AB vatandaşı statüsüne kavuşmaları, yani Avrupa Birliği’nin tüm nimetlerinden yararlanabilmeleri.
Peki biz ne olacağız?
Yani, Kıbrıs vatandaşlığına geçmiş olan Türkiyeli Türk ve 70 milyon Türkiye7de yaşayan Türkler ne yapacaklar?
Çözüm bulunamadığı sürece, eski Türkiyeli yeni Kıbrıs’lı Türkler ve bizler seyirci kalacağız.
Kimse işin bu yanını düşünmüyor.
Belki düşünüyor da, açık vermek istemiyor.
Oysa ben bir yanıt istiyorum.
Benim çocuklarımın ve torunlarımın geleceği, Kıbrıs’ın stratejik komusundan daha mı az değerde?
Kıbrıs uğruna, genç kuşakların önünü kapatmaya ne hakkımız var?
Bunlar gibi binlerce yanıtsız soru var.
Bütün bu soruların da çok kısa bir sürede yanıt bulmaları gerekiyor.
2004 Nisan sonuna kadar çözüm bulundu, bulundu. Bulunamazsa, Rumların tam üyelikleri başlayacak ve artık çaba harcamaları için de hiç neden kalmayacak.
Türk tarafı, bundan sonra AB ile karşı karşıya kalacak. Rumlan kendilerini tam güvenceye alacaklar.
Bu arada olanlar, 70 milyon Türkiyeli Türk’e onbinlerce Türkiye’den gelme KKTC vatandaşlarına olacak.
Faturayı yine biz ödeyeceğiz.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|