LAFI BIRAKIN, ÇANAKKALE’YE GİDİN...
Laf Milliyetçilikten açıldı mı, Türk olmanın önemine geldi mi, mangalda kül bırakmayız. Nutukların ardı arkası kesilmez.
Bu söylemi adeta bir yaşam şekline dönüştürenleri dinledikçe, aklıma hep Çanakkale gelir. Türklük ve Türk Milliyetçiliği adına, içi boş ve sloganların ötesine gitmeyen konuşmaları dinlemek veya dinletmek yerine, muhataplarına söyleyin Çanakkale’ye gitsinler.
Cemre ile birlikte 19 Mayıs tatilinden yararlanıp tüm Gelibolu yarımadasının turunu yaptık. Tabii bu gezinin yıldızı anıtlar ve mezarlıklardı.
İnsanın tüyleri diken diken oluyor.
Bir toplumun vatan diye adlandırdığı toprakları nasıl koruduğunu, kutsal olarak gördüğü ülkesi için nasıl seve seve ölüme gittiğini adeta yaşıyorsunuz.
Savaş ayanlarını dolaşırken, aklıma sık sık Irak geldi. Iraklıların vatanlarına sahip çıkmamalarını sorguladım. Biz Türklerin vatan ve Milliyetçiliğini damarlarımda hissettim.
Hele Atatürk ile Saddam Hüseyin’i eşdeğerde tutan, her ikisine kalpak giydirip “bağımsızlık savaşçıları” diye tanıtan zıpçıktı “Kemalistleri” hatırladıkça hop oturup hop kalktım.
Kendini “katıksız Atatürkçü” diye satan, Atatürk ticareti yapanları dinlemeyin. Gerçek Atatürk’ü tanımak istiyorsanız, Çanakkale’ye gidin...
Mustafa Kemal Atatürk, o bölgeleri dolaşırken daha da büyüyor. Onun bizlere neler verdiği daha iyi anlaşılıyor.
Ülkemle gurur duydum...
Düşmana geçit vermeyip hayatını kaybetmiş 250 bin insanımızın mezarlarını dolaşırken gözlerim yaşardı.
Atatürk’e –ancak benim Ata’ma- bağlılığım daha da arttı.
Tek tavsiyem var:
Okullarımızdaki Milli Savunma-Atatürkçülük gibi dersleri kaldırın, onun yerine tüm öğrencileri-gençleri Çanakkale’ye götürün... Gerçek Türklük, Türk Milliyetçiliği orada hala yaşıyor.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|