Mehmet Ali Birand
 
AB İÇİN BÜYÜK SEFERBERLİĞE VAR MISINIZ?
 
 

AB İÇİN BÜYÜK

SEFERBERLİĞE VAR MISINIZ?


Bu satırlar yazılırken MGK toplantısı henüz bitmemişti. Nasıl bir sonuç çıktığı belirsizdi. MGK’yı küçümsediğimden değil, ancak asıl gündemin MGK kadar Avrupa Birliği konusu olduğuna inandığım için, bugün sizlere neden AB için  seferberlik başlatmamız gerektiğini anlatmak istiyorum.


Önce, 24 Aralık 2004  randevusunun neden “hayati” veya “kaçırılmaması gereken bir tarih”  olduğundan başlayalım.


Avrupa Birliği, son Kopenhag  doruğunda, Türkiye ile tam üyelik  müzakerelerinin ne zaman  başlayacağını 2004 Aralığı doruk toplantısında saptanması kararını almıştı.


2004 Aralığında 13 ülkeli son genişlemeden geriye kalan tek ülke sayılan Türkiye için belki de “son karar” verilecek. 2004’te bu karar –şu veya bu nedenle- alınamadığı taktirde, Türkiye’nin tam üyelik dosyası 10-15 yıllık  bir süreyle rafa kaldırılacak.


AB son ve en zor lokmayı 2004 Aralığına bırakırken, birkaç gerekçeyle hareket etmişti. Biri, Türkiye konusunun genişleme referandumlarına karışmaması (zira olumsuz etkisi olacaktı) ve gündem dışı  kalması, diğeri de AB parlamentosu seçimlerinin, Türkiyesiz yapılabilmesiydi.


Şimdi önümüzde iki önemli tarih var.


İlki Ekim 2003.


Bu tarihte AB komisyonu yıllık ilerleme raporunu hazırlayacak. Her aday ülke için olduğu gibi, Türkiye’nin Kopenhag Kriterlerine uyum sağlayıp sağlamadığı incelenecek.


Bu rapor son derece önemli, zira 2004 doruğunda Devlet ve Hükümet Başkanlarının kararları bu rapora dayandırılacak. Bundan dolayı Türkiye’nin tüm uyum yasalarını Eylül ayına kadar  çıkarması gerekiyor.


İkinci tarih Mayıs 2004.


Kıbrıs, Mayıs 2004’te fiilen tam üye oluyor ve AB’deki masasına oturuyor. Karar düğmesine basma yetkisini eline geçiriyor.


Kıbrıs’ta bir çözüm bulabilmek için en son tarih olduğu için, Mayıs 2004’e kadar tarafların bir uzlaşıya varmaları gerekiyor. Mayıs’tan sonra iş işten geçmiş olacak. Rumlar, tam üyeliğe adım attıktan sonra, kendi çözümlerini başlatacaklar veya pazarlık  marjlarını arttıracaklardır.


Kıbrıs, Türkiye’nin tam üyeliğinin kapılarını açan bir anahtar değil. Ancak çözüm bulunamadığı taktirde, Kıbrıs, Türkiye’nin tam üyelik  kapılarını  sıkı sıkıya kapalı tutacak bir  anahtar. Çözüm arayışlarının bu gözle değerlendirilmesinde çok yarar var.


Aynı dönemde Ege  sorununun da çözülmesi veya Lahey Adalet Divanına gidilmesi gerekiyor. Belki Kıbrıs ve Ege bir paket halinde  halledilebilinecek duruma sokulabilir.


6. PAKET YAKINDA

GELECEK...


Bu yılın ekim ayında Komsiyon tarafından açıklanacak olan İlerleme Raporu öncesinde, Türkiye 6 ıncı uyum paketini hazırlıyor. Mayıs-Haziran  döneminde meclisten geçirilmesi  planlanan bu pakette son derece önemli unsurlar var:


Töre cinayetlerine uygulanan hafifletici nedenlerin kaldırılması ve ister terör olsun ister olmasın, cinayetin herbirine aynı cezanın verilmesi.

MGK’nın  RTÜK’e üye seçme hakkının kaldırılması.

Terörle Mücadele yasasının, fikir özgürlüklerini kısıtlayan 8 inci maddesinin iptali.

Vakıflar ve Derneklerin faaliyetlerinin serbestleştirilmesi.

Hangi dinden olursa olsun ibadethane açılmasına kolaylık sağlanması.

Başka dil ve lehçe’de yayın yapma imkanı verilmesi.


2004 UYGULAMA

YILI OLACAK


Yol haritası şöyle:


2003 sonuna kadarki dönemde tüm uyum yasaları çıkacak.

2004 yılında ise, uygulamalara bakılacak. Türkiye bu yasaları göz boyamak için çıkartmadığını, aynı zamanda uyguladığını da somut örnekleriyle gösterme imkanı bulacak.

Yine aynı dönemde (özellikle 2004’ün ilk yarısında) Kıbrıs ve Ege sorunları çözümlenecek.

Türkiye Cumhuriyeti, Başbakanından Gazetecisine, Bilim adamından İş dünyasına kadar, AB’ye yönelik büyük bir kampanya sürdürecek.


Son karar da, 2004 Aralığındaki doruk toplantısından çıkacak.


AB’DEKİ HAVA

GİDEREK DEĞİŞİYOR


Çok ilginç bir gelişmeyle de karşı karşıyayız.


Avrupa Birliğinden özellikle son haftalarda ardı ardına “Türkiye ile müzakerelerin 2005 yılında başlayabileceği ve tam üyeliğin de 2011’de gerçekleşebileceği”  mesajları geliyor. Şimdiye kadar sürekli şekilde bardağın boş tarafını gören AB yetkilileri, ilk defa bardağa daha farklı şekilde bakmaya çalıştılar.


Irak savaşının da bu konuda rol oynadığı anlaşılıyor. Özellikle kamuoylarında, Türkiye’nin, ABD’nin cebinde bir ülke olmadığı izlenimi yaygınlaşıyor.


Hükümetler kanadında ise, Türkiye’nin Kopenhag  kriterlerine uyması durumunda artık yeni gerekçelerle yeni ertelemelere gidelemeyeceği havası esiyor. AB hükümetlerinin sıkışmaya başladıkları anlaşılıyor.


Özetle, Türkiye son şansını iyi kullanabildiği taktirde 2004 Aralığında müzakereleri başlatma tarihi  elde edip, tam üyeliğini güvenceye alabilecek denebilir.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…