KARANLIK
YILLARIN
BİLAN?OSU
Hasan Cemal?in kitabını okurken tüylerim diken diken oldu, içim kabardı. 1990?lı? yıllarda ya?adı?ımız kabusun, bir gazetecinin not defterinden alıntılarla anlatımı. Hem okumak istemedim, hem elimden bırakamadım.
Felat Cemio?lu?nun 1982?de Diyarbakır E tipi cezaevinde gördü?ü korkunç bir i?kence macerasıyla ba?layan kitap, toplumumuzun on yıl süreyle nasıl param parça oldu?unu ortaya koyuyor. Her kafadan ba?ka sesin çıktı?ı dönem çok güzel anlatılmı?. Tarihçilere bundan daha de?erli bir kaynak dü?ünülemez.
Kitap bitti?inde etkisinden kurtulamıyorsunuz.
Politikacıların çaresizli?ini görüyorsunuz.
Askerlerin sadece kaba güç kullanıp sorunu çözebileceklerini dü?ünüp, nasıl yanıldıklarını; ülkeyi? her yönden nasıl yönettiklerini okuyorsunuz.
Kürtlerin gerçekleri hiçbir zaman kavrayamadıklarını deh?et içinde izliyorsunuz.
Hasan Cemal?in anlatımı son derece rahat. Okuyucu ile konu?ur gibi kaleme alıyor. Notlarının? arasından seçtikleri o korkunç yılların perde arkasını çok net biçimde ortaya koyuyor. ?stelik, bilinmeyen çok ?ey ö?reniliyor.
?rne?in, ?calan?ın çok sevdi?i, taktir etti?i ve saygı duydu?u anla?ılan Do?u Perinçek?e ?ırnak Milletvekilli?i önermesi gibi... Perinçek?in ?calan?ı Bekaa vadisindeki? kampında övgüler ve çiçeklerle ziyaret edip partisine üye etmek istedi?ini biliyordukta,? ?calan?ın Perinçek?e milletvekilli?i önerdi?i bilinmiyordu. (NOT: Bugün Perinçek müthi? bir PKK ve ?calan dü?manı rolü oynuyor)
Kitabı bitirdikten bir süre sonra, ?Allahım çok ?ükür ki, bütün bunlar geride kaldı?deyip, memnuniyet duyuyorsunuz.
Hasan Cemal, yakın tarihimize son derece de?erli bir katkıda bulundu. Ellerine sa?lık.
KIBRIS?IN? STRATEJİK
?NEMİ KALDI MI?
Irak olayı birçok kavramları, dengeleri ve içi bo?almı? inançların da yıkılmasına neden oluyor.
Bunlardan biri, Kıbrıs?ın Akdeniz?in en büyük uçak gemisi sayılması ve özellikle petrol hatları açısından vazgeçilmez bir stratejik önemi oldu?udur.
Amerika binlerce kilometreden gelip koskoca bir ülkeyi istila edebildi. Bu olay öylesine bir teknolojik patlamayı da beraberinde getirdi, Kıbrıs gibi küçücük bir adanın stratejik önemi de beraberinde yok oluverdi.
Kıbrıs konusunda ba?ka gerçekler bulalım da, petrol hatlarının korunması açısından hayati önemde oldu?unu artık söylemeyelim. Zira artık ABD kendi kalktı ve bölgeye oturdu. Petrol yollarını kendi koruması altına aldı.
AVRUPA-T?RKİYE
VAKFINI ?LD?RMEYİN
2002 yılında ilk defa, Türkiye?nin resmi yetkililerinin dı?ında ve resmi paraların kullanılmadı?ı bir Vakıf kurulmu?tu. T?RKİYE-AVRUPA Vakfının ba?kanlı?ına, Belçika?nın en prestijli isimlerinden Baron Cardon de Lichtbuer geldi, Genel Sekreterli?i de Brüksel?deki AB çevrelerinin en iyi tanıdı?ı, saygın bir isim Giles Meritt yüklendi.
Bu vakıf çok kısa sürede etkin bir çalı?ma yaptı ve Türkiye?nin AB için önemini hemen her alanda kabul ettirmeye ba?ladı.
Vakfın gücü, çalı?malara katılan insanların a?ırlı?ı kadar, sırtını dayadı?ı parasal kayna?ın tamamen özel sektörden kaynaklanmasında da geliyor.
Vakıf yöneticileri? hem Türk, hem de Avrupa ülkelerinin özel sektörlerinden ba?ı? alarak ? ya?ıyor. ?imdiye kadar da böyle ayakta kaldı.
Bugüne kadar Türkiye tarafında kurulan ve örtülü ödenekten para verilen hiçbir Vakıf Avrupa?da etkili olamamı?ken, Avrupa-Türkiye Vakfı hemen kendini gösterdi.
Hele ?u sıralarda Avrupalı gazetecileri Türkiye?ye getirip, Türkiye gerçeklerini göstermeye hazırlanıyordu ki, birden bire Ankara?da hava de?i?ti.
?zellikle Dı?i?leri Bakanlı?ı bu Vakfa ters bakmaya ba?ladı. Elle tutulur hiçbir gerekçe de bulamadım. Ara?tırdım, sorup soru?turdum garip bir hava esiyor. Daha çok ki?isel gerekçeler ileri sürülüyor.
Vakfın yabancı yöneticileri ?a?kın, neye u?radıklarını anlayabilmi? de?iller.
ABDULLAH G?L
BU OLAYA EL KOYMALI
Bu Vakfın böylesine ?arklı gerekçelerle öldürülmemesi gerekiyor. Dı?i?leri Bakanı bu olaya el koymalı ve Vakfın heba edilmesini önlemelidir.
Bırakın, tarafsız bir Sivil Toplum örgütü, bir Vakıf ayakta kalsın. Gerekiyorsa, be?enmedi?imiz sözler etsin. Ancak,? etkili olsun. İnsanlar onların söylediklerine inansınlar.
Türkiye bu hatayı i?leyecek kadar, halkla ili?kiler konusunda güçlü de?ildir.
Bu i?i bu kadar basit biçimde gözden kaçırmamalıyız
?ZAL?I HALA
ANLAMAYA ?ALI?IYORUZ
E?er bir insan, ölümünden 10 yıl sonra hala tartı?ılıyor, hakkında açık oturumlar yapılıyor, mezarının ba?ına binlerce insan dolu?uyorsa, olay bir ba?ka yöne gidiyor demektir.
Turgut ?zal?ın 10. ölüm yıldönümü? son derece önemli i?aretlerle doluydu. Ya?arken ?benim gibi- onu anlayamayanlar, zaman geçtikçe ke?fetmeye ve ileri görü?lülü?ünü daha iyi anlamaya ba?ladılar.
Me?er ne önemli i?ler yapmı?...
Me?er Türkiye?ye ne dev adımlar attırmı?...
Me?er Türkiye?yi nasıl akıllıca ta?ımı?...
?imdi bütün bunlar daha iyi anla?ılıyor.
Bir de ta? kafalılar cephesi var. Onlar için her?ey ??ekilden ? ibaret. Bu dünya?ya sadece ele?tirmek, hiçbir ?eyi be?enmemek için geldiklerinden, ?Devlet? gibi bir kavrama sarıldıklarından, varlık nedenleri bu oldu?undan dolayı, ?zal?ı sürekli yerden yere vuruyorlar.
Oysa Türkiye giderek ikiye ayrılıyor.
Biri, eskisi gibi Devlet?e tapınan, insanı geri planda bırakan, içine kapanık ve her sorunu tehditle çözme meraklısı bir Türkiye...
Di?eri, liberal, Avrupa Birli?inin kriterlerini benimsemi?, insan unsurunu ön plana çıkaran bir Türkiye...
?zal, bu ikinci Türkiye?nin sembolü oldu?undan dolayı giderek daha iyi anla?ılıyor ve daha fazla seviliyor...
Bir de, insanları ölmeden önce takdir etme alı?kanlı?ı edinsek ne iyi olacak...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|