D?N?P DOLA?IP, AYNI
NOKTAYA GELDİK
?nce, Birle?mi? Milletler Güvenlik kararı çıktı. Hem Denkta??ın, hem de Papadopulos?un kurtulmaya çalı?tı?ı Annan planının hala masada durdu?u anla?ıldı. Ne Rumlar, ne de Türkler BM?de kulis yapmalarına, tüm çabalarına ra?men Annan planını gömemediler. BM Güvenlik Konseyi bir adım daha attı ve Kıbrıs çözümünde ba?rolü Avrupa Birli?ine bıraktı.
Ardından dün Lüksemburg?da, AB-Türkiye Ortaklık Konseyi toplantısı yapıldı. Bir de baktık ki, Kıbrıs sorunu hala Türkiye-AB ili?kilerinin en önemli engellerinden biri olarak ortada duruyor.
Toplantı sırasında, özel görü?melerde ve kapanı? basın açıklamalarında aynı kısır döngü ortaya çıktı.
Türkiye, ?önce siz katılma müzakereleri için tarih verin, ardından Kıbrıs?ta çözüm daha kolayla?ır? diyor.
Avrupa Birli?i ise, ?2004 yılı sonuna kadar Kıbrıs?ta çözümü sa?layın ki, bizim müzakereleri açmamız kolayla?sın? diyor.
Son iki yıldır sürdürülen tartı?malar aynen ve yeniden masaya konuluyor.
Bu çıkmazdan kurtulunması kaçınılmazdır. Kıbrıs, Türkiye?nin AB?ye giden yolunu engellememelidir.
Bu sonuca varılmasının? sorumlulu?u da, sadece Türkiye?den beklenmemelidir.
Ankara, artık Kıbrıs konusunda ne yapmak istedi?ine karar vermeli, Rumlar da aynı ?ekilde Kıbrıs konusunda Türk tarafının duyarlıklarını gözardı etmemeli ve çözüme ye?il ı?ık yakmalıdır.
E?er bunu ba?aramazsak, önümüzdeki yıllar hem Türkler, hem de Rumlar için olumsuzluklarla dolu geçecektir.
Yazık de?il mi??
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|