TÜRK SİLAHLI
KUVVETLERİNİN ÖNEMİ
Artık ayaklarımızın yere basması gerekiyor.
Sadece konuşuyoruz. Üstelik içi boş ve gerçeklerle uyuşmayan kavramlarla zaman harcıyoruz.
Türkiyemizin Avrupa Birliği ve Amerika’ya muhtaç olmadığınının, kendi ayaklarımızın üstünde kalabileceğimizin edebiyatını yapıyoruz ve Atamızı örnek gösteriyoruz. “Bak, onun zamanında tam bağımsız bir devlet kurduk. Geriye dönelim. ABD ve AB’ye baş kaldıralım” diyoruz.
Açıkçası, kendi kendimizi aldatıyoruz.
Bugünün dünya koşullarına uymayan örneklerle hareket ediyoruz. Kendimizi komplo teorilerine öylesine kaptırdık ki, önümüzü göremiyoruz.
Allah rızası için gerçekleri görelim...
Bir ülkenin gerçek bağımsızlığı, onurunun korunması, şu veya bu ülke veya bir gruba kapılanması veya başkaldırması ile gerçekleşemez.
Herşey kendi özverisine bağlıdır.
Hele önümüzdeki dönemde, artık kimselerin sesini yükseltip, eskiden olduğu gibi, Devlet babadan parsa toplama çabasına girmemesi gerekmektedir.
Gerçek bağımsızlık, herşeyden önce ekonomiden başlar.
Eğer borç para alıp günü geçirme alışkanlığını sürdürür, eğer paramızı abuk sobuk yerlere harcar ve yabancıya el açmak zorunda kalırsak, işte bugünkü duruma düşeriz.
Bir ülkenin bağımsızlıktan, onurdan, barışseverlikten söz etmesinin yolu ekonomisinden geçer.
DİĞER UNSUR
GÜÇLÜ ORDUDUR
Ekonomisini sağlamlaştırmış, ayakları üstüne dikilmiş bir ülkenin ikinci önemli ayağı, güçlü bir ordudur. Bu iki unsur birleştiği zaman, bağımsızlık, liderlik gibi kavramların içi dolar. Aksi halde, içi boş bir bağımsızlıktan söz etmiş oluruz.
Bugün yaşadıklarımız, “ekonomi ve ordu” ikilisinin önemini bütün çıplaklığı ile ortaya koymaktadır.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin güçlü tutulmasının ne denli hayati olduğu yeniden yaşanmaktadır. Ancak unutmayalım ki, ekonomimiz sağlıklı işlediği oranda, Silahlı Kuvvetlerimizin caydırıcılığı artar. Ekonomisi perişan ülkeler Silahlı Kuvvetlerine gereken fonları ayıramazlar.
Oysa bölgemizdeki bu karmaşa sürdükçe, Silahlı Kuvvetlerimizin rolü daha da artacaktır.
TSK son yıllarda büyük deneyimler kazanmıştır. Modernizasyonunu –ekonomik nedenlerle- gereken hızda tamamlayamamasına rağmen, caydırıcılığını sürdürmektedir.
Hızla kemerlerimizi sıkıp ekonomimizi güçlendirmemiz, aynı oranda da Silahlı Kuvvetlerizimin modernizasyonunu tamamlamamız gerekmektedir.
Irak’ta olup bitenler bizi uyandırmalı. Ülke çapında seferberliğe girmemiz şarttır. AK parti hükümeti bu gerçekleri görüp hemen kolları sıvamalıdır.
Artık her konuda farklı düşünmek zorundayız.
Bunu başarabildiğimiz taktirde bağımsızlıktan söz edebiliriz. Onurlu ve barış içinde bir yaşam düşleyebiliriz. Aksi halde, sadece boş konuşmuş oluruz.
NEREYE GİTTİĞİMİZİ
BİLİYOR MUYUZ?
Türkiye’yi yönetenler –politikacısı, askeri, iş adamı, düşünürü- Irak savaşının olası gelişmelerini acaba yeterince görebiliyorlar mı? Ülkemizin uzun vadeli çıkarlarının nerede olduğunun farkındalar mı?
Ben çok kuşkuluyum.
Avrupa’ya, Amerika’ya HAYIR demenin kolaycılığı içinde ucuz politika yapılıyor. Kimi cehaletinden, kimi alışkanlıklarıyla bu ülkeyi garip bir yerlere doğru itiyor.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|