HER İ?TE
BİR HAYIR VARDIR (!)
Ba?ımız sıkı?tı?ında, içinden çıkamayaca?ımızı sandı?ımız durumlara dü?tü?ümüzde, ?her i?te bir hayır vardır? deriz.
Aslında bu, kaderci bir yakla?ımın göstergesidir. Ancak aynı zamanda da do?rudur. Bakarsınız bazı kapılar kapanır, bazıları açılır.
İlerde ba?ka kapılardan söz edebilirsiniz, ancak bu a?amada sizlerle iki önemli geli?me hakkındaki görü?lerimi payla?mak istiyorum.
EKONOMİK ATILIM:?
Daha önce de? ekonomik duruma de?inmi?tim, bu defa daha geni? tutmak istiyorum.
Irak sava?ının en önemli etkisi ekonomimiz üzerinde hissedilecek. Günler geçtikçe durum biraz daha gerginle?ecek. ?stelik , kimselere ba?vuracak durumda da de?iliz, tamamen kendi ya?ımızla kavrulmak zorundayız.
Türkiye, bu fırsatı iyi kullanabilir. Milliyetçi olmanın zamanıdır. Hakiki ve ça?da? milliyetçilik budur.
AKP hükümeti tam bir ekonomik seferberlik ilan edebilir ve IMF hedeflerinin dahi dı?ına çıkıp devletin kemerlerini sıkabilir. Ancak bu seferberlik ka?ıt üstünde kalmaz. Genelge yayınlamakla yetinilmez ve bütçelerin? günlük ya?amı kısıtlayan, bölümlerinin dı?ında kalan tüm harcamaları? durdurulur.
Böyle bir seferberlik sadece içeriye güven vermekle kalmayacak, aynı zamanda Türkiye?nin dı? piyasalardaki durumunu da düzeltecektir. Türk Eurobond?larının fiyat kayıpları önlenebilecektir.
AKP bu fırsatı iyi kullandı?ı taktirde, sadece ülkeye önemli bir moral vermekle kalmayacak, parti olarak kendini de kurtaracaktır. Bugüne kadar ?deneyimsiz? , ?beceriksiz? ve ?kararsız?? deyimleriyle ele?tirilen parti, ülkenin kotrolünü eline alabilecektir.
KUZEY IRAK?A M?DAHELE:
Ankara?nın en büyük kaygısı, Kuzey Irak?ta ba?ımsız bir Kürt devletinin kurulması ve Saddam sonrası? dönemde Türkmenlerin Ba?dat yönetiminde? söz sahibi olmamalarıydı. Bu kaygıları giderebilmek için de ( 1 inci tezkerede) Kuzey Irak?a (ABD askeriyle? birlikte olmak ko?uluyla) 40 bir civarında asker sokmayı planlamı?tı. Tezkere TBMM?de reddedilince bu anla?ma da suya dü?tü.
Türkiye?nin bundan sora Kuzey Irak?a 40 bin ki?ilik güç sokması söz konusu de?il. Amerika ile müzakere edilecek ve? Türk ordusu olası bir göçü engellemek amacıyla sınır boyunca mevzilenecek.
Bazılarımız, elimizdeki bir fırsatı kaçırdı?ımızı, Kuzey Irak?taki? geli?meleri kontrol edemeyece?imizi, Kürtlerin ba?ımsızlıklarını açıklamaları durumunda müdahelede bulunamayaca?ımızı ileri sürüyor ve ele?tiri yapıyorlar.
Ben farklı bakıyorum.
TSK, Kuzey Irak?a girebilse ve önemli bir askeri varlık gösterebilseydi dahi, yine de kısıtlı bir operasyon olarak kalacaktı. Kuzey Irak?ın her yanına yayılamayacaktık. Daha da önemlisi Kuzey Irak?a sevkedece?imiz binlerce askerimizi adeta bir? bataklı?a? sokmu? olacaktık. Kürt gruplar içinden kimileri, hatta PKK-KADEK militanları askerimizi taciz edecek, sa?dan soldan ate? edip provokasyona girebileceklerdi. Türk askerini tahrik edip, ate?le yanıt vermeye zorlayabileceklerdi. Ardından da, dünya kamuoyuna dönüp ?Türkler Kürtleri öldürüyor? diye ba?ıracaktı. Dünyayı ayaklandıracaklardı. Türk askerini bataklı?a itmeye çalı?acaklardı.
KUZEY IRAK K?RTLERİYLE
SAVA?MAYA GEREK VAR MI?
?stünde durulması gereken bir di?er soru da ?u olmalı:
?Amerikan askerlerinin kontrolü altındaki Kuzey Irak?ta Türk ordusu harekete geçip, olası bir ba?ımsızlık ilanını engelleyebilir mi??
Bu soru çok önemli, zira bizleri gerçeklerle kar?ı kar?ıya bırakacaktır.?
Amerikalıların askeri ve politik açıdan egemen olacakları bir Kuzey Irak?ta, ba?ımsızlık ilan edilemeyece?i artık biliniyor. Washington yeterli güvenceleri verdi. Farzedelim ABD?de politikasını de?i?tirdi ve Kürtlerin ba?ımsızlık? kararını kabul etti.
Bölgedeki Türk kuvvetleri bu olu?umu nasıl engelleyebilirler? Amerikan askeriyle mi çatı?mak zorunda kalmazlar mı?
Galiba bu bataklı?ın dı?ında kalmak daha do?ru oldu.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|