VER PARAYI
AL İZNİ (!)
Türk-Amerikan ilişkileri son derece tehlikeli bir dönemden geçiyor. Araba her an yoldan çıkabilir. Devrildiği taktirde, teminatı ve tekrar servise çıkarılması çok uzun zaman alacak.
Bugünkü noktaya gelinmesinin sorumluluğu tek taraflı değil. Her iki tarafında hataları oldu.
Bush yönetimi, çok aceleci davrandı. Türkiye’yi cepte keklik gördü. Yeni hükümetin duyarlıklarını yeterince değerlendirmedi. Sonra da, “Türkiye’de ihanet etti” diye kızdı.
Gül hükümeti, Bush yönetiminin niyetlerini ve konunun ciddiyetini geç algıladı. Yavaş davrandı. AKP ideolojisi ve kamuoyu tepkisi ile uluslararası pazarlıkları dengeleyemedi. Deneyimsizliği işleri daha da zorlaştırdı.
Olan oldu...
Şimdi gelelim bugüne...
Bugünkü manzara, hükümet ne kadar aksini iddia ederse etsin, Türkiye’nin para pazarlığı yaptığı şeklinde yansıyor.
Türkiye’nin belki kendini doğru dürüst anlatamamasından kaynaklanan bu izlenim ne yazık ki aleyhimize bir imaj oluşturuyor. Amerikan televizyonları ve medya’da , “Türkler parayı yeterli bulmadığı için işbirliğine yanaşmıyorlar” yorumları yapılıyor.
Küçültücü bir durum.
Türkiye, askeri-ekonomik ve siyasi konularda pazarlık etmekte çok haklı. Kimsenin de bir itirazı olamaz. 1 inci Körfez krizinden zararlı çıkmanın tepkisi şimdi çıkıyor. Ancak ne yapıp edip, bu izlenimin silinmesi gerekiyor. Zira para nedeniyle ABD’ye “hayır” diyen bir ülke konumuna düşürülmesi, onur kırıcı bir durum yaratır. Para önemli bir etkendir, ancak sessizce sürdürülmesi gereken pazarlıklar öyle bir noktaya getirildi ki, artık amacını aştı. Türkiye, köşeye sıkıştı.
Uluslararası ilişkilerde en zarar verdirici unsur, bir konuyu uzatmak, belirsizliği politika yapmaktır. Gül hükümeti derdini iyi anlatamamanın yarattığı bu durumdan kendini en kısa sürede kurtarmalıdır. Hem kendilerini, hem de ülkeyi güç duruma sokmamalıdır. Türk riskleriyle EVET veya HAYIR kararı ne kadar kısa sürede verilirse, Türkiye de Amerika da önlerini daha rahat göreceklerdir.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|