POLİS’İ SEMPATİK
YAPMANIN YOLU...
Emniyet Genel Müdürlüğünün en doğru kararlarından biri, sözcülük kurumunu canlandırması, başına Feyzullah Arslan’ı getirmesi ve konuşma izni vermesi oldu.
Arslan, canla başla polisin kamuoyundaki imajını değiştirmeye çalışıyor. Geçenlerde “polis bu yıl daha sevecen, sempatik ve güler yüzlü olacak. Teşkilat, artık işkenceyle anılmak istemiyor” diye bir açıklama yaptı.
Güzel bir yaklaşım, ancak aklıma hemen polisin durumu geldi. Son derece yetersiz bir maaş, uzun nöbet saatleri, güç çalışma koşulları, zaman zaman yeteneksiz yöneticilerin emirlerini yerine getirme zorunluğu ve yetersiz eğitim.
Bu koşullarda yetiştirdiğimiz ve çalıştırdığımız polisten “sempatik olmasını” nasıl isteyebiliriz? Unutmayalım ki, polis’te insandır. Eğer iyi eğitmez, buna karşın “mutlaka suçluyu bul” emri verirseniz, o da yakaladığı adamı konuşturmak için en kolay yolu seçer ve döver. Eğer doğru dürüst bir yaşam olanağı sağlamazsanız, günlük yaşamında kızgın, hoyrat bir tutum takınır. Eğer toplum psikolojisini öğretmez, eğitimli yöneticilere teslim etmeszeniz, bu genç adamın kaba hareketlerini eleştiremezsiniz.
Emniyet Genel Müdürlüğü, Teşkilatının imajını düzeltmek istiyorsa, önce Teşkilatına sahip çıkmalı. Çalıştırdığı insanlara insan muamelesi yapmalı, iyi eğitmeli, insanlarına hor davranmamalı.
Polis Türkiye’nin gerçek koruyucusudur. Asker’in başka görevleri vardır. Demokratik sistemin ayakta kalması, laik düzenin korunması iyi bir polis teşkilatına sahip olmakla güvenceye alınabilir.
Demokratik ülkelerde asıl “koruyucu kalkan” polis teşkilatlarıdır.
Biz, nedense polisimize gereken ihtimamı göstermiyoruz. Milletvekilinden, sokaktaki insanımıza kadar hepimiz onlara gereken saygıyı vermiyoruz. Eğer Teşkilat kendine sahip çıkarsa, o zaman halkta polisine farklı bakmaya başlar.
Yoksa polisimize, bilinçli olarak mı, ikinci sınıf “koruyucu” muamelesi yapıyoruz?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|