Mehmet Ali Birand
 
TÜRKİYE, İKİ CAMİ ARASINDA Bİ NAMAZ
 
 

TÜRKİYE, İKİ CAMİ ARASINDA Bİ NAMAZ


Türkiye’nin önündeki en önemli konulardan biri, hala 2 inci cephe ile ilgili kararını verememiş olması. Kolay bir karar olmadığını biliyoruz. Ancak öte yandan da zaman baskısı var.


Washington’dan gelen haberler, fırtınanın patlalam üzere olduğunu gösteriyor.


Amerikan kaynakları, önümüzdeki birkaç haftaya kalmadan ABD Savunma Bakanı Rumsfeld’in savaş planlarını Başkan Bush’a vermek zorunda olduğun dikkat çekiyorlar. Varsayımlar veya belirsizliklerin biran önce giderilmesinin bu açıdan önemini vurguluyorlar. Başkan kesin kararını verdikten sonra, mekanizmalar işlemeye başlayacak ve hazırlıkların son aşamasına girilecek. Eğer son dakikada bir gecikme zorunluluğu doğmazsa, 27 Ocak’ta BM denetimcilerinin raporlarıyla birlikte çarkların dönmesi gerektiği ısrarla tekrarlanıyor.


Genel inancın aksine, belirsizlikler hem Ankara, hem de ABD’den kaynaklanıyor.


Önce Washington cephesine bakalım:


Amerika, 2 inci cepheye büyük önem veriyor. Kuzey Irak üzerinden açılması planlanan bu cephe için Türk topraklarına 80 bin asker indirilecek ve bombardımana katılmak üzere 300’e yakın uçak getirilecek. Bu şekilde Sadam’ın orduları bölünecek.


Amerika’nın askeri planlamacıları bu sayede, Türkiye’nin istediği gibi, savaşın 1-2 haftada hızla bitirilebilineceğini ve önemli kayıplar verilmeyeceğine inanıyorlar.


ABD, kuzey cephesi olmadığı taktirde, 2 inci cephenin güney’e  kaydırılabilineceğini, ancak aynı etkinlik sağlanamayacağını, savaşın uzama ve daha fazla kayıp verme olasılığının artacağını vurguluyorlar.


TÜRKİYE’NİN KAYGILARI HALEN GİDERİLEMİYOR...


Türk Genelkurmay’ı ve Dışişleri Bakanlığı bazı koşullarda, 2 inci cephenin zorunluluğuna inanıyor. Amerika’nın duyarlıklarını paylaşıyor, ancak AK Parti liderliğinin önemli kaygıları var.


Özal Körfez krizi sonunda büyük hayal kırıklığına uğramıştır. Baba Bush’un tüm gücüyle desteklemesine rağmen, karşılığında ne ekonomik, ne de siyasi elle tutulur bir avantaj sağlanabilmiştir. AKP bu durumun tekrarlanmasından çekinmekte ve sözlü mesajlara ve vaadlere bel bağlamak istememektedir. Buna karşılık, ne ekonomik alanda, ne Kıbrıs konusunda somut hiçbir işaret alınamamaktadır.

Öte yandan diğer bir unsur, savaşın ne kadar süreceğinin bilinememesi ve ABD’nin savaş sonrasında bölge’deki  planları  hakkında hiçbir bilgi  vermemesidir. Washington kartlarını göstermemektedir.

ABD, Askerini ne zaman çekebileceğini söyleyememektedir. Oysa 80 bin kişilik bir kuvvetin 3-4 yıl bölgede kalması, zaten barışın çok zor kurulduğu ve ekonomik yönden büyük sıkıntılar yaşamakta olan Güneydoğa’da yeni sorunlar yaratacaktır.

Tabii bir de parti içi ve kamu oyundaki savaş aleyhtarlığının giderek yaygınlaşma olgusu vardır. TBMM’ den bir karar çıkarmakta dahi büyük zorluklar vardır ve giderekte artmaktadır.

Bölge ülkelerine yapılan gezinin amacı bir karşıtlar cephesi kurmak değil, aksine nabız yoklamayı, son karar öncesinde diğerlerini dinlemeyi amaçlamaktadır. Bunun en başlıca nedeni de, Türkiye’ nin Irak’a karşı tek başına hareket eden, Amerikalılarla birlikte Irak’ı bombalayan bir ülke konumuna düşmemektir. Bir yandan, Washington’a “ Mısır, Suudi Arabistan gibi büyük devletleri mutlaka yanınıza çekin ve bizi tek başımıza bırakmayın” mesajı yollamakta, hem de bizzat bölge’ nin nabzını tutmaktadır. Üstelik bu geziden Amerikalıların önceden haberleri olmuştur.

Türkiye yine aynı kaygıyla 27 Ocak’ taki BM denetçilerinin raporunu görmek, ardından hangi İslam ülkelerinin koalisyona katılacağını görmek ve BM Güvenlik Konseyinden ikinci bir karar çıkıp çıkmayacağını görmek istemektedir.


AMERİKADAN GELEN MESAJLAR DAHA SERT.


   Türk hükümetinin bu kaygı ve kuşkularına karşılık, Atlantik ötesinden gelen mesajlar da giderek artıyor. Özellikle birkaç haftadır, Ankara’ ya gelen haberler hiç iç açıcı değil. Bush yöntiminin görevlendirdiği kişiler olmamalarına  rağmen, aracıların ciddiyeti, ABD basınındaki haberler, Washington’ daki gerilimi açıkça yansıtıyor.

   

Türkiye’ nin 2 inci cephe izni vermediği veya işi abartılı şekilde uzatıp planlamayı imkansızlaştırarak Pentagon’u kendiliğinden Kuzey cephesini Güney’e kaydırma zorunluluğuna itmesi halinde karşılaşılabilinecek durum hakkında şu uyarılar yapılıyor:


Türk- Amerikan ilişkileri tabii ki kopmayacak, Türkiye genel stratejilerde önemini yine saklayacaktır. Ancak Bush yönetimi ile Erdoğan arasında kurulan köprü atılmış olacak,   ilerde Beyaz Saray Ankara’dan gelebilecek telefonlara yanıt verilemeyeceği ileri sürülmektedir. Bu olasılık AKP’ yi derinden düşündürmelidir.

Ekonomik desteğe en çok gereksinme duyulduğu bir sırada, katılsada katılmasa da, savaştan dolayı etkilecek olan Türk ekonomisine ABD’den beklenen destek gelmeyecektir. Bunun kokusunu alacak olan iç ve dış piyasaların tepkisi, bıçak sırtındaki ekonomiyi daha da güç duruma sokabilecektir.

Türkiye, Saddam sonrasındaki Irak  ile ilişkilerini beklediği düzeye çıkaramayacak, Irak’ ın yeniden inşası pastasından payını alamayacak, bölge’ deki diğer gelişmelerde söz sahibi olamayacaktır.

Türkiye, Kuzey Irak’ ta bulunan PKK militanları, olası bir göç ve Kürt Devleti gibi sorunlara karşılık planladığı askeri harekatı eskisi gibi, rahatlıkla gerçekleştiremeyecektir. Kuzey Irak, Türkiye’ nin arka bahçesi olmaktan çıkacaktır.

Türkiye Kıbrıs ve Avrupa Birliği ile müzakereleri başlatma konularında Bush yönetiminden destek bulamayacaktır.

Türkiye, ABD yerine bölgedeki İslam ülkeleriyle bir cephe oluşturacağına veya onların taktirini kazanacağını sanıyorsa çok yanılmaktadır. Gül’ün yüzüne söylenenler ile, ardından uygulanan politikalar birbirinden çok farklıdır. Kuveyt, Körfez ülkeleri, Ürdün, Suudi Arabistan ve sürpriz şekilde Suriye dahi Washington ile şu veya bu şekilde işbirliği noktasına gelmişlerdir. Savaş başladığında, Türkiye tek başına kalır ve diğer İslam ülkeleri ABD ile hareket edebilirler.

                                                              

WASHİNGTON’DAKİ GÖRÜŞ AYRILIKLARI DA İŞİ ZORLAŞTIRIYOR


   

Ankara’yı iki cami arasında bi namaz kılan veriler işte bunlar.

  

 İşi güçleştiren ve kararın gecikmesini etkileyen iki unsur da şunlar:


   1) Washington ile Ankara arasında yeterli bir diyaloğun oluşamaması. Bush yönetiminin orta ve uzun vadeli niyetlerini yeterince somutlaştırmaması veya somutlaştıramaması ve  Ankara’ nın kaygılarını giderebilmek için yeterince çaba harcanmaması. Yeterince anlatılmaması veya anlatılamaması.


   2) Bir de Washington’ dan kaynaklanan görüş ayrılıkları var. Dışişleri Powell ile Savunma Bakanı Rumsfeld’ den kaynaklanan ve kamu oyuna yansıyan faklı yaklaşımlar da Ankara’ yı durdurmaktadır. “Biraz daha bekleyelim. Baksana kendi aralarında dahi anlaşamıyorlar” diyenlerin sayısı fazla. Buna bir de, BM denetçilerinin “ dumanı tüten silah bulamadıkları” yolundaki açıklamaları ve BM Güvenlik Konseyinden yeni bir kararın çıkıp çıkmayacağı ile ilgili belirsizlikleri de eklemek gerekir.


Özetle, harekatın planlamasında gecikmeler olmasına rağmen, Türkiye özellikle diğer İslam ülkeleri ve BM kararlarına bakacak ve yalnız kalmadığını gördüğü taktirde 2 inci cepheye izin verecektir.

   

Ancak bu da, ister istemez zaman alacaktır. 

   

Anlayacağınız henüz hiçbir şey kesinleşmemiştir.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…