ÇEÇEN’E DOKUN,
BEN DE PKK’YA DOKUNURUM
Tayyip Erdoğan’ın Rusya gezisi çok zamanlı oldu. Türk-Rus ilişkileri her an kırılmaya müsaittir. Öylesine duyarlı konularla iç içe yaşıyoruz ki, üzerinde titrenilmediği taktirde hemen sürtüşme çıkıyor. Buna karşılık, Türk-Rus ilişkileri ekonomik açıdan da hayati önemde. AKP liderinin Putin ile görüşmesi, özellikle yanlış anlamaların giderilmesi açısından gerekliydi. Bardak kırılmadan iki liderin birbirlerini dinlemeleri çok iyi oldu.
Rusya ile Türkiye arasındaki en önemli sorun, Çeçen ve Kadek ilişkisi.
Ruslar hiç saklamıyorlar. Türkiye Çeçen’lere destek verdiği oranda onlar da Kadek’e destek vereceklerini gösteriyorlar.
Ankara’nın resmi tutumu şöyle:
“TC Devleti Çeçen’lere resmi hiçbir destek vermiyor. Ancak Türkiye’de yüzbinlerce Çeçen kökenli insan yaşıyor. Onlar manevi yönden Çeçen’leri destekliyorlar. Yardım ediyorlar, para yolluyorlar. Sivil Toplum Örgütlerinin bu tutumuna biz karışamıyoruz...”
Ruslar da aynı tutumu sergilemeye başladılar. Özellikle KADEK’in geçen hafta Moskova’daki basın toplantısı ardından yapılan açıklama bunun en son örneğini oluşturdu.
KADEK, istekleri kabul edilmezse silahlı mücadeleye başlayacağını açıklamış, ertesi günde Rus Dışişleri sözcüsü “KADEK’in sözlerinin talihsiz olduğunu, teröre karşı olduklarını, ancak Sivil Toplum Örgütü KADEK’in halklar tarafından desteklendiğine (!) “ dikkat çekmişti.
Ne Türkiye, ne de Rusya “Senin teröristin, benim için özgürlük savaşçısıdır” diyebilirler. Buna ne hakları, ne de güçleri vardır. Zira bu yaklaşımı tırmandırırlarsa, her ikiside büyük zarara uğrayacaklar.
Tayyip Erdoğan bu konuda Putin ile anlaştıysa ve her iki lider bu anlayışı kendi ülkelerinde de uygulamaya sokabilirlerse sorun hafifler... Aksi halde fatura, her ikimize de çok ağır çıkacaktır.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|