KIBRIS’TA PENALTI
GOLÜ YEDİK...
Avrupa Birliği ile tarih pazarlıkları içinde, Kıbrıs konusu ne yazık ki kayboldu gitti. Gereken zaman, dikkat ve diplomatik çaba gösterilemedi.
Bu olayı bir maça benzetebiliriz.
Türkiye, tamamen kendi futbolcularının hatası sonucu, maçın bitmesine birkaç dakika kala penaltıya neden oldu. Rumlar da, bu fırsatı kullanıp golü attılar. Şimdi uzatmalar oynanıyor. 28 Şubat günü uzatma da bitecek. Rumlar 1-0 öndeler. Bu avantajın üstüne yatmak için müthiş bir savunmaya hazırlanıyorlar.
Türk tarafının işi çok güç.
Bir yandan, futbolcularının bir bölümü yoruldu. Öte yandan, isteksiz oynuyor ve maçın kaderine boyun eğmiş gibi bir halleri var. Takımda 1-2 kişi var ki, sonuna kadar asılmaya hazırlanıyor. Eğer şans yaver gider, hakem yardımcı olur (!), rüzgar tamamen durmaz ise, belki gol atılabilir ve KKTC’de , Güney Kıbırs ile 1 inci lige çıkabilir.
Aksi halde, Kıbrıs kaybedilecek.
NEDEN VE NASIL
OLAMADI?
Türk heyeti Kopenhag’a giderken (11 Aralık günü) BM temsilcisinden yeniden (tarafların itirazları dikkate alınarak) düzenlenmiş bir paket ve örneğin A-B diye ayrılmış iki harita geldi. Harita A’da Rumlara Karpas’ta yer verilmekte, B’de ise verilmemekteydi.
Türk heyeti bu son paketi, (Karpas’ta Rumlara yer verilmeyen) B haritasıyla birlikte, “kabul edilebilir veya yaşanabilir” buldu.
Rauf Denktaş ve özellikle Mümtaz Soysal itiraz ettiler. Ancak buna rağmen, Kopenhag’daki heyet BM temsilcisine olumlu sinyal iletildi.
İşte işler bundan sonra karıştı.
Türk heyeti, AB tarini konusuna öylesine daldı ki, Kıbrıs ikinci plana düştü. Bu yetmiyormuş gibi, AB ülkeleri de Kıbrıs’ı (Yunanistan ve İngiltere hariç) ikinci plana attılar. Bush yönetiminin baskısı, AB ülkelerindeki iç politika sorunları, Türkiye’yi gündemin başına oturttu.
Kıbrıs, unutuldu gitti.
Çözüm istemeyenler kazandılar. İşte penaltıya neden olan markaj buydu...
Rumlar, BM paketini kabul ettiklerini söylemeden, yani ellerini bağlamadan kazandılar.
Penaltıyı kolaylıkla, Türk tarafının hatasından yararlanıp, gole çevirdiler.
Tam üyeliği ceplerine koydular.
Rahatladılar.
Şimdi 28 Şubat’a kadar, sıkı bir markaj yaptıkları ve iyi oynayabildikleri taktirde, maçı kazanacaklarını biliyorlar. 1 inci lige çıktıkları zaman, 74’te kaybettiklerini ileri yıllarda daha kolay geri alabileceklerini hesaplıyorlar.
NEDEN 28 ŞUBAT?
28 Şubat, Kıbrıs’ta bir çözüm bulunabilmesi için son tarihtir. Nedeni de, aday olup tam üyelikleri Kopenhag’ta onaylanan 10 ülke, AB ile anlaşmalarını Atina’da imzalayacaklar. Bu tarihte ya Kıbrıs Cumhuriyeti (yani Rumlar) tam üye olacaklar ve KKTC dışarda kalacak veya KKTC ile Rumlar anlaşmaya birlikte (yeni Kıbrıs adı altında) imza koyacaklar.
Kısacası, KKTC Kıbrıs ile ilişkin AB trenine son anda atlayacak veya kaçıracak.
Kofi Annan paketini reddedenler, bu kısa vadede taktik bir zafer kazanmış durumdalar. Ancak uzun vadede Kıbrıs’ın kaybedilmesi şimdi daha ağırlıklı şekilde gündeme girmiş oldu. Türk tarafı uzatmaları, elindeki kozların önemli bir bölümünü kaybetmiş şekilde oynayacak. Belki kendi kendilerine “İyi oldu, bu şekilde Annan paketi ile çözüm zorunluğundan kurtulmuş olduk. Kuzey Kıbrıs bize kaldı.” diyor olabilirler.
Ancak çok yanılıyorlar.
Türk tarafının elinden kaçırdığı kozları ve ileri yıllarda nelerle karşı karşıya kalınacağını da yarınki yazımda ele alacağım.
Şimdiden unutmamamız gereken nokta, Kıbrıs’ta elimizin artık zayıfladığıdır...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|