WASHİNGTON
Aslında bu toplantıya ?İran Zirvesi? demek gerekir.
Genel olarak ?nükleer konuları konu?uyoruz? diyorlar, ancak aslında İran?ın nükleer bir güç olmaması, nükleer silahların teti?ine yeni bir parma?ın daha katılmaması için neler yapılması gerekti?ini konu?uyorlar.
Herkes İran?ın niyetlerinden korkuyor.
?ii bir Din Devleti olan İran?ın nükleer bomba imal etmesi, sadece batılı ülkeleri de?il, bölgedeki Sünnileri de korkutuyor.
Batılılar, Pakistan?dan sonra, bir Müslüman ülkenin daha bu silaha kavu?masının birçok dengeleri bozaca?ından kaygılılar. Buna bir de, yaptı?ı açıklamalarla gözü kara bir görüntü veren, Cumhurba?kanı Ahmedinecad?ın batı ve İsrail dü?manlı?ı eklenirse, durumu tahmin edebilirsiniz.
Batılılar kaygılı da, di?er Müslüman ülkeler de?il mi?
Hem de nasıl...
Mısır, Suudi Arabistan, ?rdün, Körfez ülkeleri de batılılar kadar kaygılı. Sünni olmaları nedeniyle ve İran?ın, yanına, Irak?ı da alarak bir ?ii nüfuz bölgesi olu?turma çabasından kaygılılar. ?te yandan, İran yöneticileri de, bu kaygıların artması için ellerinden geleni ardlarına koymuyorlar. Veryansın, ate?e körükle gidiyorlar.
Washington zirvesinde, İran?a kar?ı ortak bir cephe, hiç de?ilse bir ortak söylem olu?turmak isteniyor. Hiç de?ilse, Obama? nın niyeti bu.
Epey de mesafe aldı.
Moskova kesin ?ekilde Washington?un yanında.
?in de, bu koalisyona katılma sinyalleri veriyor.
Ba?kan Obama, BM Güvenlik Konseyi üyelerini ortak bir yaptırım veya uyarı açıklaması etrafından toplayabilir ve herkesi ikna ederse, İran?ın durumu zorla?acak.
Güvenlik Konseyi, bu ?ekilde ilk adımı atarsa, ilerde yeni adımlar birbirini kovalayacak ve full ambargoya kadar gidilebilecek.
Bütün hesaplar, İran?ı nükleer tetikten uzakla?tırma üzerine yapılıyor. Gayet tabii, eski nükleer güçler ellerindeki silahı bırakmaktan hiç söz etmiyorlar. Kulübe yeni bir üyenin gelmesini istemiyorlar. Bu çifte standart?ı hatırlatanlara da kötü gözle bakılıyor.
İ?te böylesine gerilimli bir ortamda toplanan zirve de, belki bu kadar açıkça sorulmuyor, ancak Erdo?an hakkında, hep aynı sorgulama yapılıyor:
?Sayın Erdo?an, bize açıkça söyleyin. Kimden yanasınız? Bizden yana mı, yoksa İran?dan yana mısınız??
Kimse bekledi?i yanıtı alamayaca?ını biliyor, ancak yine de giderek artan biçimde Türk Ba?bakanının tutumunu sorguluyorlar.
Siz laflara kanmayın, Ankara da, İran'ın nükleer güç olmasını istemiyor, ancak...
Ba?bakan Erdo?an ve Gül?ün uyguladıkları, herhalde Davuto?lu?ndan kaynaklanan, ilginç ancak riskli bir İran politikaları var. Dı?tan bakıldı?ı zaman yanlı? izlenim veren, içi ile dı?ı birbirinden farklı bir politika uygulanıyor.
Her ?eyin ba?ında ?unu bilmekte yarar var:
Türkiye, İran?ın nükleer bir güç olmasını kesinlikle istemiyor ve bu olasılık, di?er ülkeler gibi Ankara?yı da korkutuyor, kaygılandırıyor. Ancak Türk yetkililer bu ku?kularını dı?arı göstermiyorlar. Tam aksine bir görüntü veriyorlar.
Dı?arıdaki genel izlenim, Erdo?an ve Gül?ün İran?ı destekledikleri ve sanki Tahran?ın nükleer bir güç olmasını istiyorlarmı? gibi bir tutum takındıkları ?eklinde.
Erdo?an?ın Ahmedinecad ile kucakla?maları, ona ?karde?im? diye hitap etmesi, aynı ?ekilde Cumhurba?kanı Gül?ün de, İran yöneticilerine yönelik son derece sıcak ve samimi bir vücut dili kullanması, her ikisinin de ?İran nükleer silah yapmadı?ını söylüyor, bizde onlara inanıyoruz... ?stelik, neden İran?ın üzerine gidiliyor? Bölgede İsrail?in de nükleer bombası var. Onun elindeki silahı da yasaklayalım.? ?eklinde özetleyebilece?im söylemlerine, bir de Erdo?an?ın, İsrail Dı?i?leri Bakanı Lieberman ile sürdürdü?ü sert polemikleri, aslında haklı biçimde Gazze?yi koruma adına, İsrail?in Filistin politikasını ele?tirmek için sert demeçlerini de ekleyince,? Ak Parti iktidarının duru?u hakkındaki ku?kular yaygınla?ıyor.
ERDO?AN RİSKLİ BİR İRAN POLİTİKASI İZLİYOR
Bu ku?kular son dönemlerde öylesine artmaya ba?ladı ki, bir adım ötesinde Ak Parti?nin, Türkiye?nin yönünü de?i?tirmeye ba?ladı?ı ve Batıya sırt dönüp, İslam dünyasına yakınla?tırma sürecine girdi?i, söylenmeye ba?lanacak. Göreceksiniz, fazla sürmez, yakında bu suçlamalar Amerikan ve Avrupa gazetelerinin sütunlarına oturacak. En ba?ta gelen nedeni de, Ankara?nın İran politikası olacak.
Oysa hem Erdo?an, hem Gül, hem de Davuto?lu, ne zaman İran yetkilileriyle kar?ıla?salar, dini lider Hamaney?e olsun, Cumhurba?kanı Ahmedinecad?a ve di?erlerine olsun, sürekli aynı sözleri tekrarlıyorlar:
?...Amerika ile çatı?arak bu i?in içinden çıkamazsınız ve hata ediyorsunuz. Anla?ma yolu bulmalısınız... Ayrıca, e?er gerçekten bomba üretimi yapıyorsanız, bunu İsrail?e kar?ı kullanamazsınız. Zira, Kudüs gibi tüm Müslüman dünyası için de çok önemli bir yeri yok edemezsiniz. O zaman nükleer gücü bölgedeki di?er ülkeler üzerinde -Türkiye dahil- siyasi ?antaj olarak kullanaca?ınız sonucu çıkarılıyor ki, buna biz de kesinlikle kar?ıyız. Bizi de kar?ınızda bulaca?ınızı bilin...?
Erdo?an bu yakla?ımını, bölgedeki di?er ülkelerle (Körfez ülkeleri, Mısır ve Suudi Arabistan) de payla?ıyor ve bir yerde onlarında tercümanlı?ını yapıyor. Adeta bir Sünni cephe olu?turuyor.
BU YAKLA?IM BİRG?N AKP?YE FATURA KESTİREBİLİR
İran liderli?i Ankara?ya güvence üstüne güvence veriyor ve nükleer güç olmak için bomba yapma niyetleri olmadı?ını söylüyor.
Erdo?an da, aksi ispatlanana kadar Tahran?a inanma yakla?ımını sürdürüyor.
Acaba bu yakla?ımla İranlıların güvendikleri tek lider konumuna girdi?ini, bu ?ekilde Batı ile diyaloguna yardımcı olabilece?ini, Türkiye?nin çıkarlarını da çok sarsacak bir Amerikan müdahalesini önleyebilece?ini, aynı zamanda İsrail üzerinde de bir baskı yaratabilece?ini mi hesaplıyor, belli de?il. İ?in o yanı anla?ılamıyor.
Bu ince hesabı Uluslararası kamuoyunun anladı?ını pek söyleyemeyiz.
Belki ?imdilik tolere ediliyormu? gibi görünüyor, ancak yarın Güvenlik Konseyi oylaması geldi?inde Türkiye?nin ne yapaca?ı ortaya çıkacaktır.
Korkarım, bu çok ince politik kıvırma AKP?ye belki de hiç hak etmedi?i bir faturanın çıkmasına yol açacaktır.
?
13 Nisan 2010 Posta
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|