?

B?–YLE GİDERSE

KAYBEDERİZ...

?

Ermenilerin, Soykırıma u?Ÿradıkları yolundaki iddiaları özellikle Batı kamuoyu tarafından, büyük oranda kabul edildi. Bu gerçe?Ÿi kendimizden saklamayalım.

?

Ermeniler yakla?Ÿık 75 yıldır çalı?Ÿıyorlar. Bizden bir ses çıkmadı?Ÿı dönemde kitaplar yazdılar, binlerce belge yayınladılar, ?œniversitelerde kürsüler kurdular ve Uluslararası kamuoyunu inandırdılar. Belgeleri yetersizdi, gerçekleri tam anlamıyla yansıtmıyordu, ancak? sonunda Uluslararası kamuoyunu inandırdılar.

?

Bizler ise, sadece seyrettik. Kendi kendimize propaganda yapmakla yetindik, konuyu tartı?Ÿmayarak? sanki suçlamalardan kurtulabilece?Ÿimizi sandık. Uluslararası? kamuoyunun? sonunda do?Ÿruları görece?Ÿini dü?Ÿündük. Oysa tam aksi çıktı. ?žimdi, eski hatalarımıza bakıp dövünmenin de hiç gere?Ÿi yok.

?

Olan oldu, tren kaçtı.

?

Bundan böyle yeni bir durumla kar?Ÿı kar?Ÿıyayız. Gerçekçi hareket etmek ve zararı en az noktaya indirmek zorundayız.

?

Yusuf Halaço?Ÿlu?’nu tanırsınız. Türk Tarih Kurumunun 11 yıldır ba?Ÿkanlı?Ÿını yapıyor. Geçen Cuma günkü MAN?žET ?programında? (CNN T?œRK?’te hergün saat 17:00?’de) bu gerçekleri tekrarladı ve son derece önemli bir uyarıda bulunda : ?“Artık sadece belge, kitap ve film hazırlayarak, sadece propaganda? ile bu sorunun altından kalkamayız. Yine belge? çıkaralım, kitap yayınlayalım ancak, bundan böyle daha ses getirecek adımlar atmak gerekir. Sadece tarihçilerle de?Ÿil, siyasi atılımlarda da ortaya çıkmalıyız. Bir strateji saptamalıyız?” dedi.

?

?–nerisi, Emekli Büyükelçi ?Yalım Eralp?’in bir süre önce? yazdı?Ÿı gibi, Türkiye?’nin ön alması ve Birle?Ÿmi?Ÿ Milletlere? bir inceleme komisyonu kurdurması. Tarafların gösterecekleri tarihçilerin yapacakları inceleme ve varacakları sonuç, Türkiye?’yi büyük oranda rahatlatacaktır. Zira Türk tarafı, Soykırım? olmadı?Ÿı, kar?Ÿılıklı öldürme ya?Ÿandı?Ÿını, Osmanlıların da kendi açısından? sorumlularını cezalandırdı?Ÿını? belgeleriyle ispatlayabiliyor. Yani Türkiye kendinden emin...

?

Halaco?Ÿlu gibi, bu konuyu en iyi bilen bir ki?Ÿinin ?“Elimiz güçlü, ancak bu i?Ÿ artık politikacının sorumlulu?Ÿu, sadece teknik ara?Ÿtırma yetmiyor?”? diye haykırması son derece önemli.

?

Devlet?’in yetkilileri artık uyanmalı, artık bir strateji saptamalı ve sadece ?“Bu i?Ÿi tarihçilere bırakalım?” demekle biryere varılamayaca?Ÿını görmeli., artık, BM?’yi harekete geçirmenin, uluslararası tribünleri etkileyecek açılımlar ke?Ÿfetmenin zamanıdır.

?

Hadi artık, hadi uyanın...

?????????????????????????????????????????????????????????? *???????????????????????????????? *???????????????????????????????? *

İKİNCİ YAZI OLARAK KULLANILACAK

?

SİYASET?‡İ ARTIK

?–N PLANA ?‡IKMALI...

?

Yine bu konuda Prof. Dr. M. ?žükrü Hanio?Ÿlu?’nun bir süre önce yayınlanan ilgiç bir yazısı Mehmet Barlas ?tarafından özetlenince okudum.

?

Prof. Hamio?Ÿlu da, T.C. Devletinin Ermeni Soykırımı iddialarına? kar?Ÿı yakla?Ÿımının rahatlı?Ÿına dikkat çekiyor.

?

Hamio?Ÿlu?’nun, Barlas tarafından özetlenen yazısı, günün gerçeklerini çok güzel yansıtıyor:

?

-???????? ??“Bir yandan resmi ideolojinin hizmetinde olan tarihçiden mükemmelle?Ÿtirme vazifesi yapması beklenirken, öte yandan da onun "vesikalar"a bakarak bir fizikçinin ya da kimyagerin laboratuarında yaptı?Ÿı deney neticesinde vardı?Ÿına benzer bir sonuca ula?Ÿması talep edilmektedir.

-???????? Tarih, dönemin yaygın kanaatleri çerçevesinde sürekli olarak yeniden yorumlandı?Ÿı için Fransız İhtilali'nin 100 ve 200. yıllarında "devri sabık"ın (ancien regime) karakteri hakkında birbirinden oldukça farklı yorumlar getirilmi?Ÿ, uzun süre "vak'ai hayriye" olarak kabul edilen yeniçerili?Ÿin ilgası on dokuzuncu asır sonlarında Babı Ali diktatörlü?Ÿünün temel nedeni olarak görülmeye ba?Ÿlanmı?Ÿtır.

-???????? Arap tarihçili?Ÿinin II. Abdülhamid yorumu, 1967 Arap-İsrail Sava?Ÿı sonrasında ciddi bir de?Ÿi?Ÿikli?Ÿe u?Ÿramı?Ÿ, nihayet 31 Mart Olayı üzerine en kapsamlı eseri kaleme alan de?Ÿerli bir tarihçimiz 1970 yılında bu olayı "?Ÿeriatçı bir ayaklanma" olarak tavsif etmezken, 1994 ko?Ÿullarında, böylesi bir tanımlama yapmayı uygun görmü?Ÿtür.

-???????? 1915 Tehcir Kanunu ve bunun akabinde geli?Ÿen olayların niteli?Ÿi konusunda son sözün tarihçilere bırakılmasını savunan ve uzun süredir de?Ÿi?Ÿik iktidarlar tarafından tekrarlanan Türk resmi tezi pek de anlamlı de?Ÿildir. Mevcut meseleyi halledecek taraflar iki tarafın tarihçileri de?Ÿil siyasetçileridir.

-???????? Konunun tamamen tarihçilere havalesi teziyle bir yere varılması mümkün olamayaca?Ÿı gibi, kendisini uluslararası zeminlerde sürekli olarak zorlayan bu denli hassas bir konuda ciddi bir "siyaset" geli?Ÿtiremeyen toplum konumunda kalınması da, zannedildi?Ÿinin tersine, ciddi bir zaaf olarak mütalaa edilmektedir.?”

?

Bözler bir konuda bir karar veriyoruz ve bunun de?Ÿi?Ÿmez bir gerçek olarak kalaca?Ÿını sanıyoruz. Oysa tam aksine, bazı olayların yorumu da de?Ÿi?Ÿiyor. Dün ?“tehcir?” denen olay, bugün dünya kamuoyu gözünde ?“Soykırım?” gibi görünebiliyor.

?

Artık bizde bunları tartı?Ÿmaya ba?Ÿlayalım.