KAFALAR KARIŞIK,

DEHAP SUÇLANIYOR

ANKARA

Bugün, Kuzey Irak’taki durumu elealacaktım, ancak Ankara’daki havayı koklayınca konuyu değiştirmek gereksinimiduydum.

Salı akşamı GaziOrduevindeki  30 Ağustos Zafer Bayramıbüyük resepsiyonuna davetliydim. Bu ülkeyi yöneten Asker ve Sivil bir arayagelmişti. Ortak iki konu vardı: Biri AB ile müzakerelerin 3 Ekim’de başlayıpbaşlamayacağı; eğer başlayacaksa koşulların nasıl şekilleneceği...Diğeri ise,son Batman olayları.

AB konusunda  bir rahatlama var.

Bu köşe’de defalarca yazdım. 3Ekim müzakereleri mutlaka başlayacak. Fransa geri adım atıyor,  diğerlerinin itirazları giderek yumuşuyor.

Benim bu konuda hiç kaygım yok.Müzakereler, Türkiye’yi  çok rahatsız etmeyecekbir ortamda başlayacak. Asıl önemli olan, ondan sonrası.

Gelelim Batman olaylarına...

Kara Kuvvetleri Komutanı Org.Yaşar Büyükanıt, gelişmeler karşısında askerin ne derece kaygı duyduğunu son derece  net şekilde anlattı.

Yanlış anlaşılmasın. Büyükanıtpaşa basın  toplantısı yapmadı.Resepsiyonda etrafını aldık ve ve geleneksel FB-GS-BJK sohbetinden sonra, konuBatman olaylarına gelince, Büyükanıt ilk defa “TürkiyeFilistinleştirilmek isteniyor” dedi.

Bu, çok ağır bir yargı. Ancak işiboş değil. Batman’da yaşananlar beni de ürküttü.

Büyükanıt,’ın açıkçaişaret ettiği  şuydu:

Kürt kökenli vatandaşlarımızdanbir bölümü kışkırtılıyor, sokağa dökülüyor. Ardından ülke’nin diğer bölümündetepkiler doğuyor. Bu tepkiler de kışkırtılıyor.

K.K.K’nın işaret ettiğiişte bu olgu. Eğer önlem alınamazsa, Türkiye’nin bir iç savaşa  kayabilmesinden, Kürt-Türk çatışmasınınülkeyi Filistin’e dönüştürmesinden korkuluyor.

Büyükanıt bir köşedebizlerle konuşurken, resepsiyonun öbür köşesinde Genelkurmay Başkanı Org.Özkök aynı konuda “Batman’daki bindirilmiş kıtalardan” söz ediyor, Başbakan’da aynı saptamayı yaptıktan sonra ekliyordu “Fazlaabarmayalım. Bindirilmiş kıtalar halk tarafından desteklenmiyor.

PARMAKLAR DEHAP’A

DOĞRU DÖNÜYOR

Özellikle Asker ve Sivil kanadınortak görüşü, bu gösteriler ve sloganların arkasında DEHAP ve DEHAP’lıbelediyelerin bulunduğu.

Batman’da ve diğer bölgelerdekiolaylarda aynı senaryonun görüldüğü belirtiliyor.  Taşıma taraftarlar getiriliyor, sloganattırılıyor ve güvenlik kuvvetleri hedef gösteriliyor. Hele sloganların “BurasıKürdistan...” şekline dönüşmesi, olayın ciddiyetini ortaya koyuyor.

Yine, Asker-Sivil kanadın ortakgörüşü, DEHAP’ın belediyeler aracılığıyla, TSK’nın PKK’yı sıkıştırmaktanvazgeçmesi baskısını arttırdığı şeklinde. PKK’nın rahatlaması, ardından daÖcalan’ın serbest bırakılması gündeme getirilecek.

PEKİ, NE YAPMAK

GEREKİYOR?

Büyükanıt paşa’ya aynısoruyu sordum:

“Bir durum değerlendirmesiyaptığınızı  söylüyorsunuz. Peki, sizekim ne yapmalı veya kim ne yapmıyor da siz rahatsızlık duyuyorsunuz?”

Org. Büyükanıt işin bu yönünegirmek istemedi. Ancak, Askeri kanatta -açıkça söylememekle birlikte- birrahatsızlık hissediliyor. Sanki mesajı daha çok hükümete yönelikmiş   gibi. Sürekli  tekrarlanan unsur,  işin güvenlik boyutunun kendileri açısından yerine getirildiği, ancak yargımekanizması ve dışişlerinin (Danimarka’da hala yayın yapan Roj TV örneği gibi)gereken duyarlığı göstermediği izlenimini veriyor.

Hükümet kanadı ise, yasalarınterörle mücadelede yeterli olduğunu ve duyarlığın  da gösterildiğini tekrarlıyor.

Anlayacağınız, Ankara’da kaygıvar, ancak kafalar karışık.  Ortak birtutum yokmuş gibi bir hava esiyor. Zaten işin en kaygı verici yanı da bu...