ANKET, CHP’NİN

OY ORANINI ARTTIRIR

Tarhan Erdem’in son anketi siyasi çevrelerde deprem etkisi yaptı. AKP’nin oy oranını arttıracağı tahmin ediliyordu da, bu kadar yüksek olabileceği beklenmiyordu.

Son genel seçimde yüzde 34’lük oranın bu defa 45’lere çıkacağı hesaplanıyordu. Başbakan dahi özel konuşmalarında, yüzde 50’ye yakın bir sonuçtan söz ediyordu.

Tarhan Erdem’in anketi farklı söylemine rağmen, kamuoyunda AKP’nin  Belediye seçimlerinde ülke genelinde yüzde 60’a yakın oy alabileceği izlenimini yarattı.

Seçim sonrasında bu oranın ne olacağını 29 Mart günü göreceğiz. Şu anda kamuoyunda başka bir tartışma var.

“Yüzde 60’lık bir oy oranı siyasi sağlığa aykırıdır” diyenlerin sayısı giderek artıyor.

AKP’nin tepelerindeki isimlerde pek rahat değiller.

Sorduklarımdan biri “Ne yapalım, halka bize oy vermeyin mi diyelim?” diye yarı dert, yarı gurur dolu bir yanıt verdi.

AKP’liler genelde durumdan memnunlar.

Tartışmalar daha çok AKP dışı partililer arasında yaygınlaşıyor.

Anket’in en somut biçimde etkilediği parti CHP.

Nitekim, CHP İstanbul Belediye Başkan adayı Sefa Sirmen ilk teşhisi koyan kişi oldu.

“Anket CHP’nin oylarını arttırır” dedi.

Doğru bir saptamada bulundu.

Dikkat ediyorum, CHP’nin Kıbrıs ve AB konularındaki politikalarından veya yeterince etkili bir muhalefet yapamadığından dolayı kızan ve tepkiyle AKP veya başka bir partiye oy vereceğini söyleyenler, şimdi yeni bir değerlendirme yapıyorlar.

AKP’nin böylesine büyük oranda oy almasının sakıncalarını  tartışıyorlar. Kendi partilerinin bir daha belini doğrultamayacak şekilde ufalanmasından korkuyorlar.

Sonuçta da, “Ben yine CHP’ye vereyim. Parti yok olursa alternatifsiz kalırız. AKP çok büyürse, bu defa başa çıkamayız ve istikrarsızlık doğar” demeye başladılar.

Aynı sözleri, bir çok liberal DSP’li ve Atatürkçüden de duyuyorum. Onlar da İşçi Partisi gibi marjinallere verip oyunu harcamak yerine, kızgın olsalar dahi CHP’yi tercih edeceklerini söylüyorlar.

Tabii bu gelişme sonunda CHP son genel seçimlerdeki oy oranına dahi varamayabilir, ancak son aylardaki kaybını kapatıp ayakta kalabilecek şansı elde edebilir.

SAĞDAKİ DURUM

DAHA DA KARIŞIK

Yelpaze’nin sağındaki durum ise çok daha karışık.

ANAP’taki erime sürüyor.

Genç Parti yok olma yolunda.

Saadet’ten nefes çıkmıyor.

Geriye sadece Mehmet Ağar’ın DYP’si kalıyor.

Ağar hiç değilse tabanına hakim olabilir. Enerjik bir kampanya sürdürdü ve ANAP gibi bir erezyona uğramadı.

Son anket, yine tersten okunduğu zaman DYP’ye yarayacak gibi görünüyor. ANAP’tan kaçan oyların önemli bir bölümü DYP’ye gidiyor.

“Şimdilik oyumuzu DYP’ye emanet etmeyi düşünüyoruz” diyen bir grup ANAP seçmeni, ikiye bölündüklerini de saklamıyorlar.

“İçimizde iktidarın nimetlerine ve prestijine alışmış olanlar AKP’ye gidiyor. Gerçek ANAP’lılar, partide kalıyor. Bazıları da DYP’yi tercih ediyor” diyen üst düzey bir parti yöneticisi, seçim sonrasında yeni bir değerlendirme  yapacaklarını, hatta DYP ile birleşmenin dahi gündeme gelebileceğini söylüyor.

AKP, GERÇEK

YÜZÜNÜ GÖSTERECEK

Son genel seçimlerle başlayan deprem, belediye seçimlerinde de sürecek gibi görünüyor.

Hala direnen eskiler (Bahçeli ve Ecevit gibi) tümüyle yok olacak, sol ve sağ‘da yeni partiler veya liderler ortaya çıkacak.

Asıl sınavdan geçecek parti ise AKP olacak.

Oy oranını arttıracağı (ister yüzde 45 ister yüzde 60) anlaşılan  AKP kadrolarının takınacakları tavır, liderliğin izleyeceği politikalar, bu partiyi ya gerçekten Merkez’e oturtacak veya küçülme sürecine sokacak.

Parti yöneticileri (başta Tayyip Erdoğan olmak üzere)  akıllı yaklaşımlarla yollarına devam ederler, Kıbrıs’ı çözer ve AB’den de tam müzakere tarihi alırlarsa, önümüzdeki seçimi garantilerler.

Yoksa, verilmiş emanet oylar geri alınır ve AKP efsanesi de unutulur gider...