İşte bir örnek daha...Tam iki haftadır, her şeyi bıraktık ve Anayasa Mahkemesinin Fazilet kararının gerilimini yaşadık. Siyaset sinirli. Piyasalar tedirgin. Doların yükselişi, diğer nedenler yanısıra, bu gerilimden de etkilendi. Borsa bir indi, bir çıktı. Koalisyon ortaklarına bakıyoruz, karar günü yaklaştıkça konuşur oldular. Bülent Ecevit, önce ertelemeden yana tutum aldı. Kapanmayı içine sindiremediğini gösterdi. Mesut Yılmaz, dünyaya karşı güç duruma düşeceğimizden söz etti. Devlet Bahçeli de Fazileti koruyan bir yaklaşımdaydı. Şimdi bu liderlere sormazlar mı? "Efendiler bugüne kadar neredeydiniz? Fazilet davası aylardır gündemdeydi. Anayasanın 69uncu maddesini değiştirip, parti kapatmayı zorlaştırsanız, ülke böylesine bir gerilime düşmezdi. Neden önlemediniz de, şimdi krokodil gözyaşı döküyorsunuz?" demezler mi?Diyenler var.Hiç kimse, liderlerin "demokrasiyi korumaya çalışıyorlarmış" gibi tutum takınmalarına inanmıyor.Dünyaya rezil olmamız önemli değil. Asıl önemli olan bizim kendi kendimizi hırpalamamız. Farklı düşünen insanlarımız arasında gerilimi arttırmamamızdır.Cezalandırmalar, yasaklamalar ve kapatmalarla bir yere varılamayacağını anladığımız zaman sorunu çözmüş olacağız.Artık yeni bir başlangıç yaplamıyız.Eski mantıklar, eski yaklaşımları bırakıp, herkesin görüşünü açıklamasına izin verileceği bir Türkiye kurmalıyız.Terörü önlemek, kamplaşmalardan kurtulmak istiyorsak bunu başarmak zorundayız. Yumurta kapıya dayanmadan bir şey yapamıyoruz. Seyirci kalıyoruz ve zora gelince hareketleniyoruz. Bir belediye iyi yönetilirse... 1 yaşına bastı. Başında da 37 yaşında Halil İbrahim Kaynar adlı genç bir başkan var. Hangi partiden olduğunu dahi bilmiyorum. Zira, önemi yok. Kaynar, partisiyle değil, yaptıklarıyla kendini gösteriyor.Bütün ekibi, 4ü memur, 30u işçi, 1 kamyon, 1 de iş makinasından oluşuyor.Göltürkbükü, Antikçağda Karya olarak bilinen yer. Mitolojik adı da Karianda. Bugün ise, İstanbulun en kalburüstü insanlarının gözbebeği olan bir köşe. Bodrum Yarımadasının en çok tercih edilen yeri.Tabii durum böyle olunca da, ihtiyaçlar artıyor.Ünlüler gelince medyanın gözü Göltürkbüküne dönüyor. Birbirinden muhteşem yatlar kıyılarında boy gösteriyor.Belediyecilik aynı oranda güçleşiyor.Kaynar, bu 12 ayda herkesi şaşırttı.Genç ve fakir bir belediye olmasına rağmen, gösterişli projeler yerine, işin temelinden başladı. Halihazır haritaları yaptırıldı. Nazım imar planı revizyonu tamamlandı. Kanalizasyon şebekesi genişletildi. En büyük sorun olan susuzluğu hafifletebilmek için 5 tane yeni kuyu açlıdı ve 500 tonluk su deposu yaptırıldı. Yolların genişletilmesine hız verildi. Bordum Yarımadasını çirkinleştiren pano ve tanıtıcı levhalar düzenlendi. Otel yapılıp kaynak olarak kiralansa çok daha iyi olacakken, harika manzaralı bir yerde inşası süren sağlık ocağı yapıldı. Bence en ilginci, Yunanistanın Leros Belediyesi ile kardeş şehir olma projesi başlatıldı.Küçük ve fakir dahi olsa, bir insan sebat ederse neler yapılabileceğini gösteriyor. İnşallah bozulmaz... Bodrumun Göltürkbükü Belediyesi Derviş, Halit Cyi işaret ettiyse Bu kategoriye girenlerin başında da Demirbankın sahibi Halit Cıngıllıoğlunun geldiği belirtildi.Geriye dönüp bakıldığında da, Cıngıllıoğlunun tek suçunun devlete güvenmesi ve kasalarını hazine kağıtlarıyla doldurması olduğu artık anlaşıldı.Eğer şubat krizinde karar verme durumunda bulunan birkaç bürokrat biraz cesur olsalar, hükümet şaşkın tavuk gibi hareket etmeyip, 1-2 milyar dolarlık takas yapabilseler, bugün Demirbank, hâlâ piyasaları düzenleyen ve hazinenin lokomotifi konumundaki banka konumunda olacaktı.Piyasalardaki beklenti Dervişin bu mesajının yerine varması ve Demirbankın tekrar gerçek sahibine dönmesi şeklinde. Kemal Derviş, TÜSİADdaki konuşmasında özellikle bir noktanın altını çizdi: "Risk alıp bankasını kaybeden ile bankasını kendi şirketleri için kullanan ve bu anlamda yolsuzluk yapan banka sahiplerini birbirlerinden ayırmak gerekir". Aerobik yerine folklor yapalım! Kimseden ses çıkmadı.Son Güneydoğu gezisinde, davul zurna eşliğinde folklor yapanları izledikten sonra "Büyük şehirlerde gençler, hanımlar kilo vermek için aerobik yapıyorlar. Onun yerine folklor yapsalar, hem spor olur, hem de kültürümüz kaybolmaz" demiş.Şaşırdım kaldım.Rahşan Hanımın çağdışı kalmasına mı üzülmeli, aerobikin ne olduğunu bilmemesine mi?Koskoca bir partinin en önde gelen, kararları etkileyen kişisinin kafasındaki Türkiyeyi tanımış olduk..! [email protected] Rahşan Hanımın tavsiyesini okudunuz mu? Belki yalanlanır diye bekledim.
