İRAN’IN NİYETİ

KORKUTUYOR...

İran’ın niyeti nedir?

Nükleer silah mı, yoksa sadece nükleer enerji sahibi olmak mı?

İranlılar’a sorduğunuz zaman, nükleer enerji için çalıştıkları ve buna da hakları olduğu yanıtını veriyorlar.

Olaya bu açıdan bakıldığı zaman haklılar.

Söylenecek bir söz yok.

Ancak, özellikle ABD ve Avrupalı ülkelerin istihbarat raporları çok kişinin midesini bulandırıyor.

Kimse Tahran’a güvenmiyor. Zira, masum bir  nükleer enerji ile nükleer silah programı arasındaki mesafe çok kısa.

Örneğin, Tahran’a kısa  bir süre önce bir uzlaşı önerisinde bulunuldu. Rusya üzerinden, sadece nükleer enerji üretimi için kullanılabilecek U-6 uranyumu satılması teklif edildi. İran reddetti. Bu da kuşkuları arttırdı.

Şimdi, yine Amerikan-Avrupa istihbarat servislerinde dolaşan raporlara  göre, hiçbir değişiklik olmazsa, İran 2007-2008 döneminde nükleer güç konumuna girecek.

Bu da, Türkiye dahil, bölgedeki tüm ülkeleri kaygılandırıyor. Zira bugün dost olduğumuz İran, yarın başka yöneticilerin eline geçer veya politikalarını değiştirirse ne olur?

Doğrusu, gerçeği de Tahran dışında kimse bilmiyor.

Biz dahil, bütün dünya Batı istihbarat raporlarındaki bilgilere  göre değerlendirme yapıyor.

Tahran’a inanılmıyor (hiç değilse kuşku duyuluyor) ancak, Batı istihbarat raporlarının da Irak savaşında ne kadar yanıltıcı olduğu biliniyor.

Anlayacağınız, çok ülke kuşku içinde ve çaresiz durumda.

ABD’nin İran’ı istila edemeyeceği biliniyor.

Bombardımanla tüm nükleer çalışmaları durdurmanın güçlüğü de ortada.

Geriye sadece, BM Güvenlik Konseyi yaptırımları kalıyor. O da, yavaş işleyen bir süreç.

Özetle, saat İran’ın lehine tıklıyor.

Eğer İran, nükleer güç olmayı başarırsa, bu bölgenin hakimi durumuna girer. Türkiye’nin liderlik konumu da bitme noktasına gelir.