ÖNCE PERŞEMBE  GÜNÜ…

ARDINDAN CUMA AKŞAMI…

İSTANBULDA , HER SALLANIŞIMIZ DA AKLIMA İLK GELEN, BU HAFTAKİ DORUK TOPLANTISI OLDU.

ARTÇILARIN SAYISI ARTAR VEYA ŞİDDETİ BÜYÜRSE NE OLUR?

KİMSE LİDERİNİ RİSKE ATMAK İSTEMEZ.

NE SİYASİ NEZAKET, NE DE HAZIRLIKLAR VE MASRAFLARIN BOŞA GİTMESİ.

ADAMLAR, GEZİLERİNİ İPTAL EDİVERİRLER.

TÜRKİYE İÇİN ÇOK KÖTÜ OLUR. ZİRA, ÖNÜMÜZDEKİ  HAFTA, HEPİMİZ AÇISINDAN SON DERECE ÖNEMLİ.

ÜSTELİK HERŞEY HAZIRLANDI.

PROGRAM, EN İNCE  AYRINTISINA KADAR PLANLANDI.

MİLYONLARCA DOLAR HARCANDI.

ANKARA CUMA AKŞAMINDAN BERİ KORKU İÇİNDE  YAŞADI.

NEYSE Kİ,  BAŞKAN CLİNTON’UN GEZİSİ İLE BU KORKU BİTTİ.

CLİNTON, TÜRKİYEYE

GELEN 3 ÜNCÜ BAŞKAN

BAŞKAN CLİNTON, TÜRKİYEYİ RESMEN ZİYARET EDEN 3 ÜNCÜ ABD DEVLET BAŞKANI.

İLK ZİYARET, 1952 YILINDA  BAŞKAN EISENHOWER TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ.

SOĞUK SAVAŞIN İLK YILLARIYDI.

SOVYETLER BİRLİĞİ İLE ABD KARŞILIKLI İKİ KAMPIN LİDERLERİYDİLER.

TÜRKİYE, KORE SAVAŞINA KATILARAK BATI KAMPINI SEÇTİĞİNİ GÖSTERMİŞ, NATO ŞEMSİYESİNİN ALTINA GİREREK KENDİNİ GÜVENCEYE ALMAK İSTEMİŞTİ.

AÇIKÇASI, KORE’DE KANIMIZI DÖKEREK NATO’YA GİREBİLMİŞTİK.

IKE’IN GELİŞİ, ADETA BİR “KAMPA HOŞGELDİNİZ” GEZİSİYDİ.

DÜNYA BUGÜNKÜ GİBİ DEĞİL, TÜRKİYE’DE BUGÜNKÜ GİBİ BÖLGENİN EN GÜÇLÜ ÜLKESİ DEĞİLDİ. SOVYET TEHDİDİNE KARŞI , B.AVRUPAYI  KORUYAN BİR KALKAN, VEYA TAMPON ÜLKE ROLÜNDEYDİ.

KÖRFEZ SAVAŞI

BUSH’U GETİRDİ

İKİNCİ ZİYARET G.BUSH’UN 1992 DEKİ GEZİSİYLE GERÇEKLEŞTİ.

İLKİ GİBİ, YİNE BİR SAVAŞ YAŞANMIŞTI.

TÜRKİYE, KORE’DEKİ  GİBİ KAN DÖKMEMİŞ, ANCAK ABD’NİN EN ÖNEMLİ, EN STRATEJİK KONUMDAKİ MÜTTEFİĞİ OLARAK WASHİNGTON’UN YANINDA YER ALMIŞTI.

BAŞBAKAN ÖZAL, TÜRKİYE’NİN ÖN PLANDA ROL ALMASIYLA YETİNMEMİŞ, BAŞKAN BUSH  İLE DE SON DERECE YAKIN İLİŞKİ KURMUŞ, ABD’NİN IRAK’I VURMASI GEREKTİĞİNİ ADETA ISRARLA TELKİN  EKMİŞTİ.

BUSH, TÜRKİYE’NİN  VE ÖZAL’IN BU YAKLAŞIMINI KUTLAMAK İÇİN GELDİ.

TÜRKİYE, BU OLAYDAN SONRA STRATEJİK ÖNEMİNİ ARTTIRDI. ORTA DOĞU, ÖZELLİKLE IRAK-İRAN İKİLİSİNE KARŞI BİR KALKAN ROLÜ OYNAMAYA BAŞLADI.

CLINTON, KOSOVA’DAN

SONRA GELİYOR

BAŞKAN CLINTON’UN  GELİŞİ DE, BİR BAŞKA SAVAŞ ERTESİNE RASTLIYOR.

ÖNCE BOSKA, ARDINDAN DA KOSOVA SAVAŞLARINA TÜRKİYE’NİN KATKILARI HİÇTE KÜÇÜMSENECEK GİBİ DEĞİL.

DAHA ÖNEMLİSİ, TÜRKİYE ARTIK 1950/1980 DÖNEMİNİN TAMPON VEYA KALKAN ÜLKESİ DE DEĞİL.

ATRIK SSCB YOK, ANCAK  DAHA KÖTÜSÜ ŞİMDİ ETNİK KAVGALAR VAR. KÜÇÜK ÜLKELERİN ÇIKARDIKLARI İSTİKRARSIZLIK, BALKANLARIN PARÇALANMASI VE NİHAYET KAFKASLARIN BİRBİRİNE GİRMESİ SÜRECİ YAŞANIYOR.

TÜRKİYE, BÜTÜN BU KARGAŞANIN TAM ORTASINDA BİR İSTİKRAR ADASI GİBİ DURUYOR. BELKİ İYİ YÖNETİLMİYOR, DOĞRU POLİTİKALAR ÜRETEMİYOR, ANCAK HERŞEYE  RAĞMEN  GÜÇLÜ. BÖLGENİN “ORTA BOYLU SÜPER GÜCÜ” . ABD’NİN DE KATIKSIZ  MÜTTEFİĞİ. ONUN BİR DEDİĞİNİ İKİ ETMİYOR.

İŞTE BAŞKAN CLINTON BÖYLE İBR ORTAMDA ANKARAYA İNDİ.

DAHA GELMEDEN ÖNCE TÜRKİYEYE VERDİĞİ ÖNEMİ  HEMEN HER KONUŞMASINDA TEKRARLADI. “21 İNCİ YÜZYILDA YILDIZI PARLAYACAK ÜLKE” DİYE NİTELEDİ.

BİR SÜPER GÜCÜN BAŞKANININ İKİ DUDAĞINDAN ÇIKACAK SÖZE BAKAR. BANKA KREDİLERİ, SİYASİ KREDİLER ARTAR.

İŞTE BU AÇILARDAN BAKILACAK OLURSA, CLİNTON’UN ZİYARETİNİ “YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI” DİYE NİTELEMELİYİZ.