BU KAVGAYI

İSTEMİYORUZ

Rahatın battığı bir toplum olduğumuzun en son örneği, Rektör-Başbakan kavgasıdır.

Ne kadar düzeysiz bir tartışma.

Ne kadar gereksiz, zamansız ve saçma bir söz düellosu. 

Toplum kavga istemiyor.

Ne rektörlerin seçilmiş bir Başbakana, gerçekten ölçüsü kaçan ve hakarete varan sözlerini, ne de Başbakanın sesini yükselterek, parmağıyla tehdit ederek,  eski “kara cüppeliler” kavgasını andıran  konuşmalar yapmasını.

Tek kelimeyle, biz bu kavgayı “istemiyoruz”.

Rektörler de çizmeyi  aşıyorlar, Hükümette giderek soğukkanlılığını  kaybediyor. Hiç birimiz kimin “edepli” kimin “edepsiz” olduğunu tartışmak istemiyoruz.

BEN, APK’Yİ

ANLAMIYORUM

Bu tartışmalar içinde AKP’nin tutumunu  anlayabilmek son derece güç.

Herşey yolunda giderken, sanki hiçbir sorun  kalmamış gibi, YÖK tartışmasını  ortaya atmanın ne gereği vardı?

Yine mi rahat battı?

YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün görev süresinin bitimine birkaç ay kala, rektörlerin önemli bölümünün gelecek yıl seçime gidecekleri bir aşamada “rektörleri ve YÖK başkanını değşitirme” mücadelesinin hemen başlatılmasının ne acelesi vardı?

“Ben attırdım” diyebilmek için bunca gerilim yaratmak yazık değil mi?

YÖK yasası 2005’te değişse  ne kaybedilir ki...

AKP’den YÖK yasasını askıya almasını ve uzlaşı yolları aramasını bekliyoruz... Ne kendilerini ne de toplumu germeye hakları var.