PENTAGON SONUNDA

İÇİNİ DÖKTÜ... (1)

WASHİNGTON

Şu günlerde Washington’da Irak konusunda iki ayrı yönetim var. 

Biri, Savunma Bakanlığı (Pentagon) diğeri de, Dışişleri Bakanlığı. Biri son derece katı, dünyaya çok farklı bakıyor. Diğeri daha  esnek, ilişkileri kırmadan dökmeden yürütmeye çalışıyor. Belki biraz abartılı olacak,  ancak birbirlerinden de nefret ediyorlar.

Pentagon, Irak sonrasındaki politikalara damgasını vurmuş durumda. Ağırlığı giderek artıyor.

Dışişleri Bakanlığı da, geleneksel yaklaşımıyla dış ilişkileri Pentagon’a kaptırmamaya çabalıyor.

Başkan Bush’un altında, sanki iki ayrı dünya rekabeti var. Sürtüşmeler, çelişkiler her geçen gün biraz daha su üstüne çıkıyor.

TBMM’de tezkerenin reddedilmesi, burada şok etkisi yapmıştı. Müthiş bir hayal kırıklığı ve kızgınlık yaşanmıştı, ancak kamuoyuna fazla yansıtılmamaya  çalışılmıştı. Özel konuşmalarda kapalı kapılar ardında tutulmaya özen gösterilmişti.

Ancak, sonunda kıyamet koptu ve olay patladı. Bugün Amerikan yönetiminin en güçlü isimlerinden biri sayılan Paul Wolfowitz, şimdiye kadar hiçbir Amerikalı resmi yetkilinin cesaret etmediği derecede açık ve net şekilde, ABD Savunma Bakanlığının görüşlerini ortaya koydu.

Doğrusu bekliyordum da, böylesini beklemiyordum. Hele bu acı sözlerin, Türkiye’yi daima korumuş ve kollamış olan Pentagon’dan gelmesi, hem durumun vehametini arttırıyor, hem de sorunun derinliğini gösteriyor.

Bu sözlerin Wolfowitz’in ağzından çıkması son derece önemlidir ve Ankara’da ilk defa duyulan cinstendir.

HATANIZI KABUL

EDİN VE TUTUM DEĞİŞTİRİN

Wolfowitz’in sözlerini kelimesi kelimesine okumak isterseniz,  HYPERLINK "http://www.e-kolay.net" www.e-kolay.net adresine girin ve MANŞET’i tıklayın. Ben burada sizlere, ABD Savunma Bakan yardımcısının “ne demek istediğini”, daha doğrusu “sözlerinden neler anladığımı” aktaracağım. Belki farklı kelime ve cümleler kullandı, ancak mesajları şöyleydi:

Wolfowitz, Türk hükümetinin, Türk Genelkurmay’ının ve Türk toplumunun açıkça Amerika karşıtı ve Saddam yanlısı bir tutuma girdiğini söyledi ve Türkiye’nin bu hatasını kabul etmesini, tutumunu değiştirmesini öneriyor. Türkiye’nin kendini yeniden ABD kampına sokacak adımlar atması gereğine dikkat çekti.

ABD Savunma Bakan Yardımcısına göre, Türkiye “Irak koalisyon ülkeleri” arasında bulunmuyor. Bundan dolayı  ve daha da önemlisi “Irak’lıların tepkileri nedeniyle” , bundan sonra kurulacak olan barış gücüne Türk askeri alınmayacağına dikkat çekti. Ancak, kullandığı kelimelerden “ABD ile  yakınlaşırsanız durum değişir” mesajı da çıktı.

KUZEY IRAK ARTIK

ARKA BAHÇENİZ DEĞİL

Wolfowitz son derece dikkatli kelimeler kullandı, ancak alt alta koyduğunuzda, benim aldığım mesaj şöyle: Kuzey Irak artık Türkiye’nin arka bahçesi değil. İstediğiniz zaman girip çıkamaz, istediğiniz gibi de haraket edemezsiniz. Hareketlerinizi bize bildirmek ve bizden izin almak zorundasınız. Uzun vadade de, (eğer eski ilişkilerimizi  yeniden kurabilirsek) Kuzey Irak’ta kalmanız güçtür. Kafanızı Kürtlere takmaktan vazgeçmelisiniz.

GENELKURMAY

TEZKEREDE SUSMAMALIYDI

Wolfowitz’in özellikle  Türk Silahlı Kuvvetleri  ile ilgili sözleri beni çok şaşırttı. Zira  Pentagon Türk  askerini en iyi müttefikleri olarak görür ve hiçbir zaman eleştirmezdi. Bu kuralda bozuldu. ABD Savunma  Bakan  Yardımcısı  Genelkurmay’ın, Türkiye’nin böylesine önemli bir konusu sırasında suskun kalmasının kendilerinde  çok daha derin bir hayal kırıklığı yarattığını, ilk defa ve ısrarla vurgulayarak tekrarlaması  dikkat çekiciydi. Pentagon’dan Ankara’ya edilen bazı telefonların “özür dileriz ancak muhatap biz değiliz, hükümeti arayın” diye yanıtlanması, Amerikalı askerleri çıldırtmış.

SURİYE VE İRAN

İLE YAKINLAŞMAYIN

ABD Savunma Bakan Yardımcısının üstünde hiç kuşku bırakmadığı diğer bir konu da, Türkiye’nin Suriye ve İran  ile sıkı fıkı bir görüntü vermesi. Wolfowitz’in mesajını ben şöyle okudum: Suriye ve İran’a eğer  bizim politikalarımız çerçevesinde ve bizim görüşlerimizi iletmek için  gidecekseniz mesele yok. Aksi halde, bu tutumunuz bize karşıymışsınız izlenimi yaratır.”

Bunlar Pentagon’un yaklaşımları. Yarın da Dışişlerinin görüşünü öğreneceğim.