KURUFASULYE’NİN

NİMETLERİ (!)

Artık söylenebilecek fazla bir söz yok.

Gül hükümeti, Irak tezkeresi konusunu kelimenin tek anlamıyla yüzüne gözüne bulaştırdı. Bu yetmiyormuş gibi, Kıbrıs konusunda da çözüme gitme cesaretini gösteremedi. Denktaş, çözüm istemeyenleri ikna etti ve kazandı.

Bugün, ülkenin bu iki tutum nedeniyle uğrayabileceği kısa ve uzun vadeli zararlardan söz etmek istiyordum. Ancak vazgeçtim, zira söylenecek pek fazla birşey kalmadı.

Hayırlı olsun demek ve sizlere Kurufasulyenin nimetlerinden (!) söz etmek istiyorum. Bugünkü durumumuz Kurufasulyenin macerasına çok benziyor. Deniz Arman 1996 yılında 32.GÜN’deki bir yayında  söylenecek birşey kalmayınca,  bu benzetmeyi yapmıştı...

*

Kurufasulye çok önemli bir gıdadır.

Önce ıslatır, gazını alır ve yumuşatırsınız. Ardından da istediğiniz yemekte kullanabilirsiniz.

Örneğin, piyaz yapabilirsiniz.

Biraz zeytinyağı, limon, tuz biber, soğan ve maydanoz da eklediniz mi, tadına doyum olmaz. İstemiyorsanız plaki de olur veya amiral gemisi, yani bildiğimiz Kurufasulye yemeği... Ama dikkat etmeli, helmeli olması son derece önemli. Helmeli olmadığı taktirde ağız tadını tutmaz. Parça kuzu eti, pastırma veya sucukla hazırlanmasını tavsiye ederim. Yanına bir de pilav koyarsanız, keyfine doyum olmaz.

Kurufasulye’nin uluslararası boyutu da vardır.

Fransızlar, bizim kurufasulye’yi domuz pastırması ve domuz sosisi ile hazırlar ve adına Cassoulet derler. Fransız mutfağının en popüler yemeklerinden biridir.

Amerikalılar ise, kurufasulyeye ketçap, şeker ve domuz pastırması ekler ve fırında pişirirler. Adına da Backed Beans denir.

Afiyet olsun...