TÜRKİYE BUGÜN

ÇOK DAHA ÜMİTLİ

Türk toplumunun tümünden söz edemeyiz ancak, önemli bir bölümü, adeta korkulu bir rüyadan uyanmış gibi hissediyor.

Önceki gün korku ve kaygı vardı.

Troyka’nın kendi içlerinde bölünecekleri, herbiri kişisel çıkarlarını ön plana alıp hareket edecekleri ve bir araya gelemeyeceklerinden kuşku vardı. Türk siyasetinin alışılmış hastalığının kendini göstereceği beklentisi yaygındı. Hatta bu beklenti, DSP’den yeni istifaları dahi durdurmuştu.

İsmail Cem- Kemal Derviş-Hüsamettin Özkan anlaşarak bu karamsarlığı bozdular. Aralarında  liderlik çekişmesinin dahi çıkmaması toplumda hem büyük taktir, hem de sevinç yarattı.

Perşembe sabahı, farklı bir Türkiye ile karşı karşıya kaldık.

Her biri kendi alanında iyi not almış, genç ve en önemlisi, eskiyi değil yeniyi temsil eden üç star bir araya geldi. Alışılmamışı gerçekleştirdiler.

Siyasetin kaşarlıları şimdi bıyık altından gülüyorlar.

Troyka’nın bu birlikteliklerinin  uzun sürmeyeceği, en kısa zamanda birbirlerine düşecekleri düşünülüyor.

Kimileri, toplumdaki heyecanlar yatıştıktan sonra 3’lünün seçim sandıklarında bekledikleri potansiyeli bulamayacaklarını ileri sürüyorlar.

Bu birleşmenin tamamen Konjonktürden  kaynaklandığı, uzun vadede ülke yönetimini götüremeyeceklerini söyleyenler de var.

BUNLARI DENEYELİM

SONRA KARAR VERELİM…

Bütün bu görüşler birer tahmin.

Türk siyasetinin tüm alışkanlıkları ve hastalıklarının bir sonucu. Oysa bu toplum zamanında kimlere, ne büyük krediler açmıştır. Şimdi de aynı krediyi açacaktır. Troyka başarırsa, ülkenin yönetimine sahip çıkabilecek, başaramaz ve eksi hastalıklar nüksederse, bu büyük fırsatı kaçıracaktır.

Doğrusu, bugünden böylesine ince hesaplar yapmaya gerek görmüyorum.  Bırakalım, ekiplerini oluştursunlar. Bırakalım kendilerini göstersinler. Ondan sonra karar verelim.

Son gelişmeler, Türk toplumunun karşısına iki seçenek getirmektedir.

ESKİ yaklaşımlarıyla, ekonomik-sosyal ve politik sistemi değiştirmek istemeyen, ülkeyi içine kapanık, merkezden yönetmeye meraklı, borçlanarak hazır yemeği tercih eden savurgan politikacılar…

YENİ yaklaşımlarıyla, dünya’ya ve rekabete  açık, ülkeyi Avrupa Birliğine taşıyacak, genç ve vizyonu olan politikacılar…

Türkiye, bu iki seçenekten birini tercih edecek. 

İlk defa böylesine net bir yol kavşağı ile karşı karşıyayız. Eğer söylendiği gibi, toplumun sağduyusu ağır basar ve insanlar kabuklarını kırmak istiyorlarsa, seçecekleri bir kadro var.

ALEYHTE KAMPANYA

HEMEN BAŞLAYACAK

İsmet Berkan CNN TÜRK’teki konuşmasında çok doğru bir tanımlama yaptı. “Beyaz Türkler, ideallerindeki üçlüyü buldu” dedi.

Piyasaların ve toplumun önmeli bir bölümünün tepkisi, bu tanımlamaya çok uyuyor. Şimdi, Troyka’nın hata etmeden ve temkinli şekilde adım atması gerekiyor.

Büyük eleştirilere uğrayacaklar. Oy potansiyelinden  korkan diğer partiler , söylemedikleri lafı bırakmayacaklar. Önemli olan, siyaset oyununu ve toplumun verdiği krediyi kullanmaktır.

Türkiye başka bir yere doğru gidiyor. Olayın bu şekilde biçimlenmesi  dahi, toplumun değişime ne kadar susadığının işaretidir.

Herkesin beklentisi, ümitlerin  sürmesi ve rüyaların gerçekleşmesidir.

Hayırlı olsun…