?

G?œL?’L?œ YILLARA

?? HAZIRLANALIM...

?

Konu?Ÿmak için hiç erken sayılmaz. Ba?Ÿbakan?’ın 2014?’te Kö?Ÿk?’e çıkmasından sonra, Ak Parti?’yi bir arada tutabilecek iki isim var: Gül ve Arınç. Erdo?Ÿan?’dan sonra partiyi bu ikilinin ta?Ÿıyaca?Ÿı anla?Ÿılıyor.

G?œL?’L?œ YILLARA

HAZIRLANALIM...

?

?

Ba?Ÿbakan bu konuyu kimseyle payla?Ÿmasa dahi, 2014?’te Kö?Ÿk?’e çıkaca?Ÿına herkes kesin gözüyle bakıyor.

?

Peki, yerine kim geçecek?

?

Ooo çok zaman var, demeyin.

?

Daha ?Ÿimdiden hesaplar yapılmaya ba?Ÿladı. Taha Akyol, Ba?Ÿbakan?’a yakın bir kayna?Ÿa dayandırarak Gül?’ün adından söz edildi?Ÿini yazdı. Bu senaryo benim de bir süredir Cumhurba?Ÿkanı?’nın çevresinden aldı?Ÿım duyumlarla örtü?Ÿüyor.

?

Cumhurba?Ÿkanı da bu konuda a?Ÿzını açmıyor, ancak niyeti olmasa dahi yava?Ÿ yava?Ÿ Ba?Ÿbakanlı?Ÿa sürükleniyor.

?

Bir süre öncesinde çevresi, Gül?’ün siyasete dönmek istemedi?Ÿinden söz ediyordu.? Bir vakıf ba?Ÿkanı olmak istedi?Ÿi, Kö?Ÿk?’ten sonra günlük siyasetin yıpratıcı hayatına dönmeye pek sıcak bakmadı?Ÿı konu?Ÿuluyordu.

?

Bugün ise, durum farklı.

?

Erdo?Ÿan Kö?Ÿk?’e çıkarsa partiyi kim toparlayacak?

?

?žimdi en çok konu?Ÿulan konu bu...

?

Hesaplar yapılıyor. ?

?

?–nümüzdeki seçimlerde tüm a?Ÿır toplar, parti tüzü?Ÿü nedeniyle, devre dı?Ÿı kalacak.

?

Erdo?Ÿansız bir Ak Parti?’nin bir arada tutulabilmesi de çok zor.

?

?–zal gibi, partinin ba?Ÿına biat edecek bir ki?Ÿiyi getirip, Kö?Ÿk?’ten idare etmek veya Ba?Ÿkanlık sistemine geçmek de son derece güç.

?

İ?Ÿte böyle bir durumda, hem partiyi bir arada tutacak hem de Erdo?Ÿan ile uyumlu bir çalı?Ÿma sürdürebilecek iki isim öne çıkıyor: Gül ve Arınç.

?

Ak Parti?’yi kuran, aralarında tam bir anla?Ÿma görüntüsü veren bu üçlü, 2014-2023 dönemine damgalarını vuracaklar.

?

Gül belki günlük siyasete girmek istemeyebilir, ancak baskılara dayanabilece?Ÿine inanmıyorum.

?

Hele bu üçlünün (Erdo?Ÿan-Gül-Arınç) aralarındaki sıkı ili?Ÿki ve inanç ba?Ÿları dü?Ÿünülecek olursa, dü?Ÿümü aralarında çözecekleri çok açıkça görülüyor.

?

Gül de, hem Ba?Ÿbakan?’dan hem de partiden gelecek ça?Ÿrılara kulaklarını kapatıp kö?Ÿesine çekilmez.

?

Arınç ilk kurulu?Ÿ yıllarında Ak Parti liderli?Ÿini Gül?’e bizzat vermi?Ÿ, cumhurba?Ÿkanlı?Ÿını da desteklemi?Ÿ bir isimdir. Böyle bir durumda, Gül ile yarı?Ÿa girmez.

?

?–nümüzde iki yıl var. Ancak gidi?Ÿ Gül?’lü yılların yakla?Ÿtı?Ÿına i?Ÿaret ediyor.

?

?

"DEVLET SIRRI" YASASI

BU HALİYLE ?‡IKMAMALI...

???????????

Türkiye Cumhuriyeti Devleti oldum olası gizlilik perdelerinin arkasında çalı?Ÿır. Yakın tarihimizle ilgili olarak, do?Ÿru dürüst hiçbir ?Ÿey bilemememizin altında, hep bu gizlililik tutkusu yatar.

???????????

?Devlet, neden ve kimden korkar bilinmez.

???????????

Bugüne kadarki yakla?Ÿımlara bakılacak olursa, devlet sadece dı?Ÿ dü?Ÿmanlardan de?Ÿil, kendi halkından da korkuyor. Ne kadar demokratikle?Ÿmeden söz edersek edelim, hala bu tutkudan kurtulabilmi?Ÿ de?Ÿiliz.

???????????

İ?Ÿte en son örnek...

???????????

TBMM'de bir yasa tasarısı var. Bu tasarı neye "Devlet sırrı" denilece?Ÿini ve neyin "Gizli belge" olarak nitelenece?Ÿini saptayacak. Tabii bunu yaparken, Avrupa Birli?Ÿi kıstaslarına ters dü?Ÿülmemesi gerekiyor.

???????????

Tasarıyı okudu?Ÿunuz zaman, her zamanki gibi son derece mu?Ÿlak, her yana çekilebilecek deyim ve tanımlamalarla kar?Ÿı kar?Ÿıya kalıyorsunuz.

???????????

?“Devlet sırrı?” ?damgası vurulan her ?Ÿey 75 yıllı?Ÿına gömülüyor? (Avrupa?’da genelde 50 yıldır) ve ?Ÿunlar SIR sayılıyor:

???????????

"Devletin dı?Ÿ ili?Ÿkilerine, milli savunma ve milli güvenli?Ÿe zarar verebilecek, anayasal düzen için ve dı?Ÿ ili?Ÿkilerde tehlike yaratabilecek bilgiler."

???????????

Ayrıca, ?“GİZLİ BİLGİ ve BELGE?” de ?Ÿöyle niteleniyor:

"?œlkenin ekonomik çıkarlarına, istihbarata, askeri hizmetlere, idari soru?Ÿturmaya, adli soru?Ÿturmaya zarar verebilecek nitelikteki veya yetkili makamlar tarafından gizlilik derecesi verilmi?Ÿ bilgi ve belgeler."

???????????

Böylesine genel, her yöne çekilebilinecek bir tanımlama yaparsanız, gizlilik ve sır unsurlarının sınırı kalmaz.

???????????

Oysa, bu konuda Avrupa Konseyi?’nin koydu?Ÿu bir sınır var. Buna göre, ?“SIR?” ve ?“GİZLİ BELGE-BİLGİ?” adı altında, toplumun bilgilendirilmesinin önüne geçilmemesi, ifade ve bilgi alma özgürlü?Ÿünün, avukat ve insan hakları faaliyetlerinin kısıtlanmaması gerekiyor. Ayrıca, hangi belge ve bilgilerin gizli kalaca?Ÿının da açıklanması ko?Ÿulu öne sürülüyor.

???????????

Açıkçası, devletin ?“SIR?” adı altında, toplumun gözünü ve kula?Ÿını kapatmaması ko?Ÿulu var. Türkiye'nin hazırladı?Ÿı taslak ise, istenirse her?Ÿeyin ?“GİZLİLİK?” adı altında saklanabilmesinin yolunu açıyor. Avrupa Birli?Ÿi?’ne uyum açısından son derece sakıncalı bir durum ortaya çıkıyor. Türkiye Cumhuriyeti; devletin ve bürokratların ?“?œlkenin yüksek çıkarlarını koruma adına?”, kendi beceriksizliklerini hatta suçlarını saklayabilmesinin kılıfını hazırlıyor. ?–nüne gelenin bir belgeye ?“GİZLİ?” damgası vurması yeterli olacak. Ayıpların üstü kolaylıkla örtülebilecek.

???????????

Bürokrasi de bu durumdan rahatsız. Nitekim, AB Bakanlı?Ÿı?’nın itirazları var. Yolladı?Ÿı görü?Ÿte, son derece yumu?Ÿak bir dille dahi olsa, tasarıya kar?Ÿı çıkıyor ve de?Ÿi?Ÿiklik yapılması gerekti?Ÿinin altını çiziyor.

???????????

Tasarı bu hafta AB Uyum Komisyonu?’nda ele alınacak. Umarız sakıncalar giderilir. Aksi halde yeni ayıplarımızı hasıraltı etme dönemine gireriz.