Geçen günlerde, Avrupa Birli?Ÿi ve ABD?’nin Türkiye?’deki de?Ÿi?Ÿimle ilgili mesajlarının verildi?Ÿi üç ayrı toplantıya katıldım. Washington?’dan gelen haberler kötü. AB, daha anlayı?Ÿlı davranıyor. Davuto?Ÿlu ise, ?“bize ders vermeyin?” diyor.
Geçen hafta, Amerika ve Avrupa'nın nabzını yokladım.
Arka arkaya, Avrupa politikasını elinde tutan önemli liderlerle bulu?Ÿabildim. Kimiyle (Alman Cumhurba?Ÿkanı Wulff, eski Fransız Ba?Ÿbakanı Juppe) yemek yedim, kimiyle (Belçika Dı?Ÿi?Ÿleri Bakanı Vanackere, İngiltere Avrupa İ?Ÿleri Bakanı Lidington ve AB Komisyonu Komiseri Fule) Bo?Ÿaziçi Konferansı'nda bir araya geldim.
Amerika?’nın nabzını da T?œSİAD?’da tuttum. T?œSİAD'da hafta içinde, Washington?’a gidip Obama yönetimiyle temaslar yapan üyelerini ve akademisyenleri topladı ve Türkiye?’nin oradan nasıl göründü?Ÿü konu?Ÿuldu. Bilgi dolu bir toplantıydı.
Aynı günlerde, İngiliz Economist dergisinin son sayısı yayınlanmı?Ÿtı.? 14 sayfalık, özel Türkiye ekinin ba?Ÿlı?Ÿı: Türkiye batıya sırtını mı dönüyor? idi.
Anlayaca?Ÿınız, her tartı?Ÿma ?Ÿu iki soru etrafında döndü:
1.?Türk Dı?Ÿ politikasında bir eksen kayması görüyor musunuz? Görüyorsanız, bu durum sizi rahatsız ediyor mu?
2.?Türkiye?’nin Avrupa?’ya yürüyü?Ÿünü engelleyen en önemli unsur nedir?
*????*????*
?“BİZİ DE DİKKATE ALIN?”
?‡ok ayrıntıya girmeden, ana hatlarıyla aldı?Ÿım yanıtları özetlemeye çalı?Ÿaca?Ÿım.
Genelde, Avrupalıların ?“eksen kayması?” konusuna bakı?Ÿları çok anlayı?Ÿlı. ?–rne?Ÿin, İngiliz Bakan ?“Dünya de?Ÿi?Ÿiyor, sizde de?Ÿi?Ÿiyorsunuz. Dı?Ÿ politikadaki de?Ÿi?Ÿiklikleri de do?Ÿal? kar?Ÿılamak gerekir?” derken, ?Ÿu açıyı getirmesi ilginçti: ?“Türkiye?’nin dı?Ÿ politikasının medya ko?Ÿullarına göre de?Ÿi?Ÿmesi, AB açısından bir avantajdır.?”
İngiliz bakanın bu çok nazik yakla?Ÿımı, Economist dergisinin ekinde yoktu. Satır aralarında, Türkiye?’nin geleneksel politikalardan? uzakla?Ÿtı?Ÿının altı çiziliyor, bunun kötü bir?Ÿey olmadı?Ÿı belirtiliyor, ancak önemli bir uyarıda bulunuluyor: ?“Fazla abartmayın...?”
Belçika Dı?Ÿi?Ÿleri Bakanı Vanackere ise, bence AB ba?Ÿkentlerindeki genel havayı çok iyi yansıttı: ?“... Dünyada özel? ve hiç de?Ÿi?Ÿmeyen politikalar yoktur. Gerçekçi olalım.? Türkiye de bizim gibi, farklı ili?Ÿkiler kurabilir. Etrafına 360 derece bakabilir... Ancak, Türkler ?–e?Ÿer köprü olduklarını ileri sürüyorlarsa- bizim görü?Ÿlerimizi de de?Ÿerlendirmelidir...?”
AB komisyonu üyesi Fulle de ?“Türkiye THY?’dan daha hızla geni?Ÿliyor. ?–nemli olan bunun kontrollü gitmesidir?” dedi.
?–zetle, Avrupa, Türk dı?Ÿ politikasından rahatsız de?Ÿil, ancak ku?Ÿkulu... De?Ÿi?Ÿimin nerede duraca?Ÿını merak ediyorlar...
AB, T?œRKİYE?’NİN NESİNDEN KORKUYOR?
İkinci tartı?Ÿma konusu olan ?“Gerçek engel nedir??” sorusunun yanıtlarını ?Ÿöyle özetleyebilirim:
1.?Türkiye?’nin tam üyeli?Ÿini kamuoyundaki ku?Ÿku ve kaygılar engelliyor. Hükümetler de zayıf oldu?Ÿundan dolayı, kamuoyu etkisi altında kalıyorlar. Avrupa'daki lider eksikli?Ÿi durumu güçle?Ÿtiriyor.?
2.?AB kamuoyunu iki unsur korkutuyor. Ne ekonomi, ne insan hakları, ne de ba?Ÿka bir konu. Korkunun biri, yeni bir geni?Ÿleme, di?Ÿeri ise İslam. Kıbrıs sorunu da, kamuoyunu tatmin edip, Türkiye müzakerelerini uzatabilmek için, hükümetler tarafından teknik bir engel olarak kullanılıyor.
3.?Avrupa halkı AB?’nin bir daha geni?Ÿlemesini istemiyor. Hele Türkiye gibi büyük ve müslüman bir ülkeyle geni?Ÿlemesi hiç bir ?Ÿekilde istenmiyor. Avrupa? hazır olmadıkça da Türkiye ile? ili?Ÿkiler bu ?Ÿekilde devam edecektir. Birgün gelecek ve bu hava da?Ÿılacaktır. Sabır göstermek gerekir.
*???*???*
?“AYA?žINIZI DENK ALIN...?”
Washington?’a gidip, Obama yönetiminin önde gelen ki?Ÿileriyle görü?Ÿen, Kongre ile temas edenlerin, Ankara'ya getirdikleri mesaj son derece tehlikeli bir sürecin içine girildi?Ÿini, ABD basınında çıkan yorum ve demeçler de, Washington?’un, Avrupa'dan çok daha sert ve kızgın oldu?Ÿunu gösteriyor.
Mesajları ?Ÿöyle özetleyebilirim:
-?Türkiye, İsrail-İran ve Sudan konusundaki tutumuyla, kendi ba?Ÿına buyruk ve batının de?Ÿerlerini hiçe sayan bir dı?Ÿ politika uyguluyor.
-?En basit bir olayda Beyaz Saray?’ı? arayıp, Ba?Ÿkan?’dan isteklerde bulunan Türk Ba?Ÿbakanı, Obama?’nın bizzat ricasını dikkate almadı.
-?İsrail ve İran konularındaki tutum yanısıra, Sudan Devlet Ba?Ÿkanını desteklemesi, Hamas?’a arka çıkması, Türkiye?’nin tüm de?Ÿerlerini de?Ÿi?Ÿtirdi?Ÿini ve maceracı bir yakla?Ÿım benimsedi?Ÿini gösteriyor.
-?Gelecek Nisan?’da Kongre?’ye? Ermeni tasarısı geldi?Ÿinde yine Beyaz Saray?’ın kapısını çalınca, artık sürprizlere hazırlıklı olmalı.
?–zetle, Türk-ABD ili?Ÿkileri, Ankara-İsrail konusundaki sert retori?Ÿini de?Ÿi?Ÿtirmedi?Ÿi taktirde, duvara çarpacak gibi görülüyor.
???*???*???*
?“BİZE KİMSE DERS VERMEYE KALKMASIN?”
Dı?Ÿi?Ÿleri Bakanı Davuto?Ÿlu? da, son Bo?Ÿaziçi Konferansı'nda, tam da bu iddialara yanıt verdi.
?–zellikle İsrail konusundaki tutumunu ve İran yakla?Ÿımını anlatırken, Türkiye?’nin çok daha öncelerde yapması gerekenleri ?Ÿimdi yapmaya ba?Ÿladı?Ÿına dikkat çekti.
Kom?Ÿularla dostlu?Ÿun önemini anlattı. İran?’da bir sava?Ÿ durumunun, Türkiye?’yi nasıl zarara? sokaca?Ÿını vurguladı. Yakın ili?Ÿki nedeniyle, kom?Ÿu ülkelerle? ticaretinin bir kaç misli arttı?Ÿını belirtti ve ?“...Türkiye bir yere gitmiyor. Türkiye çıkarlarına uygun adımlar atınca, ?“eksen de?Ÿi?Ÿtiriyorsunuz?” diye ba?Ÿırmaya ba?Ÿlıyorlar. Oysa? kendileri aynı yakla?Ÿımları sergilediklerinde haklı konuma giriyorlar...?” dedi.
Davuto?Ÿlu, Türk dı?Ÿ politikasında görülen de?Ÿi?Ÿiklikleri bir ?“ince ayar?” olarak niteliyor. Hemen her ele?Ÿtiriye de inandırıcılık dozu yüksek bir yanıtı var. Ancak, uluslararası ili?Ÿkilerde ne çifte standart, ne de hak-hukuk gibi unsurlar vardır. ?–nemli olan, bir dengenin iyi tutulması ve sonunda yol kazasına u?Ÿranılmamasıdır.
*???*???*
GS, DEMEK Kİ OYNAYABİLİYORMU?ž!
Gelin de sinirlenmeyin...
?
Demek ki, bu takım iyi oynayabiliyormu?Ÿ...
?
Demek ki, taraftarına gurur verebiliyormu?Ÿ...
?
Hatırlayacaksınız, Cumartesi günkü yazımda korktu?Ÿumu yazmı?Ÿtım. Benim gibi, milyonlarca GS?’li da çok sinirliydi. Kafalar karı?Ÿıktı, zira sezonun daha ba?Ÿındayken teknik direktör de?Ÿi?Ÿmi?Ÿ, takımın sakatları artmı?Ÿ ve arka arkaya felaket sonuçlar alınmı?Ÿtı. Bu durumdaki bir takımın, formdaki bir FB kar?Ÿısında, hem de Kadiköy'de alaca?Ÿı sonuç ço?Ÿumuzu ku?Ÿkulandırıyordu.
?
Bamba?Ÿka bir GS ile kar?Ÿıla?Ÿtık.
?
Benim gibi bir çok ki?Ÿi aynı soruyu soruyor:
?
?“...Karde?Ÿim, demek ki oynayabiliyordunuz da, neden ?Ÿimdiye kadar oynamadınız??”
?
Yoksa takım gerçekten,? Rijkaard? gitsin diye mi arka arkaya ma?Ÿlubiyet aldı?
?
Böyle bir ?Ÿeyi dü?Ÿünmek dahi istemiyorum.
?
Yine de, Ankaragücü kar?Ÿısında 4-2 yenilen GS ile pazar ak?Ÿamki GS arasındaki bu farkı taraftar olarak merak ediyorum.
?
Adnan Polat yönetimi uçurumun kenarından döndü.
?
Hagi iyi bir ba?Ÿlangıç yapmı?Ÿ oldu.
?
?žimdi bundan sonrası önemli. Yarın aynı takım gider de örne?Ÿin Antalya?’ya yenilir veya berabere kalırsa, tekrar aynı karga?Ÿa ve kavga ba?Ÿlayacak.
?
İn?Ÿallah, bu defteri kapatırız ve normal yolumuzda devam ederiz.
Not 1: Bu arada FB?’li dostlara bir tavsiyem var. İnanılmaz bir büyüklük kompleksi içindesiniz. Aman unutmayın sizlerden büyük Allah var. Geçen yıl da herkese tepeden baktınız, burnunuz çok büyüktü. ?žampiyonlu?Ÿu nasıl kaçırdı?Ÿınızı ve nasıl komik bir duruma dü?Ÿtü?Ÿünüzü de unutmayın. Teknik direktörünüz Aykut Kocaman gibi a?Ÿırba?Ÿlı ve mütevazi olun. Bir karde?Ÿ tavsiyesidir.
Not? 2: Bir tavsiyem de GS?’li dostlarıma: Kadıköy?’de berabere kaldık diye sevinmek ayıptır.
