KANDİL’İ TÜMÜYLE

KONTROL ALTINA ALAMAYIZ

Belki bazı gerçekleri kabul etmek zor olabilir, ancak yine de bilmekte yarar var.

Kamuoyunda en çok sorulan sorulardan birini tartışmak istiyorum.

Kandil dağı tümüyle kontrol altına alınamaz mı ?

Bu sorunun altında, Kandil’in Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kontrol altına alınıp PKK’nın tümüyle etkisizleştirilmesi yatıyor.

Bu kadar güçlü bir ordumuz olduğuna göre, neden Kandil’e ulaşamıyoruz ?

Kamuoyu hala PKK’nın sadece Kandil dağlarında bulunduğunu ve oraya ulaşıldığı anda sorunun büyük bölümünün çözüleceğini sanıyor. Devlet böyle bir izlenim yarattı. Şimdi de gerçekleri söyleyemiyor.

Gerçeklerden biri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kandil dağlarını kontrol altına alamayacağıdır.

Bu gerçeği ben iki ayrı Genelkurmay Başkanı’nın ağzından duydum. Dağların konumu, Irak hükümeti izin verse, Kuzey Irak Kürdistan Yönetimi göz yumsa, Amerikalılar da yardımcı olsalar bile bunun gerçekleştirebilmek imkansız.

Bölgenin coğrafyası, bölgedeki siyasi gerçekler, böyle bir denemeyi imkansızlaştırıyor.

Binlerce şehit verme pahasına gidilse dahi başarı şansı son derece düşük bir denemedir.

Diğer bir gerçek de, Pkk’nın sadece Kandil’de değil, Güneydoğu’da, İstanbul’da veya büyük şehirlerde yaşıyor.

PKK ile DTP’yi birbirinden ayırmanın imkansız olduğunu ve bu örgütün bölge halkının büyük bölümünden destek aldığını, silahlı mücadele ile ortadan kaldırılamayacağını görmemiz ve kabul etmemiz gerekiyor.

Bu gerçekleri göremediğimiz taktirde ne önümüzdeki fırsatı değerlendirebilir, ne de bu toplumu barışa yakınlaştırabiliriz.

PKK da nihayet bazı gerçekleri görmeye başladı.

Silahla bir yere varılamayacağının farkında.

Gelin yeni bir başlangıç yapalım ve bu ülkenin toprak bütünlüğünü koruyalım.

Bir süre için parmakları tetiklerden çekelim.

Çok zor bir sürece giriyoruz.

PKK’nın kontrolü dışındaki güçlerin koydukları mayınlara vereceğimiz şehitler kalbimizi yakacak ve hepimizi kızdıracak.

Ancak dayanmamız gerekir.

Zorluklarla, tuzaklarla dolu olan barışa giden yolu geçene kadar sabırlı davranmalıyız.

Silahların susmaması işine gelmeyen yabancı güçler kışkırtacak, savaştan nemalanan iç güçler de ellerinden geleni yapacak.

Direnmeliyiz.

Oyuna gelmemeliyiz.

Bir defalığına ezberlerimizi bozmalıyız.