?“ HADİ, ANKARA KRİTERLERİNİ

HAREKETE GE?‡İRİN...?”

BR?œKSEL.

On Türk gazetecisi, Avrupa Komisyonu davetlisi olarak Brüksel?’deydik. Pazartesi günü, önce Avrupa Parlamentosunda bir brifing aldık, ardından da Komisyona geçip Olli Rehn ile bir saati a?Ÿkın süreyle konu?Ÿtuk. Bunun ilk bölümü yazılmak üzere, geri kalanı ise off the record, idi.

Do?Ÿrusunu söyliyeyim, büyük hayal kırıklı?Ÿı ya?Ÿadım.

Olli Rehn ile defalarca uzun konu?Ÿmalarım olmu?Ÿtur ve her defasında yepyeni ?Ÿeyler ö?Ÿrenmi?Ÿimdir. Kelimelerini seçer, ancak mesajını da verirdi.

Bu defa, ya verecek mesajı yoktu veya biz artık söylenenleri öylesine ezberlemi?Ÿtik ki, duyduklarımızdan hiçbiri ilginç veya yeni gelmedi. Hatta bir ara ?“ Buraya neden geldik?” diye kendi kendimize sormadık dahi de?Ÿil.

Olli Rehn, daha önceki konu?Ÿmalarının yanlı?Ÿ anla?Ÿılmasından artık a?Ÿzı yandı?Ÿı için olacak, kelimelerle cambazlık yaptı.

Benim en ho?Ÿuma giden yakla?Ÿımı, Ba?Ÿbakan?’a yaptı?Ÿı hatırlatmaydı.

Erdo?Ÿan geçen yıllarda, Kopenhag Kriterlerinin adını Ankara Kriterine dönü?Ÿtürüp yoluna devam edebilece?Ÿini söylemi?Ÿti. Rehn, ona atıfta bulundu ve Ba?Ÿbakan?’ın halkı için istedi?Ÿi Ankara Kriterlerini harekete geçirmesini beklediklerini söyledi.

Brüksel?’de pek yeni bir ?Ÿey duyamadım.

Yine ?“Hadi artık harekete geçsenize?”ça?Ÿırıları...

?“Bu yıl çok hızlı ba?Ÿlamı?Ÿtınız, sonra ne oldu??” soruları...

AK Parti?’ nin (AKP) heyecanını kaybedip kaybetmedi?Ÿi yolundaki spekülasyonlar...

?“ BİZİM İ?‡İN Hİ?‡BİR ?žEY

DE?žİ?žMEDİ...?”

Olli Rehn, Fransa ve Almanya ne derse desinler, kendileri açısından hiçbir ?Ÿeyin de?Ÿi?Ÿmedi?Ÿine özellikle dikkat çekti. ?“Bizim hedefimiz, Türkiye?’nin Avrupa Birli?Ÿine Tam ?œyeli?Ÿini gerçekle?Ÿtirebilmektir?” dedi. ?žu kadarını söyleyeyim ki, Fransa veya Almanya?’nın ileri sürdükleri ?“ İmtiyazlı Ortaklık?” tartı?Ÿmaları henüz AB Komisyonuna ula?Ÿmamı?Ÿ. Komisyon bu ça?Ÿırılara önem vermiyor.

Tek beklentileri, Ankara?’nın hareketlenmesi.

- Verilen sözlerin tutulması ve reform sürecinin ba?Ÿlatılması.

- Kıbrıs?’ta çözüm adımlarının hızlandırılması.

- Ruhban okulunun açılması için bir formül bulunması.

- Fikir özgürlükleri ve basına uygulanan kısıtlamaların önüne geçilmesi.

Bu arada, ilgilenenlere bir de haberim var: Avrupa Komisyonu sonbaharda yayınlayaca?Ÿı İlerleme Raporunda, Basın ?–zgürlü?Ÿüne getirilen kısıtlamalar konusunda son derece geni?Ÿ bir bölüm ayıracak.

Olli Rehn?’in son aylardaki Washington temasları ve Vatikan?’da yaptı?Ÿı görü?Ÿmelerde de Türkiye yer almı?Ÿ. Obama yönetiminin, Türkiye?’nin tam üyeli?Ÿine verdi?Ÿi önemi anlattı, ardından da eklemeden yapamadı: ?“Ancak son kararı Obama de?Ÿil, 27 Avrupa ülkesi alacak?” diye Obama?’ya fazla güvenmemek gerekti?Ÿini hatırlatıverdi.

Benim edindi?Ÿim izlenim, Olli Rehn?’in Ankara?’dan bir ı?Ÿık bekledi?Ÿi ve bu ı?Ÿık gelmedikçe de sıkıntısının arttı?Ÿıdır.

?–zetlemek gerekirse, Rehn?’in bize aktaraca?Ÿı bir yenilik yoktu. Ba?Ÿta Hasan Cemal?’in anlattıkları olmak üzere, bize sordu?Ÿu sorular ve aldı?Ÿı farklı yanıtlar daha ilginçti. Brüksel izlenimlerimi önümüzdeki günlerde daha geni?Ÿ ?Ÿekilde aktaraca?Ÿım.

Siz bu satırları okurken, biz Alman Dı?Ÿi?Ÿleri Bakanıyla konu?Ÿuyor olaca?Ÿız. Berlin?’in nabzının nasıl attı?Ÿını da yarınki yazımda anlataca?Ÿım. ??