YÜCEL AŞKIN’A

EZİYET ETMEYİN

Van Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın’a layık görülen muamele inanılır gibi değil. Belki “yasalar böyle emrediyor” diyebilirsiniz. Ancak, bir de kamuoyu vicdanı var. Yücel Aşkın, kamuoyu vicdanında beraat etti,  ancak yine de  son söz yargıçlara ait.

Ben  başka bir noktaya değinmek istiyorum.

Soruşturmayı kendi başlatan...

Sırf soruşturmaya katılmak için yurt dışından dönüp gelen...

Yıllardır Üniversite rektörüğü yapan...

Bir kişi böyle bir muameleye layık mı?

Hem iftira kokuları bacayı sarmış, hem sağlık durumu giderek kötüleşiyor ve bütün bunlara rağmen Yücel Aşkın’ın tutuklu durumu sürdürülüyor. Bu yetmiyormuş gibi, hastane odasının camları demirlerle kapatılıyor. Sakın, kalkıp “biz bunu herkese uyguluyoruz” demeyin. Zira uygulanmadığını biliyorum.

Yücel Aşkın haftaya 14 Aralık Çarşamba günü nihayet yargıç karşısına çıkarılacak. Aylardan beri hırpalandı. Fiziken örselendi... Artık bu yaklaşım bitmeli. Kimsenin inanmamasına rağmen kullandığı “adaletin müşfik kolları(!)”  eğer gerçekten varsa, artık uzanmalı ve Yücel Aşkın’ın düştüğü durum düzeltilmeli.

                                               *                      *                      *

AB YETKİLİLERİ

NEREDESİNİZ?

Benim daha da merakımı çeken nokta, Yücel Aşkın olayında Avrupa Birliği yetkililerinin seslerinin çıkmaması.

Bugüne kadar çıt yok.

Kürt sorunu ile ilgili meltem esse ayaklanırlar.

Askerler iki kelime etse, yapmadıkları açıklama kalmaz.

Şimdi neredeler?

Merak ediyorum, 14 aralık Çarşamba günkü duruşmaya Ankara’dan kaç AB büyükelçisi katılacak?

Avrupa Parlamentosundan kaç kişi ilgilenecek? Kim rapor yazacak?

Türk kamuoyu AB’nin çifte standartlarına alışmıştır, ancak Kopenhag kriterleri konusunda çifte standart olmamalı...