NEVRUZ’DA KİM,

NEYİ YOKLAYACAK?

Birkaç günden beri kutlamalar başladı, ancak asıl önemli olan bugün. Her yıl Nevruz kutlamaları, Kürt milliyetçilerinin gövde gösterisi şeklinde geçer. Bazı yıllar sert çatışmalar çıkar, o zaman devlet de gücünü gösterir; bazen ise uyumlu sonuçlanır.

Bu yıl çok farklı. Zira Kürtler’in içinde hesaplaşmalar var. Devletin de kendi içinde ve uluslararası alanda hesaplaşmaları var. Bu hesaplaşmaların yıl içinde önemli yansımaları olacak. Pozisyonlar yeniden gözden geçirecek. Sadece gözden geçirmekle kalınmayacak, iç ve dış kamuoylarına da mesajlar verilecek. Bakın, karşılıklı hesaplar, beklentiler ve mesajlar neler olacak?

PKK VE DTP

NABIZ YOKLAYACAK

PKK ve DTP, Nevruz’daki gösterilere katılımın büyüklüğü oranında, bölge halkı üzerindeki etkilerini ölçecekler. Ama PKK katılımının büyüklüğü ve coşkusunu, başka ülkelere kendisine verilen destek olarak gösterecek. Bu olayın bir halk hareketi olduğu izlenimini yaratmaya çalışacak. Hatta bunu kendi gücüymüş gibi sunacak.

Amerika, bu katılımın boyutları ve yaşanacak olayları inceleyip bir sonuca varacak.

Irak Kürtleri de, aynı şekilde bir değerlendirme yapacaklar. Bütün bu gözlemler, PKK’ya yönelik politikaları etkileyecek.

Kuzey Irak’taki PKK’lılara yönelik bir operasyon veya baskı yapılıp yapılmayacağı, Ankara’dan genel af istenip istenmemesi, bugün yaşanacak gelişmelerden sonra gözden geçirilecek.

Kürtler’in ve PKK’nın içindeki bölünmeler de, yine bu Nevruz kutlamalarından etkilenecek.

DTP de bölge halkı üstündeki nüfuzunu görecek. En önemlisi genel seçimlerdeki şansını, hiç değilse belirli oranlarda test edebilecek.

Dikkat edecek olursak, Kürtler’in kendi içinde giderek “Öcalan’lı, Öcalan’sız” tartışması yaygınlaşıyor. Öcalan’ın Türk Devletiyle gizli bir anlaşma yaptığı, derin devletin emrine girdiğine dair yazılar çıkıyor, demeçler veriliyor. Nevruz katılımında Öcalan’ın popülerliği de test edilecek. Hareket içindeki muhalifler, katılımın yoğunluğu ve sloganlarına göre, kendi tutumlarını gözden geçirecekler. Hiç değilse, DTP ve PKK Öcalan’ın güçlü olduğu mesajını bu yolla vermek isteyeceklerdir.

Nevruz’da yaşanacak gelişmeler Öcalan ile ilgili olarak hazırlanan bazı kampanyaları da etkileyecek.

DEVLET, GÜCÜNÜ

GÖSTERECEK...

Güvenlik güçleri de, kutlamaların PKK ve DTP’nin gövde gösterisine dönüşmesine mani olmaya kararlı görünüyor. Kutlamaların dışına çıkacak her türlü eyleme müdahale edeceklerinin sinyalini veriyorlar.

Güvenlik kuvvetleri açısından, özellikle Mayıs ayı yaklaşırken, yaşanacaklar son derece önemli. Zira sorun, Nevruz kutlamaları değil. Önemli olan PKK’nın tekrar teröre kalkışabileceği, DTP’nin de tekrar siyasete katılabileceği bir takvimin işliyor olması. İşte bu süreçte de devletin kontrolü elinden kaçırmaması gerekiyor.

Devlet yavaş yavaş DTP ile PKK arasında bir ayırım yapmaya hazırlanıyor. Daha doğrusu, vücut dili ve genel tutumlar bu yönde gelişiyor.

PKK’ya verilmek istenen mesaj, Mayıs ayında tekrar terör eylemlerini başlatması veya sivil itaatsizliği körüklemesi durumunda, karşısında güvenlik kuvvetlerini bulacağı. Nevruz kutlamalarını bu açıdan çok önemli görülüyor.

Aynı şekilde DTP de, giderek büyüyen bir sorun olarak izleniyor. Başka partilerle anlaşma yaparak veya bağımsız adaylarla genel seçime katılacak olan DTP’ye de bir mesaj verilmek isteniyor. TBMM’ne girmeleri durumunda, dokunulmazlık zırhına sığınarak, Kürtçülük propagandası yapamayacakları belirtiliyor. Nitekim Nevruz öncesinde Öcalan’a “sayın” diyenler hakkında hemen işlem yapılması, bazılarının tutuklanması, bu çerçeve içinde görülüyor.

BRÜKSEL DE NEVRUZ’U

MERAK EDİYOR...

Hafta başında Brüksel’deydim.

Bir süredir unuttuğumuz Türkiye-AB ilişkilerinin ne durumda olduğunu öğrenmeye gitmiştim. Son derece ilginç gelişmeler var. Önümüzdeki günlerde yazacağım.

Benim dikkatimi çeken, Avrupa Komisyonu’nda bana sorulan soruların arasında, Nevruz kutlamalarının da bulunmasıydı.

AB, Nevruz’u ilgiyle izliyor. Nedeni de, yaşanacak gelişmelerin DTP’nin seçimlere katılımını nasıl etkileyeceğinin merak konusu olması. Eğer büyük olaylar çıkarsa DTP’nin seçime başka partilerle koalisyon halinde girme şansının azalacağı düşüncesi var. Ayrıca Türkiye’nin bölgenin huzurunu altüst edecek bir siyasi partiyi Meclis’te yaşatmak istemeyeceği varsayımından hareket ediyorlar.  Bunun da gerilimi arttıracağını söylüyorlar.

Doğrusu, pek de yanlış bir varsayım değil. Kutlamaları sokak gösterilerine dönüştürecek ve büyük kavgaların çıkmasına yol açacak olan bir DTP, seçimlere girse ve kazansa dahi bu defa toplum tarafından reddedilecektir.