SCHRODER, ALMANYA?’NIN

KONUMUNU DE?žİ?žTİRDİ?…

?

Alman Ba?Ÿbakanı?’nın ?‡ar?Ÿamba günü Marmara ?œniversitesinde yaptı?Ÿı konu?Ÿma son derece önemliydi. Hem içerik açısından, hem de bir siyasetçi olarak kendi ülkesindeki ko?Ÿullardan dolayı önemliydi.

?

?žu sıralarda, özellikle Fransadaki referandum ve Almanya?’daki yerel seçimler öncesinde, Türkiye lehinde konu?Ÿmak çok zor bir i?Ÿtir. Alman Hristiyan demokratlar, Schroder?’i, Türkiye?’yi Avrupa?’ya ta?Ÿıyan ve bu ?Ÿekilde ülkedeki i?Ÿsizli?Ÿin artmasına yol açan ki?Ÿi diye yerden yere vuruyorlar. Türkiye?’nin AB?’ye katılmasını bir felaket gibi görüyorlar.

?

Schoder buna ra?Ÿmen çıktı ve Türkiye?’ye tam destek verdi.

?

Daha da öteye gitti.

?

Kıbrıs konusunda u?Ÿradı?Ÿımız hayal kırıklı?Ÿımızı payla?Ÿtı.

?

Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili olarak, genel yakla?Ÿımımızı destekledi? (tabii bu arada, kendilerinden örnek verip bir?Ÿeyler yapmamız gerekti?Ÿini söylemeyi de ihmal etmedi) ve Ruhban okulunun açılması konusunda da dolayı bir mesaj yolladı.

?

Ancak bütün bunları da, büyük bir sevecenlik içinde yaptı.

?

Almanya, Ba?Ÿbakanın bu tutumuyla, 1970-90 dönemindeki, Türkiye?’nin Avrupadaki lokomotifi konumuna dönmü?Ÿ oluyor. Bir ara bu denge bozulmu?Ÿ, hatta Fransa bu rolü üstlenir gibi olmu?Ÿtu. Ancak Schroder, 17 Aralık 2004?’e kadarki yakla?Ÿımı ve ?Ÿimdi sürdürdü?Ÿü tutumuyla, Almanya?’yı Türkiye?’nin Avrupa?’daki en önemli müttefiklerinden biri durumuna soktu.

?

E?Ÿer biz buna gereken önemi vermez ve ili?Ÿkileri daha da yo?Ÿunla?Ÿtırmaya çalı?Ÿmaz ve gayet tabii kar?Ÿıdan gelen seslere önem vermezsek, böyle bir müttefi?Ÿi bir süre sonra kaybederiz. Oysa Almanya?’nın bize, bizim de Almanya?’ya ihtiyacımız var.