TUNCAY G?œNEY

NİHAYET ANLATTI

Tuncay Güney?’i Per?Ÿembe ak?Ÿamki 32.G?œN?’de bilmem izleyebildiniz mi? Programa Kanada?’dan katıldı. Konu?Ÿması, duru?Ÿu, yakla?Ÿımıyla kendinden emin, ne yapmak istedi?Ÿini bilen biri.

Bu arada, Ergenekon belgeleri arasında, gazetecilerin büyük bir bölümünün yabancı? devlet istihbarat örgütleri için çalı?Ÿtı?Ÿına dair notlar bulundu?Ÿunu da ö?Ÿrendik. Ben kendimi merak ettim ve ?“Bir Avrupa ülkesi için çalı?Ÿtı?Ÿımı (!)?” ö?Ÿrendim. Ali Kırca, Can Ataklı, Güneri Cıvao?Ÿlu, Can Dündar,? Soner Yalçın, Enis Berbero?Ÿlu, Tuncay ?–zkan, Fikret Bila, Ruhat Mengi, Sedat Ergin, Ru?Ÿen ?‡akır... daha kimler-kimler... Biri CIA, di?Ÿeri MOSSAD, öbürü MİT?’in adamları. Pislik at, iz bıraksın... Yıllardır aynı teraneleri duyarım. Ciddiye de almam.

Tuncay Güney, kendinin bir Ergenekon kazası kurbanı oldu?Ÿunu söylüyor. Gazeteci oldu?Ÿu için ona gelen belgeler ba?Ÿına bela olmu?Ÿ, derin devletin çe?Ÿitli kesimlerinin arasında? kalmı?Ÿ.

Ancak, konu?Ÿmasına, sıraladı?Ÿı mantık yapısına, ortaya koydu?Ÿu senaryolara bakınca, pek ikna olmadım.

Yarattı?Ÿı izlenim Ergenekon?’un bir kurbanı de?Ÿil, Ergenekon denen ve ne oldu?Ÿu henüz tam belirlenemeyen bu garabetin kenarından veya kö?Ÿesinden bula?Ÿmı?Ÿ? bir insan ?Ÿeklinde.

Tuncay Güney?’i dinledikten sonra, Ergenekon dosyasının? biran önce kesinle?Ÿip ortaya çıkması gerekti?Ÿine biraz daha inandım. Zira gizli kaldıkça bu olay sulanıyor ve i?Ÿin ciddiyeti kaçıyor.

Umarız, mahkeme bir iki gün içinde kesin kararını verir de, neyin ne oldu?Ÿu, kimin neyle suçlandı?Ÿı ve iddiaların inandırıcı olup olmadı?Ÿı ortaya çıkar.