ANDIÇLAR ASIL TSK’YI

YIPRATIYOR

Türk kamuoyu yeni bir Andıç skandalını konuşuyor. Doğru olup olmadığını da bilmiyorum. 2006 yılında, Genelkurmay’da hazırlandığı ileri sürülen bu defaki çalışma konusunda Genelkurmay hiçbir açıklama yapmadı. Olsa mutlaka kamuoyunun işin doğrusunu bilmesi gerekir. Ortadaki belirsizlik, TSK’yı yıpratıyor.

Bu defaki belge inanılmayacak kadar uçuk. Bir Türk subayını kaleminden böyle bir çalışmanın çıkabileceğini de inanamıyorum.  İnanmak istemiyorum

Kim hazırlamış olursa olsun, bu belge  hala komplo teorilerinden kurtulamadığımızı gösteriyor.

Bir  kesim insan, kim oldukları anlaşılamayan Sabetaycılarla mücadele peşinde koşuyor. 

Hala düşünen kafalar, yabancı güçlerin maşasıymış gibi görülüyor.

Hala şablonlarla, farklı görüş sahibi olanları sınıflandırıyor ve düşman ilan ediyor.

Hala karanlık teoriler üretiliyor.

Hele gazetelerde çıktığı haliyle bu defaki belge temsil ettiği mantık yapısı dehşet verici. İnanılmaz bir komplo teorisi  çizilmiş ve içlerinde Can Paker gibi, tanıdığımdan dolayı demokratlığına, ülkesinin sağlıklı bir demokrasiye  kavuşmasına olan bağlılığını bildiğim isimler, birer “gizli ajan” konumuna getirilmişler.

Hayır, bu toplum böyle bir yaklaşımı haketmiyor.

Amerikanın lobicisi, Avrupanın ajanı diye, farklı düşünen herkesi lekelemek yakışmıyor. Bundan dolayı TSK’nın bu belge ile herhangi bir ilişkisi varsa, hazırlayanı açığa alması, yoksa prestjini korumak için  durumu aydınlatması  gerekiyor.

Buna “vatanı korumak için Kurmay çalışması” da denilemez. Bu yaklaşım, tam aksine TSK’nın prestijine darbe indirilmesi anlamına gelmektedir.