ARTIK 301’DEN SÖZ

ETMEYİN, AYIP OLUYOR…

Başbakan İsveç’teki konuşması sırasında, AB ile ilişkileri ballandıra ballandıra anlatmış ve herkesin gözünün içine bakarak “301 Türkiye-AB ilişkileri gündeminden düşürülecektir”  demiş.

Türkiye’yi Avrupa’ya karşı savunan tek çalışma gurubu sayılan  Bağımsız Türkiye Komisyonu’nun (1 eski Cumhurbaşkanı, 4 eski dışişleri bakanı ve 3 Avrupa Parlamentosu üyesinden oluşan Ahtisaari Komisyonu) raportörü Albert Rohan ile birgün önceki konuşmamızda söyledikleri aklıma geldi.

2007’nin eylül ayında Ankara’ya gelişlerini anlattı. Türkiye’yi destekleyen yeni bir rapor yazabilmek için temaslar yapmışlar. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Babacan ile konuşmuşlar. Hepsi söz üstüne söz vermiş, “Tamam 301 hazır, haftaya bitiyor bu iş”demişler. “ Bırakın kıpırdamayı, arka arkaya öylesine kötü haberler geldi ki, kötü bir rapor yazmak yerine, sonunda bari rapor yazmayalım kararı verdik ” diyen Rohan, Komisyon üyelerinin hayal kırıklığını anlattı. Sonunda da “Hazır olduğunuzda, reformlarla yeniden ilgilendiğinizde bize telefon edin”deyip işi bırakmışlar.

Bu iktidarın 301 macerası bir alem.

Hatırlarım, Olli Rehn geçen yıl ,İstanbul’daki bir konferansta, Finli nezaketini dahi bırakıp, 301 konusunda söz veren Babacan’a  “bırakın artık bu palavrayı” demişti.

AB’li yetkililer saymışlar,şimdiye kadar üst düzey Türk yetkililer tam 27 defa vallah billah söz vermişler. Artık laçka olmuş. Söylenenlere artık inanmadıkları gibi, “yakında kalkacak” denildiğinde kendileriyle alay edildiği izlenimine kapılıyorlar.

İyisi mi, ne Cumhurbaşkanımız, ne Başbakanımız ne de Dışişleri veya Adalet Bakanımız artık 301’den söz etmesinler.

Sussunlar. Hiç değilse karşılarındakilerle alay ediyorlarmış konumuna düşmezler.