HERŞEYE EL KOYARAK

BU SORUNU ÇÖZEMEYİZ

Yapılan açıklama ortada. Bankakrizinde uğranılan zarar  11.6 milyardolar. Tahsil edilebilen para  miktarıise  500 milyon dolar. Oysa devletindepoları el konmuş yüzlerce şirket, bina, yat, ev, arsa, gazete TV istasyonlarıve bankalarla dolu. Binlerce çalışanın gelecekleri de yine devletin  sorumluluğunda. Ancak devlet ne TV  işletmesini, ne gazete çıkartmasını bilir, nede banka ve şirket yönetmesini...

Sonuçta, devlet el koyduğu bu varlıklarıyavaş yavaş eritiyor. Kimi bilgisizlikten, kimi bürokratik alışkanlıklardandolayı yok oluyor. Değerleri sıfıra düşüyor. Yani devlet, zararınıkarşılayamadığı gibi, el koyduğu varlıkları da yavaş yavaş kaybediyor.

Devletin yaklaşımı, züccaciyecidükkanına girmiş fillere benziyor. Alacaklarına, dolar bazında yüzde 500-1500oranında faiz yürüterek,  para getirecekşirketleri  kurutarak, zarar edenşirketleri yüklenerek borç yükünü daha da arttırarak herşeyi darmadağın ediyor.

Acaba doğru yol bu mu?

Yoksa, ya el koyduğu şirketlerive malları  hemen satarak veyasahiplerini geri ödemeye özendirecek bir yaklaşım benimsemek mi daha doğrusu?

Şu anki yöntemin başarılıolamadığını hepimiz görüyoruz. Öyleyse devletin yeni bir çıkış yolu  araması zorunlu oluyor...