KIBRIS?’TA ARTIK

TAKSİM DI?žI ?‡?–Z?œM OLMAZ

?

Kıbrıs Rumları tam 30 yıldır bütün dünyanın sempatisini topladılar. Hele yıllar geçtikçe ve 1974 askeri müdahelesi öncesinde ya?Ÿananlar (Türklerin silah zoruyla susturulmaları)? unutuldukça? bu sempati daha da arttı.

?

Rumlar dünyayı son derece ba?Ÿarılı ?Ÿekilde ?Ÿöyle bir? hikayeye inandırdılar:

?

?“?… Küçücük bir adanın, savunmasız insanları Türk karde?Ÿleriyle barı?Ÿ ve mutluluk içinde ya?Ÿarken (!) bir sabah aniden kar?Ÿılarında dev gibi Türk ordusunu bulmu?Ÿlardır. Bu ordu savunmasız Kıbrıs?’ı istila etmi?Ÿ, insanlarını göçe zorlamı?Ÿ ve 40 bin askeriyle oraya gelip yerle?Ÿmi?Ÿtir. İnsan hakları çi?Ÿnenmi?Ÿ, kadınların ırzına geçilmi?Ÿ, malları çalınıp çırpılmı?Ÿtır. Yıllar boyunca sevgiyle birlikte ya?Ÿadıkları Türk dostları da bu duruma çok üzülmü?Ÿler, ancak Türk ordusunun adayı ikiye bölmesini engelleyememi?Ÿlerdir. Rumlar, bu ordunun ülkesine dönmesini ve bu güzelim ye?Ÿil ada?’da Türk karde?Ÿleriyle birlikte yine eskisi gibi ya?Ÿamak istemektedirler. Birle?Ÿik bir Kıbrıs, hem Türk hem de Rumların yuvası olmalıdır?…?”

?

Bu hikaye?’nin aslında önemli aldatmalar ve tuzaklarla dolu oldu?Ÿunu dünya halkları göremezdi.

?

1974 askeri müdahelesine kadar ki dönemde (1950-1974) Türk köylerinin Guvas?’ın silahlı EOKA?’cıları tarafından? basıldı?Ÿını, Yunanistan ile birle?Ÿmek (ENOSİS) için sayısız giri?Ÿimler yapıldı?Ÿını ve nihayet 1974?’te, Atina?’daki Albaylar cuntasının Devlet Ba?Ÿkanı Makarios?’u devirip yerine ENOSİS?’ci? Sampson?’u getirmek için açıkça bir darbe? giri?Ÿimi ba?Ÿlattıklarını bilemezlerdi.

?

Dünya, Türk ordusunun Kıbrıs?’a girmesinin tek sorumlusunun Kıbrıs?’lı Rum? EOKA?’cılar ve onların Atina?’daki ENOSİS?’ci çılgın abileri oldu?Ÿunu göremezdi.

?

Rumlar ise,? hikayelerini satmayı bildiler.

?

Uluslarararası kamuoyunu aldattılar.

?

Ancak bu ba?Ÿarılarının altında, Rauf Denkta?Ÿ ve Ankara?’nın beceriksiz politikacıları da yatıyordu. Yani Rumlar, Denkta?Ÿ ve Ankara?’nın hatalı politikaları sayesinde dünya kamuoyunu aldatabildiler.

?

Ne zaman bir çözüm giri?Ÿimi olsa, Rumlar hemen aya?Ÿa kalkar, ?“Birle?Ÿik Kıbrıs istiyoruz. Türk karde?Ÿlerimizle birlikte ya?Ÿamak istiyoruz?” derler, Rauf Denkta?Ÿ ve Ankara tam aksine çözüme kar?Ÿı çıkarlardı.

?

Her gelen topu taca atan, her çözüm giri?Ÿimini söndüren taraf hep Denkta?Ÿ ve Ankara olmu?Ÿtu.

?

Sonuç olarak dünya?’nın gözünde, Rumlar çözüm isteyen, barı?Ÿ yanlısı, Türkler ise çözümsüzlükten yana ve askeri gücüyle? adayı bölmeye çalı?Ÿan gaddar taraf konumuna girdiler.

?

Kimse bu oyunu tam anlamıyla göremedi.

?

Görebilmesine de imkan yoktu. Zira Denkta?Ÿ hep oradaydı ve Ankara?’daki statükocu ekip ile? birlikte her giri?Ÿimi engellemesini bildi.

?

Denkta?Ÿ?’ta bunu kendi ideolojisi, kendi do?Ÿrularına inandı?Ÿı için yaptı. Birgün bu oyunun bozulabilece?Ÿini dü?Ÿünemedi.

?

ANNAN PLANI VE AB

RUM OYUNUNU BOZDU

?

Rumların oyunu üç nedenle bozuldu:

?

-???????? Avrupa Birli?Ÿi?’nin tam üyelik havucu?…

?

-???????? ABD?’nin Annan planını ciddiye? alması?…

?

-???????? Denkta?Ÿ?’ın aradan çekilmek zorunda kalması?…

?

Bu üç ko?Ÿul bir araya gelmese, Rumlar oyunlarını rahatlıkla sürdürebileceklerdi.

?

Ancak çok güvendikleri AB üyeli?Ÿi, Annan? planı ve Rauf Denkta?Ÿ?’ın aradan çekilmek zorunda kalması? her?Ÿeyi altüst etti.

?

Bugün gelinilen nokta Rumların gerçek politikalarını dünyaya gösteriverdi.

?

Hele Cumartesi günkü referandumda bir de HAYIR oyu verirlerse, kendi bindikleri dalı kesmi?Ÿ olacaklar. Kendi kazdıkları kuyuya dü?Ÿecekler.

?

Bundan böyle kimseye ?“Türk karde?Ÿlerimizle birlikte ya?Ÿamak istiyoruz. Birle?Ÿik bir Kıbrıs istiyoruz,?” diyemeyecekler.

?

Cumartesi günü HAYIR oyu vererek, Kıbrıs?’ta bundan böyle sadece TAKSİM formülünün geçerli olaca?Ÿını kendileri de kabul edecekler.

?

Arkasına saklanabilecekleri? Denkta?Ÿ unsuru ortadan kalkıverince, gerçekler apaçık ortaya çıkıverdi.

?

?

Karar Rumlara ait:

?

Ya Annan planıyla yetinecekler ve Türk toplumunu e?Ÿit görecekler veya Ada?’yı ikiye bölecekler.