AZERİLERE KIZMAYALIM,

KKTC OYLAMASINDA HAKLILAR

Bir fırtınadır koptu.

Azeri milletvekillerinin, Avrupa Konseyi Parlamenter  Assamblesinde, Kıbrıs Türk Milletvekillerinin Rumlarla birlikte söz sahibi olabilmeleri için yapılan oylamaya katılmamaları bizi son derece kızdırdı.

İlginçtir, adamlar daha neden katılmadıklarını açıklamadan önce İlhan Aliyev’i yerden yere vurduk. Bazılarımızda, sanki Azeriler bize mahkumlarmış, ne istersek yapmaları gerekirmiş gibi bir anlayış var.

Üstelik, baktım ki Azerilerin gerekçeleri kendileri açısından son derece geçerli.

Eğer KKTC Avrupa Konseyi tarafından resmen tanınmadan, parlamenterleri toplantılara davet edilir ve Azeri milletvekilleri de bu öneriye kabul oyu verirlerse, ilerde Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ için de aynı durum ortaya çıkabilir. KKTC bir örnek olur ve birileri Yukarı Karabağ konusunu aynı şekilde oylamaya açabilir. O  zaman da  Azeriler yanar...

Azeri Milletvekillere kızmak yerine, teşekkür edelim. Toplantıya katılmayarak, Türkiye’ye  sempati gösterdiler. Normalde (kendi açılarından düşünüp, tehlikeyi görüp) görüşmelere girip red oyu kullanmaları gerekirdi.

Uluslararası ilişkilerde, bizdeki mahalle arkadaşlığı veya kan kardeşliği gibi dayanışmalar yoktur.

Her ülke kendi çıkarına göre hareket eder.

Türkiye sanki her konuda Azerileri mi destekler sanıyorsunuz? Ben size nice olaylar sayarım ki, Ankara Bakü’nün beklentileri aksine ters oy kullanmıştır. Bu tutumun Azerileri sevip sevmemekle hiçbir ilişkisi de yoktur. Türkiye’nin kendi hesabına göre çıkarları ne gerektirmişse, o yönde oy kullanmıştır.

Bundan dolayı Azeri kardeşlerimizi hırpalamayalım. Üstelik, bu tutuma kızıp Ermenistan kapısını açmaya kalkmayalım.  Çıkarlarımız  gerektirdiği anda zaten bu kapı açılacaktır.