YÖK DAĞI FARE

DOĞURDU...

Çok tartıştık. Haftalarca televizyonlarda sadece YÖK’ten söz ettik. Hükümetin taslağı çıktı, geri alındı. Tekrar ortaya kondu, ardından Üniversitelerarası Kurul ön plana geldi ve bu kısır döngü sürüp gitti.

YÖK yasası değiştirilecek ve Üniversiteler reform sürecine sokulacaklardı. Beklenen, Üniversitelere Mali-Bilimsel-İdari özerklik verilmesiydi. Kıyametler koptu, demeçler, incelemeler birbirini izledi.

Sonunda ortaya 11 maddelik bir taslak çıktı.

Hükümet kanadı, bu aşamada gerginlik çıkarmadan ancak bu kadarlık bir değişiklik yapılabildiğini, ilerde koşullar imkan verdiği taktirde yeni adımlar atılabilineceğini açıkladı.

Üniversite çevrelerinin bir bölümü ise, YÖK dağının fare doğurduğunu, hayal kırıklığına uğradıklarını, hatta aldatıldıklarını ileri sürdüler.

Taslak iki bölümden oluşuyor.

Bir bölümünde, Meslek Okullarından mezun olanların Üniversitelere devam etmelerini zorlaştıran engeller azaltılıyor. Fırsattan istifade, giderek cazibesini kaybetmeye başlayan İmam Hatip Okullarının yeniden canlandırılması yönünde de önlemler konulmuş.

Aslında bu taslak ile Meslek Okulları kurtarılmıyor. Temel sorun çözümlenmiyor. Hastalık aynı şekilde bırakılıyor. Sadece kısa vadeli ve siyasi vaatleri yerine getirmeye yönelik bir çaba gösterilmenin ötesine gidilmiyor.

Diğer bölümünde ise, YÖK yönetimi küçültülüyor ve hükümetin etkisini arttıracak bir adım atılmakla yetiniliyor.

ÜNİVERSİTELERİMİZİ

YİNE KURTARAMADIK

Sonuca baktığımız zaman, eğitim sistemimizin yine içler acısı durumda kalacağı anlaşılıyor. Kendi kendimizi aldatmayı sürdürüyoruz. Meslek okulları yine perişan, Üniversiteler yine yüksek okul eğitimi vermenin ötesine geçemiyor.

Eğer biz bu eğitim düzeyini temelinde değiştiremezsek, 2000’li yıllarda ayakta dahi kalamayız. Sistem öylesine çağ dışı, öylesine gereksiz bilgi ile dolu ve öylesine düzeysiz ki, Türkiye’yi bölgesinde dahi taşıyamaz. Bilgisayar’ı ancak reklamlarda gören kuşaklar yetiştirerek hiçbir yere varamayız.

Bu tehlikeleri görüp önlem almak yerine biz hala İmam Hatipleri tartışıyor, siyasi yatırımlarla yetiniyoruz. Hükümetin taslağında ülke eğitimini ileri götürecek hiçbir şey yok.

Yazık olmuştur.

Zamanımıza yazık olmuş, çabalarımıza yazık olmuş, en önemlisi ülkeye yazık olmuştur.