PKK, ELİNİ DEHAP’ tan

ÇEKMEDİKÇE...

Kendimizi Kıbrıs ve Avrupa Birliğine (AB) kaptırdık, gözümüz başka birşey görmüyor. Oysa hepimizi çok yakından etkileyebilecek gelişmeler yaşanıyor.

Kürt çevrelerden yayılan haberler, yorumlar ve Kürt sitelerinde yazılanlar, PKK’nın son derece önemli bir bölünme sürecine girdiğini gösteriyor. Aslında neyin ne olduğunu kimse  net olarak bilemiyor. PKK  çevreleri son derece muğlak konuşuyorlar.

Yanılma payını dikkate alarak, anlayabildiğim kadarıyla son durum şöyle:

İMRALI  (yani Öcalan kardeşler ve onları destekleyenler), Türkiye’nin şemsiyesi altında demokratik hakları elde etme ve siyasi yolla çözüm aranmasını istiyor. Silahlı mücadelenin kapandığına inanıyor. Avrupa Birliğinden tarih alınma aşamasına gelindiği bir süreçte sertliğe gidilmemesini öneriyor.

KANDİL dağı (dağdaki militanların bir bölümü ve Avrupa örgütünün büyük bir bölümü) mücadelenin gerekiyorsa silahlı güçle sürdürülmesini, bu amaçla Barzani ile işbirliğine gidilmesini ve bağımsız büyük Kürdistan hedefine göre politika yapılmasını istiyor.

Bu güç mücadelesinin nereye kadar gideceği ve kimin kazanacağı şu aşamada henüz belli değil. Belli olan, bu mücadelenin önümüzdeki aylarda çok daha yaygınlaşacağıdır.

Bazı çevreler “ Aman ne iyi. Bunlar bölünürse bizim işimize yarar “ diyorlar. Ben hiç öyle düşünmüyorum. Bu iki grubun birbirleriyle çatışmaya girmeleri demek, silahların tekrar sahneye çıkması demektir. Kimin daha güçlü olduğunu göstermeye kalktıkları zaman, işleyecekleri cinayetlerde hayatını kaybedecek olanları kimse düşünmüyor.

PKK içindeki bu bölünme hemen DEHAP’a da sıçradı.

Bunun en belirgin işareti de Diyarbakır Belediye seçimlerinde kendini gösterdi. Eski Belediye Başkanı Feridun Çelik’in yeniden aday gösterilmemesi, buna rağmen Çelik’in bağımsız adaylığını koyması, kıyametleri kopardı. Bozlak ve Türk gibi iki tanınmış isim tarafından desteklenen Çelik’in İmralı’nın adayı olduğu ileri sürülüyor. DEHAP yönetiminin ise, partiye yeni isimler getirilmesi ve tabanı genişletmek adına hareket ettiği belirtiliyor.

DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, PKK içindeki bölünmenin kendilerini değil, ancak seçmenlerini ister istemez etkilediğini  ve Çelik olayının aslında “aday gösterilmemesine kızgınlık “olduğunu söylüyor.

Anlayacağınız, durum son derece karışık. Yerel seçimlerin sonucu da Kürt sorununda önemli gelişmeleri de beraberinde getirecek.

Ancak bilinmesinde de çok yarar  olan en önemli bir unsur da, PKK’nın elini Kürt kökenli vatandaşlarımızın tercih ettikleri siyasi partilerden çekmediği sürece, Kürt sorunuyla ilgili olarak demokratik çözümün çok zorlaşacağıdır.