HANGİ MİLLİYETÇİLİKTEN

SÖZ EDİYORUZ…

Milliyetçilik, en kolay abartılabilen ve bir zırh gibi kullanılarak, arkasına saklanılabilinen, etrafı kasıp kavuracak kavramların başında gelir.

“Sen ne demek istiyorsun? Bizim gibi milliyetçilere karşı mı geliyorsun?” diye kime çıkışırsanız çıkışın, göreceksiniz karşınızdaki hemen bir sarsılacaktır.

Ne olur, ne olmaz diyerek, hemen savunmaya geçecek ve “ben de milliyetçiyim” diyerek örnekler vermeye çalışacaktır.

Ancak kimse, hangi milliyetçilikten söz ettiğini bilmez. Hatta bilmek de istemez.

Milliyetçilik adına her şeyi söyleyebilirsiniz.

Milliyetçilik adına herkesi, her şekilde suçlayabilirsiniz.

Astığınızı asar, kestiğinizi kesebilirsiniz.

Etrafa korku, hatta dehşet saçabilirsiniz.

Benim anladığım ve benimsediğim milliyetçilik vatanını sevmektir. Vatanı sevmek ile vatan kurtarmak adına en akılsız lafları etmek, insanları birbirlerine karşı kışkırtmak arasında büyük fark vardır. Ancak ne yazık ki, iki kavramı birbirinden ayıran çizgi çok incedir. Nüanslar ise kimsenin hoşuna gitmez. Kolay kolay anlaşılamadığından dolayı, işin kolayına kaçılır.

İşte Evren’in, kendi deyimiyle “katı milliyetçilik” diye adlandırdığı, o etrafı kasıp kavurmak için kullanılanıdır.