T?œRKİYE AVRUPA?YA,

BİR KA?‡ NUMARA B?œY?œK GELDİ?

?

Avrupa Birli?Ÿi Türkiye?den rahatsız oldu. Büyüklü?Ÿü ve içeri girdi?Ÿi zaman dengeleri alt üst etme olasılı?Ÿından korktu ve müzakerelerin yava?Ÿlatılması konusunda, üyeler arasında bir uzla?Ÿı do?Ÿdu.

???????????

Kimi, tamamen kendi iç politikalarındaki çalkantılardan, kimi tamamen farklı nedenlerle, tam üyelik müzakereleri daha do?Ÿru dürüst ba?Ÿlatılamadan, ?nefes alma? ihtiyacı duydular. Bunu gerçekle?Ÿtirebilmek için de bir bahane gerekiyordu ve uluslararası kamuoylarına en kolay anlatılabilinecek veya haklılık payının yüksek oldu?Ÿuna inandırılabilinecek konu Kıbrıs idi. Kıbrıs?ı bahane olarak seçtiler. Papadopulos ?Ÿanslıymı?Ÿ, hiçbir ?Ÿey yapmadan, hiç hakketmedi?Ÿi ?Ÿekilde kazançlı çıktı. İlerde, bugün onu omuzlarında ta?Ÿıyanlar, ba?Ÿka gerekçelerle cenazesini de ta?Ÿıyacaklar, ancak biraz zaman geçmesi gerekecek.

?

Bugün ya?Ÿanan durumu ?Ÿöyle özetleyebilirim:

???????????

Türkiye Avrupa?ya, bir kaç numara büyük geldi.

???????????

Hani, bir elbise veya ayakkabı denersiniz, üstünüze geçirdi?Ÿiniz anda hissedersiniz. ?‡ok büyüktür. İ?Ÿte aynen böyle bir durumla kar?Ÿı kar?Ÿıyayız.

???????????

Ya?Ÿananların Türk dostlu?Ÿu veya Türk dü?Ÿmanlı?Ÿı ile hiçbir ilgisi yok. Avrupalı siyasiler, bizim politikacılarımızdan farksızlar. Günü gününe ya?Ÿıyorlar. Uzun vadeli dü?Ÿünmüyorlar. Vizyonları yok. 10-15 yıl sonrasındaki kazançlar onları ilgilendirmiyor. Onlar da, bizimkiler gibi bu yılki veya iki yıl sonraki seçimleri dü?Ÿünüyorlar. Nasıl Kıbrıs umurlarında de?Ÿilse, uzun vadeli çıkarlarını da hesaplamıyorlar. Yarın i?Ÿlerine geldi?Ÿinde göreceksiniz, Papadopulos?u bırakıp, Türkiye?yi omuzlarında ta?Ÿıyacaklardır.

???????????

?žu ya?Ÿadıklarımız, tipik Uluslararası bir dengeler ve pazarlıklar oynudur. Ki?Ÿiselle?Ÿtirmeyelim ve dost-dü?Ÿman komplekslerine girmeyelim.

???????????

?žimdi gelelim bugünkü duruma?????

?

İKİ AYRI CEPHE OLU?žTU

VE KILI?‡LAR ?‡EKİLDİ?

İki cephe olu?Ÿtu:

???????????

HAYIR CEPHESİ: Fransa, Almanya, Avusturya, Hollanda, Danimarka, Kıbrıs ve Yunanistan?ın ba?Ÿı çekti?Ÿi bu grup 11-12 Aralık Dı?Ÿi?Ÿleri Bakanları toplantısında, Avrupa Komisyonu?nun tavsiye kararının a?Ÿırla?Ÿtırılmasını istiyor:

?

1. Askıya alınan bölüm sayısını 8?den 10?a çıkarılması.
2. 18 ay süre tanınması ve bu süre sonunda Türkiye limanları açmamı?Ÿsa, askıya alınan bölüm sayısının daha da arttırılması.
3. Kıbrıs?ta çözüm için BM?nin harekete geçirilmesi tavsiyesinden vaz geçilmesi.

?

Bu de?Ÿi?Ÿikliklere bakınca, AB Komisyonu tavsiyelerinin sanıldı?Ÿı kadar kötü ve kısıtlayıcı olmadı?Ÿı anla?Ÿılıyor. Bundan dolayı da, ne yapıp edip Avrupa Komisyonu önerilerinin de?Ÿi?Ÿmemesi, bırakın hafifletilmesini, daha da a?Ÿırla?Ÿtırılmadan kurtarılması, Türkiye?nin çıkarlarına daha uygun dü?Ÿüyor. Hükümet hafifletme istiyor. Gayet tabii isteyecek. Ancak bizler bilelim ki, ehven-i-?Ÿer, Komisyon?un tavsiyeleridir.

?

EVET CEPHESİ: İngiltere, İspanya ve İtalya?nın ba?Ÿını çekti?Ÿi bir ba?Ÿka grup ise, Türkiye?ye kesilen cezanın hafifletilmesi için mücadele ediyor. AB toplantılarında bir kararın alınabilmesi uzla?Ÿıya ba?Ÿlı. Birinin HAYIR demesi, kararı bloke edebiliyor. EVET?çilerin en büyük avantajları da bu. Kararı bloke edebilecekler, ancak karar alınamaması Türkiye açısından avantaj yaratmıyor. Zira böyle bir olasılıkta, Kıbrıs her?Ÿeyi bloke edece?Ÿinden dolayı, müzakereler fiilen donacak.

?–zetle, HAYIR?cılar Türkiye ile müzakereleri mümkün oldu?Ÿu kadar derine gömmeye çalı?Ÿıyorlar. Hiç de?Ÿilse birkaç yıl boyunca, Türkiye konusunun tekrar gündemlerine gelmemesini sa?Ÿlamak istiyorlar. EVET?çiler ise, tam aksine Türkiye?yi mümkün oldu?Ÿu kadar topra?Ÿa yakın tutmak istiyorlar ki, konjonktür de?Ÿi?Ÿir de?Ÿi?Ÿmez hızla hareketlenilebilsin.

?