Baykal kararını açıklamadan önce, yazmak istedi?Ÿim, hatta kaleme aldı?Ÿım yazı ?“CHP?’liler bugün Deniz Baykal?’ın arkasında durmalılardır?” ?Ÿeklinde idi. Baykal?’ın istifasını bekleyenlerin sayısı do?Ÿrusunu söylemek gerekirse çok azdı.? Genel beklenti sonuna kadar direnece?Ÿi yönündeydi. Ancak geli?Ÿmeler bu yakla?Ÿımın ötesine geçti.?
Baykal kasetlerin içeri?Ÿini reddetmedi. Bunun iktidarın bilgisi dahilinde geli?Ÿtirilmi?Ÿ bir komplo oldu?Ÿunu söylemekle yetindi.?
Bu çerçevede kamuoyunu iyi okudu ve kendine yakı?Ÿanı yaptı. Gerçekçi davrandı. E?Ÿer istifa etmeyip direnseydi, büyük tepki toplayacaktı.
Ancak gelinen bu noktanın CHP?’ye büyük zarar verece?Ÿini de söylemeliyim.? Kim ne derse desin,? be?Ÿenen be?Ÿensin, be?Ÿenmeyen ele?Ÿtirsin, Deniz Baykal bu partiyi tek ba?Ÿına götürüyordu. ?žu anda da onun yerini tutacak cerbezede bir ba?Ÿka lider adayı göremiyorum.
CHP?’de mutlaka amansız bir mücadele ya?Ÿanacak ve sonunda biri kazanacak. Ancak iki ay sonraki referandum?ile on ay sonraki bir genel seçime kadar geçecek sürede, bu partiyi yeniden örgütleyecek,? müthi?Ÿ bir rüzgar estirecek ve yarı?Ÿtan dü?Ÿmesini önleyecek bir ba?Ÿka aday görebiliyor musunuz?
Ben göremiyorum...
CHP ile birlikte ne yazık ki, muhalefet de kayba u?Ÿrayacak ve ko?Ÿullar? AKP?’ye yarayacak.
Herneyse, olan oldu. ?žimdi CHP yangından neleri kurtarabilece?Ÿine bakmalı...

Sarıgül iddialarına da katılmıyorum...
Arkada?Ÿlar, Allah rızası için, yapmayın etmeyin.
Bu kadar komik iddialara neden bu kadar çabuk inanıyorsunuz veya inanırmı?Ÿ gibi yapıyorsunuz.
E?Ÿer bunu, sırf laf dola?Ÿtırmak, dedikodu çarklarını döndürmek, biraz da reyting veya tiraj?bulmak için yapıyorsanız, yazıktır, ayıptır, vicdansızlıktır.
Gerçekten Sarıgül?’ün böylesine saf oldu?Ÿuna mı inanıyorsunuz?
Olacak i?Ÿ mi?
Sarıgül, akıllı bir insandır. Kalkıp, parayla Baykal?’ı dizinden vurdurtmak için komploya katılmayacak, böyle bir ?Ÿeyi aklından geçirmeyecek kadar mantıklı bir insandır.
E?Ÿer, Baykal?’ın teyp tuza?Ÿına veya Sarıgül ihbarına inanır gibi yaparsak, yarın ses getirmek için inanılmaz komplolardan kurtulamayız.
Biraz insaf lütfen.

İnanamazsınız, ancak Türkiye, dı?Ÿarıda alkı?Ÿlanıyor...
Haftasonu Paris?’te, kurucu babalarından biri sayılan Schumann?’ın ünlü deklarasyonunu yaptı?Ÿı Avrupa?Günü nedeniyle düzenlenen bir Kollok?’ta konu?Ÿucuydum. Fransız Dı?Ÿi?Ÿleri Bakanı Kouchner?ve Avrupa?’dan sorumlu Bakanı Pierre Lellouche tarafından düzenlenen Kollok?’ta, Avrupa?’nın bugünkü durumu ele alındı. En önemli Avrupalı uzmanlar davetlilerdi.
Lellouche?’a neden beni davet ettiklerini sordum.
Avrupa?’yı en yakından izleyen, kitabı olan ve Avrupa çevrelerinde çok tanınan bir insanımdır. Ayrıca, Lellouche ile de uzun yıllardır tanı?Ÿıklı?Ÿım vardır. Ancak yine de, sadece Avrupa?’nın tartı?Ÿıldı?Ÿı bir seminere Türkiye adına davet edilmi?Ÿ olmam için ekstra bir gerekçe gerekirdi.
-?Mehmet Ali, Türkiye bizim için bölgenin yükselen yıldızıdır ve aday ülkemizdir. Sizin AB?’ ye bakı?Ÿınız bizim gelece?Ÿimiz için çok önemlidir, dedi.
?–nce bu sözleri Pierre?’in kibarlı?Ÿına verdim. Ancak ardından 300 ki?Ÿilik Kollok?’daki konu?Ÿmaları duydukça, ?Ÿa?Ÿkınlı?Ÿım arttı. Bir ara kendi kendime ?“Bu adamlar bizim Türkiye?’den mi, yoksa ba?Ÿka bir ülkeden mi söz ediyorlar?”dedim.
Paris?’e o sabah gelmi?Ÿtim ve hala haftalardır ya?Ÿadı?Ÿımız o kaos dolu günlerin etkisi altındaydım. Yava?Ÿ yava?Ÿ havam de?Ÿi?Ÿmeye ba?Ÿladı. Hatta, bizim Türkiye gözümde farklı görünür oldu. Duyduklarımın hepsi do?Ÿruydu. Bizler birbirimizle kavga etmekten, ülkemizin gerçekte nereye geldi?Ÿini kaybediyorduk.
Yabancılar Türkiye?’yi bizden daha gerçekçi görüyorlardı.
Avrupa, bugün Türkiye?’yi fakirli?Ÿinden dolayı de?Ÿil, aksine son derece dinamik ve etkili politik-siyasi politikalarından dolayı mesafeli tutmak istiyor.
Ekonomisiyle, dı?Ÿ politikasıyla Türkiye Yükselen Güç?’ler arasında sayılıyor.
Bu Kollok hakkında ilerde daha ayrıntılı bilgi verece?Ÿim, ancak emin olun geri dönerken moralim düzelmi?Ÿ, kendime güvenim artmı?Ÿtı.
Ancak biliyorum, birkaç gün içinde eski karamsarlı?Ÿıma geri dönece?Ÿimden de eminim. Ne yapalım, bizim kaderimiz de bu...