?“B?–L?œNM?œ?ž T?œRKİYE...?”

Amerika?’da? yayınlanan Journal of Democracy?’nin bu ayki sayısında Zeyno Baran?’ın (Hudson Enstitüsü, Avrupa-Asya politikaları merkezi direktörü) son derece ilginç bir makalesi yayınlandı.

Baran?’ın benim en çok dikkatimi çeken saptaması ?Ÿu:

?“... Demokrasilerin? derinle?Ÿmesi, genelde demokratik sistemlerin sa?Ÿlamla?Ÿmalarına yol açar. Ancak bu durum Türkiye için geçerli de?Ÿildir. Aksine, demokrasi derinle?Ÿtikçe, Türk toplumundaki derin bölünmeler daha fazla ortaya çıkıyor. Bu da, demokrasinin daha kırılganla?Ÿmasına yol açıyor. 22 Temmuz 2007 parlamento seçimleri, giderek kutupla?Ÿan bir toplum çerçevesinde de?Ÿerlendirilmeli...?”

Son derece do?Ÿru bir saptama.

Demokratik adımlar atalım, AB?’nin Kopenhag kriterleriyle uyum sa?Ÿlayalım,? diyoruz. Kar?Ÿımıza ?“demokrasi adına ülkeyi dincilere teslim edemeyiz?” diyen bir kesim çıkıyor.?

Demokrasiyi asıl koruması ve kollanması gerekenler, tutucu ve demokrasiden kaçanlar? kesimine dahil oluyor: İslamcı-Dinci diye suçladıklarımız Demokrasiden yana pozisyon alıyorlar.

Demokrasi derinle?Ÿtikçe kutupla?Ÿma giderek artıyor. Arttıkça da demokratik sistemdeki çatırtılar ço?Ÿalıyor.

Zeyno Baran, birkaç cümlede bugünkü durumumuzu gayet iyi ?Ÿekilde ortaya koymu?Ÿ.

İHRACAT?‡ILARI VE

?? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? M?œTAHİTLERİ KOLLAYALIM

Bizler öylesine iç sorunlara bo?Ÿulmu?Ÿ durumdayız ki, dı?Ÿımızdaki dünyada neler olup bitti?Ÿini hiçbir zaman do?Ÿru dürüst algılayamıyoruz.

Bugün sizlere, İhracatçılar ve Mütahitlerimizden söz etmek istiyorum.

Biliyoruz, ancak olayın boyutlarını tam anlamıyla de?Ÿerlendiremiyoruz.

TAV?’ın yaptıklarından söz etmi?Ÿtim. Onlarla gurur duymamız gerekti?Ÿini yazmı?Ÿtım. Ancak TAV gibi, daha o kadar çok örnek var ki, inanamazsınız. ?œstelik bu insanlar devlet ihalesi ile beslenmiyorlar. Tanıdıkları veya siyasi ba?Ÿlantılarıyla i?Ÿ kapatmıyorlar. Tam aksine, Uluslararası rekabete çıkıp , arslanın a?Ÿzındaki lokmayı alıyorlar.

Gerçekle?Ÿtirdikleri i?Ÿler son derece etkili. Belki içlerinde bazıları gerekti?Ÿi gibi sonuç veremiyorlar, ancak büyük bölümü alkı?Ÿlanıyor.

Bu insanları bizler do?Ÿru dürüst tanımıyoruz. Verilmesi gereken de?Ÿeri de vermiyoruz.

Bunun yanısıra, onlar da kendilerini tanıtmıyorlar.

TİM?’in patronu O?Ÿuz Satıcı çırpınıyor ancak, bence İhracatçıların gücünü o tanıtmalı, mütahitleri de kendi Birlikleri tanıtmalı. Zira bu iki gurup nefis i?Ÿler yapıyorlar.

BUNUN ADINA ?“EZİYET

? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? TURU?” KONULMALI...

?žimdiye kadar birçok resmi geziye katıldım.

Cumhurba?Ÿkanları, Ba?Ÿbakanlar veya dı?Ÿi?Ÿleri bakanlarının ziyaretlerine tanıklık ettim ve emin olun her gezinin sonunda, bu insanlara acıdım.

Nasıl çılgınca bir program yapılıyor, tahmin edemezsiniz. Adamlar öylesine sıkı?Ÿık ve yo?Ÿun bir program içine soku?Ÿturuyorlar ki, insanlık dı?Ÿı bir muamele yapılıyor.

Gül?’ün Kahire gezisi de aynıydı.

Sabahın köründe kalkıyor, gecenin 22.00?’sine kadar uzayan ve be?Ÿ dakika bo?Ÿlu?Ÿu dahi olmayan bir program.

Nedendir, anlayamıyorum.

Cumhurba?Ÿkanı veya Ba?Ÿbakanlara özel bir i?Ÿkence mi uygulanmak isteniyor, yoksa ?“bakın bizim liderimiz ne kadar çalı?Ÿkan ?“mesajı mı verilmeye çalı?Ÿılıyor.

Ne olursa olsun ben Gül?’e acıdım.

Allahtan bizim onu her dakika izlemek zorunlu?Ÿumuz olmadı?Ÿından dolayı, i?Ÿimiz daha kolaydı. Garibimin ne günahı vardı ki ?

KO?žARAK K?œT?œPHANE

DOLA?žILIR MI ?

İskenderiye?’de dünyanın eskilik açısından en eski, kitap sayısı bakımından da ikinci büyük Kütüphanesi var.Milattan önce 3 üncü yüzyılda ba?Ÿlanmı?Ÿ ve bugün Uluslararası camia tarafından yeniden yaptırılmı?Ÿ.

Müthi?Ÿ bir yapıt.

11 katlı ana kütüphane binasında, 70 bin metrekarelik okuma alanının yanısıra, üç müze, dört sanat galerisi, ünlü Antik eserler müzesi, körler ve gençler için özel kütüphaneler ve bir de el yazmaları restorasyonu laboratuarı bulunuyor.

İnternet aracılı?Ÿıyla, dünyanın neresinde yeni bir kitap yayınlansa, anında İskenderiye?’ye geliyor. 8 milyon kitap var. Yılda 1 milyon ki?Ÿi ziyaret ediyor. 250 bin sürekli mü?Ÿterisi bulunuyor. Kütüphanede telif hakkı sorunu olmayan herhangi bir kitabı, 20 dakikada özel bir makinada bastırıp alabiliyorsunuz.

Cumhurba?Ÿkanı heyetiyle birlikte, programımız gecikince bir rekor kırdık. Normal bir ilgiyle ancak 3 saatte dola?Ÿılabilen bu harikayı 45 dakikada, adeta ko?Ÿarak gezdik (!)

?

Do?Ÿrusu, di?Ÿerleri için konu?Ÿamam ancak, ben hiçbir ?Ÿey anlamadım. Ke?Ÿke programın bir ucu kesilseydi de, kütüphanenin hakkını verebilseydik.

?‡ok üzüldüm. Bir daha İskenderiye?’ye ne zaman gelip bu fırsatı elde edece?Ÿiz ki...

G?œLL?œK?’TEKİ BALIK

?‡İFTLİKLERİ REZALETİ...

Yolu dü?Ÿüneleriniz var mı, bilemem. Ancak ben özellikle yaz aylarında Güllük körfezine çok sık giderim. Bir zamanlar Güllük körfezi bölgenin incisiydi. Ancak son yıllarda, kelimenin tam anlamıyla balık çiftli?Ÿi istilasına u?Ÿradı.

Tek kelimeyle rezalet.

Bugün gidin göreceksiniz, koy kalmadı.?

O canım deniz pislik içinde ve kokuyor. Ne tekneler, ne de karadan gelenler denize girebiliyorlar. Geçenlerde binlerce balı?Ÿın ölümüyle tekrar gündeme gelen bu balık çiftlikleri, i?Ÿlerini kolaya kaçarak ve daha ucuza çıkması için öylesine kıyılara yı?Ÿmı?Ÿ durumdalar ki, inanılacak gibi de?Ÿil.

Bürokrasi deseniz, bölünüp parçalanmı?Ÿ. Herkesin parma?Ÿı var. Her kafadan ses çıkıyor ve sonunda da bir karar alınamadı?Ÿından dolayı, balık çiftlikleri rezaleti sürüp gidiyor.

Lütfen ?Ÿimdi çıkıp bana ?“Ekonomiye kazandırdıkları milyonlarca dolardan söz?”etmeyin. Aynı para, daha açık denizlere yerle?Ÿtirilecek olan çiftliklerle kazanılabilir.

İnsafsızca kıyılarımız mahvoluyor.

Kimse sorumlu... Tarım Bakanı mı, çevre bakanı mı ?

Birileri, Pepe?’ nin yaptı?Ÿı gibi sahip çıksa da, ?Ÿu rezaleti artık durdurabilse...

UNUTULAN BEDEL...

?

Kıbrıs Türkleri'nin tarihini anlatan Devlet Eski Bakanı Orhan S.Kilercio?Ÿlu'nun "Unutulan Bedel" adlı kitabı, Fark Yayınları?’ndan ( 0312 435 39 40) çıktı. Kilercio?Ÿlu, kitabının ana çıkı?Ÿ dü?Ÿüncesi "Kıbrıs Türk'ü, kendisini yok etmeye yönelik her türlü faaliyetlere, baskılara kar?Ÿı koymasını bilmi?Ÿ ve kendisine yapılan saldırılara canı pahasına bile olsa direnmi?Ÿtir"?

Kilercio?Ÿlu, kitabında Kıbrıs'taki Rumların etnik yapısına da de?Ÿiniyor. ?‡ok sayıda belge incelenerek hazırlanmı?Ÿ bu kitap, özellikle Kıbrıs konusu ile yakından ilgilenenler için yeni bir kaynak niteli?Ÿinde.