ERDOĞAN’I, KÖŞKE

ÇIKMAYA ZORLUYORUZ !

Son aylarda, özellikle laiklik konusundaki tartışmalar büyük oranda arttı. Laik rejimin tehlike altında olduğu, irticanın giderek arttığı ve AK Parti’nin de bu gidişi körüklediği, hiç değilse önleyebilmek için hiçbir adım atmadığı işleniyor.

Bu kampanya öylesine bir noktaya geldi ki, dışarıda bile rejimin sallantıda olduğu izlenimi doğmaya başladı. Cumhurbaşkanı Sezer, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları, CHP başta olmak üzere muhalefet partileri, bazı üniversite hocaları, YÖK vs, kıyameti koparıyorlar. Kamuoyunun kafasında önemli soru işaretlerinin çıkmasına dahi yol açıyorlar. Verilmek istenen mesaj, AK Parti’nin bu ülkenin geleceği açısından sağlıklı olmadığı, desteklenmemesi gerektiği.

Laiklik-irtica  kavgası ve bunun getirdiği baskının kısa vadeli hedefinin ise, Başbakan Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmasını önlemek olduğu açıkça konuşuluyor. Laik kesimin bir bölümü, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na çıkmasını rejimin geleceği açısından, sembolik dahi olsa,  bir tehlike olarak görüyor. Erdoğan’ı durdurmak için de büyük bir mücadele sergileniyor.

Ancak bu baskılar giderek ters tepmeye ve beklenen değil, beklenmeyen bir sonuç getireceğe benziyor.

Erdoğan’ın ilk başlarda, Çankaya’ya aday olup olmamakta tereddütleri bulunduğu biliniyor. Oysa şimdi, özellikle ortaya çıkan bu itirazlar karşısında, adeta “inadına” Çankaya’ya çıkmaya hazırlandığı söylentileri giderek artıyor.

Erdoğan’ı biraz tanıyanlar dahi, “Başbakan vazgeçerse, dışardan görünüşü muhalefet ve askerlerin çizdikleri kırmızı çizgileri aşamadığından tutum değiştirdiği sonucu çıkacaktır. Erdoğan da bunu kendine yediremez. Kamuoyu önündeki bu baskılar Erdoğan’ı Köşk’e itiyor” diyorlar.

Bunda bir mantık var.

Erdoğan  kendi yerine, eşi türbansız başka birini yerleştirse ve Çankaya tepesine AKP bayrağı dikse dahi, yine yenilmiş görülecek. Askeri ve muhalefeti aşamamış olacak, laik kesime boyun eğdiği konuşulacak. Başbakan’ın son haftalarda Cumhurbaşkanlığı’na daha sıcak baktığı hakkındaki izlenimlerin bundan kaynaklandığına işaret ediliyor.

TÜRK HALKI MAĞDURA

ARKA ÇIKAR…

Hepimizin dikkat etmesi gereken diğer bir unsur da, AK Parti ve Tayip Erdoğan’ın önünü kesmek için açıldığı izlenimini veren bu kampanyanın, ilerde AK Parti’yi ve Başbakan’ı büyütebileceğidir.

Türk kamuoyunun tutumunu inceleyenler çok yakından bilirler. Kim ona “şunu seçme, bunu seç” derse, tam tersini yapar. Hatırlayın, Cumhurbaşkanı Evren, 1983 seçimlerinde emekli asker Turgut Sunalp’e oy verilmesini, Özal’ın ANAP’ının seçilmemesini istemişti. Sonuç tam tersi çıktı. Asker Demirel ile Ecevit’i cezalandırdı ve politika dışına attı, ancak bir süre sonra yapılan referandumda toplum onları geri getirdi. Bu tip örnekleri istediğiniz kadar uzatabiliriz.

Eğer Çankaya seçimleri ve ardından gelecek genel seçimlerde bu baskılar boyutları arttırılarak sürdürülürse, aynı sürprizlerle karşılaşmamız olasıdır. Bu nedenle genel yaklaşımımızı yeniden değerlendirmekte yarar var. Bunca uyarı ve tepkiden sonra AK Parti önümüzdeki seçimlerde oylarını arttırarak çıkarsa ne olacak?

Bu sorunun yanıtı verebilmek hiç kolay değil.