HÜKÜMET VAATTE

BULUNMAK İSTEMİYOR

Sizlere, Türkiye’nin AB denizinde karşı karşıya bulunduğu iç ve dış zorlukları anlattım.

Peki, bunlara karşı hükümetin tutumu ne? Nasıl bir yaklaşım içindeler?

AK Parti, AB hedefinden uzaklaşmış değil. Ancak bir süredir AB konusunu ikinci plana çekti. Öncelikler arasından çıkardı. Bu da, hem içerde hem de dışarda, Türkiye’nin yavaşladığı şeklinde algılandı.

Ortada diğer bir başka tutum daha var ki, asıl sorun oradan kaynaklanıyor. O da, Taramalarda çıkan eksikliklerin nasıl kapatılacağı konusunda bir tutum alınamaması.

Şöyle anlatayım... Belirli konudaki (örneğin çevre) tarama sırasında, Türkiye  ile AB arasındaki fark ortaya çıkar. Yani, Türkiye’nin eksikliklerinin neler olduğu anlaşılır. Ankara, bu eksikliklerin nasıl ve ne zaman kapatılabileceğini ise bir türlü saptayamıyor. AB’ye projesi olup olmadığını söylemiyor. Sorun da  buradan kaynaklanıyor.

Hükümet söz vermek, vaatte bulunmak istemeyince, AB her müzakere bölümüne (benchmark)  eşik veya performans kriteri getiriyor. Aradaki fark belirli oranlarda kapatılmadığı sürece, müzakerelerin başlayamayacağı belirtiliyor. Tabii bu durum da ister istemez işleri zorlaştırıyor.

Türkiye kendi politikalarını, orta ve uzun vadeli hesaplarını yapamadıkça yükünü arttırıyor.

Benim tahminim, bu zorlukların, seçimler sonrasında ve özellikle de, daha önemli sorunların müzakere masasına yatırılmasıyla birlikte daha güncelleşecek.

Yani, yine dışardan zorlanarak adım atacağız(!).