ABD’YE KAFA TUTARAK

İKTİDARDA KALINABİLİR Mİ ?

            Her iki ülke yöneticilerinin bir karar vermeleri gerekiyor: Türk-ABD ilişkileri karşılıklı yanlış anlamalar, Washington’un verdiği emirlerin sorgusuz yerine getirilmesini istediği, Ankara’nın ise sürekli didiştiği bir ortamda mı yürütülecek, yoksa bu ilişkilere yeni bir düzenleme mi getirilecek ?

Türkiye, ABD’nin bölgedeki izolasyona dayanan politikalarından kaygılanıyor. Suriye’yi izole etmeyi, Hamas’ı köşeye sıkıştırmayı, İran’a tüm kapıların kapanmasını hedefleyen ABD politikaları büyük rahatsızlık yaratıyor. Rahatsızlığın nedeni de, bu izolasyonların Türkiye’nin Orta Asya’ya tüm çıkış yollarını kapatma olasılığından kaynaklanıyor. Yılda 75 bin kamyonunu İran üzerinden geçiren Türkiye, izolasyon yerine başka bir çözüm bulunmasından yana.

Orta yol bulunabilecek mi ?

Çok zor.

Ancak yine de bugünkü sağlıksız gidişe üst düzeyde el koymanın çok yararı var.

AK Parti’nin Washington’daki reyting’i çok düştü. Eskiden sözüne güvenilen kişi olarak alkışlanan Erdoğan şimdi sert şekilde eleştiriliyor. Sert tepkiler görülüyor. AKP de bunun farkında. Seçim sürecine girildiği bir dönemde Washington ile ters düşmek istenmiyor. ABD’ye kafa tutarak Türkiye’de iktidar olunamayacağının bilincindeler. Washington’dan çıkan homurtuları yatıştırabilemek için en üst düzeyden elinden geleni yapacaktır.

Rice’ın Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan’dan dinleyecekleri, Washington’un AK Parti hükümetine bakışını da belirli bir oranda etkileyecektir. 

Özetlemek gerekirse, Ankara’ daki görüşmeler, hem Türkiye hem de bölgedeki gelişmeleri ne yönde gelişebileceğine ışık tutacaktır. ABD, ya AK Parti hükümeti ile yeni bir diyalog ve anlayış süreci başlatacak veya yollar giderek daha fazla ayrılacak.