HER YIL AYNI

KAVGAYI  MI VERECEĞİZ?

Artık bıkkınlık verdi...

Heryıl Türkiye  defalarca takla atıyor ve Amerikan kongresi veya başka bir yerde Ermeni Soykırım iddialarının resmileşmemesi için amansız bir çaba harcıyor. Bu konu adeta Demokles’in kılıcı gibi başımızda sallandırılıyor.

Bu baskıdan bu şekilde kurtulamayız.

Dikkat edin, her gelişmeden sonra ayaklanır, sayısız toplantılar yapılır ve karşı propagada kararları alırız. Büyük sözler söylenir, alevli konuşmalar yapılır, fonlar ayrılır.

Aradan bir süre geçince, bütün bu çalışmalar unutulur. Yine olduğumuz gibi yolumuza devam ederiz.

Sorarım size, şimdiye kadar devlet olsun, Sivil Toplum Örgütleri olsun kaç tane proje yapıldı? Televizyon  programları planlandı, konferanslar düzenlenecekti. Bunlardan kaçı gerçekleşti?

Yüzlercesinden sadece 1-2’si yapıldı, diğerleri unutuldu, gitti.

Bu şekilde devam edemeyiz.

Türkiye Cumhuriyeti artık genel politikasını saptamak ve bunu ciddi şekilde uygulamak  zorunda. Artık televizyon propagandaları veya konferanslarla bu baskılardan  kurtulmak güçtür. Televizyon  programları ve konferanslar da düzenlenmeli, ancak artık işin daha da temeline inmek ve politik bir tutum saptamak gerekmektedir.

Türkiye, Soykırım ile suçlanamaz. Karşılıklı, üzücü olaylar yaşanmış kan dökülmüştür. Buna göre hareket edip, haklılığımızı anlatmamız şarttır.

Eğer bunu gerçekleştiremezsek, eninde sonunda Soykırım iddialarının resmileştiğini görürüz. Kendi düşen de  ağlamaz.